Aynı dava, 110 yıl fark

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 23 Nisan 2012
  • 11:25

(23.04.12) - Sermaye devletinin tırmandırdığı tutuklama terörü yargı sisteminin işleyişindeki çelişkileri de ortaya seriyor.

Kocaeli’de 1 Mayıs’a katılmak ve devrimci önderleri anmak üzerinden açılan davada savcı yapılan eylemlerin niteliğinin “örgüt üyeliği” için yeterli delil olamayacağını söyleyerek kovuşturmaya yer olmadığını açıkladı. Aynı süreçte Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nde “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya!” sloganını atmak hem örgüt üyeliği hem de örgüt propagandası üzerinden ceza kesmek için yeterli bulundu.

Kocaeli’de geçen yıl kasım ayında Halkevleri, EMEP ve SDP'ye yönelik operasyon düzenlemişti. Bu operasyondan alınanlar serbest bırakılırken Tunceli’de aynı gerekçelerle tutuklanan DHF'lilere onyılları bulan cezalar yağdırıldı. DHF'lilere “örgüt üyeliliği” ve “örgüt propagandası” gerekçesiyle toplam 110 yıl hapis cezası verildi.

Bu karar, devrimcilere yönelik tutuklama teröründe delillere ihtiyaç duyulmadığını,  sloganların ve devrimci önderlerin resimlerinın keyfi tutuklamalara için yeterli gerekçe olarak kabul edildiğini gösteriyor.