Asya-Pasifik dengeleri ve ABD – Ergin Yıldızoğlu

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 03 Ekim 2012
  • 04:31

Japonya’nın Senkaku/Diaoyu Adalar’ını kamulaştıracağını açıklamasıyla üç hafta önce, kaygı verici biçime patlak veren Çin-Japonya gerginliği siyasi, diplomatik, ekonomik sonuçlar üreterek bölgeyi etkilemeye devam ediyor.

Japonca Senkaku, Çince Diaoyu olarak adlandırılan adalar, 19. yüzyılın sonuna kadar Çin’e aitti. Çin, Japonya’ya savaşta yenilince, adalar 1895’te, Japonya topraklarına katıldı. II. Dünya Savaşı sonunda, adaların yönetimi ABD’ye geçti. ABD bu adaları 1970’lerin başında, Çin ve Japonya arasında sürekli bir sorun alanı yaratmak üzere, yeniden Japonya yönetimine devretti. Çin’de piyasa reformları başladığında Deng Xiaoping, gelişme sürecini aksatmamak için gelin “Bu sorunun çözümünü bizden sonra gelecek daha akıllı kuşaklara bırakalım, ilişkilerimizi geliştirmeye öncelik verelim” demişti.

Daha akıllı bir kuşağın tarih sahnesine çıkıp çıkmadığına ilişkin soru bir yana, geçen haftaki gelişmelerin yönü, Asya-Pasifik stratejisini, Çin’i, Japonya ile dengelemek üzerine kuran ABD’nin bölgedeki etkisinin, bu gerginlikle daha da zayıflayacağını düşündürüyordu.

Normalleşmenin 40. yıldönümünde...

Geçen hafta Çin-Japonya ilişkilerinin II. Dünya Savaşı’ndan sonra normalleşmesinin 40. yıldönümüydü. Ancak bu kez iki ülkenin liderleri geleneksel iyi niyet mesajlarını yayımlamayı dışişlerine bıraktılar. Aynı günlerde Çin ordusu, uzak denizlere güç yansıtma kapasitesi anlamına gelen, ilk uçak gemisini teslim alıyordu.

Aynı hafta, Çin ile Japonya arasındaki, tartışmaya, adaların üzerinde hak iddia etmeye karar veren Tayvan’ın da katılmasıyla, gelişmeler ilginç bir boyut kazandı. Tayvan, ABD’nin yakın müttefiki ve Çin’i dengelemekte kullanmayı amaçladığı bir başka ülke. Ne ki Çin Tayvan üzerinde de hak iddia ediyor, bu ülkeyle birleşme amacından vazgeçmiyor. Buraya kadar bir yenilik yok. Yeni boyut, Tayvan balıkçı gemilerini tartışmalı adalara gönderdiğinde, Çin’in devreye girerek, bu gemileri olası bir Japonya saldırısına karşı koruyacağını açıklamasıyla şekillendi. Çin, Japonya’yla arasındaki anlaşmazlığı, bir ABD müttefiki olan Tayvan’la ilişkilerini geliştirmekte kullanıyordu...

Tüm bunlar çok ilginç, ama bence geçen haftanın en ilginç gelişmeleri, Japonya’da yapılan kimi açıklamalarda ve ekonomi haberlerinde gizliydi. Japonya’da aralarında Nobel ödüllü Oe Kenzaburo ile bu yıl Nobel’e aday Haruki Murakami’nin de bulunduğu 1300 entelektüel, bir ortak açıklamayla, Japonya hükümetini “Tarih anlayışı üzerinde bir kez daha düşünmeye... Senkaku/Diaoyu Adaları üzerinde kısırdöngüler yaratmamaya” çağırdı. Murakami de milliyetçiliği, içerken haz veren, insanda aşırı hastalıklı duygulara, tepkilere yol açan, ancak ertesi gün kalkınca büyük baş ağrısı yaratan ucuz bir içkiye benzetiyordu.

Japonya’nın büyük gazetelerinden Ashai Shimbun’un aktardığına göre Japonya’nın en güçlü işverenler örgütü Kiadanren’in başkanı Hiromasa Yonkura da entelektüellerin açıklamalarına paralel yönde düşünüyor. “Besbelli ki Çin bu adalar konusunda ciddi kaygılara sahip. Japon hükümetinin Çin’le aramızda toprak sorunu anlaşmazlığı yok açıklamaları tam bir saçmalık. Bu açıklamalar özel sektör görüşmeleri düzeyinde kabul edilebilir bir tutum değil” diyen Kiadanren başkanı, ekliyor: “Umarım Japon hükümeti bu tavrından vazgeçer.”

Kiadanren’in bu yaklaşımının arkasında, gerginliklerin Japon ekonomisi üzerinde, hava taşımacılığından turizme, dayanıklı tüketim malları ihracatına kadar, yarattığı olumsuz etki yatıyor. Çin, Japonya’nın en büyük ihracat pazarı. Japonya’nın Honda, Toyota gibi birçok dev, uluslararası şirketi, Çin’e üretim ve ihracat platformu olarak kurulmuş fabrikaları ve dağıtım ağları var. Şimdi yükselmeye başlayan Japonya karşıtı milliyetçilik üretimi aksatıyor, satışları etkileyen boykotlara yol açıyor. Japon şirketleri Çin’den çekilmeye hazırlanıyorlar. Japon şirketleri on binlerce işçi çalıştırıyor. Bu yüzden, bu ekonomik gelişmelerden, Çin ekonomisinin de olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz. Ancak Çin Ticaret Bakanlığı uzmanları, Japonya ekonomisinin bu gerginliklerde, Çin ekonomisinden daha çok zarar göreceğine inanıyorlar. (Xinhua, 25/09/2012)

Bu gerginlikten, Çin Japonya’dan tavizler kopararak, dolayısıyla zaferle çıkarsa, hem bölgedeki etkinliğini daha da artırmış hem de Tayvan’la ilişkilerini bir adım daha ileri götürerek ABD’nin bölgedeki etkisinde bir delik daha açmış olacak.

Cumhuriyet / 03.10.12