Aleviler 7 Ekim mitingine hazırlanıyorlar... / KB

  • Arşiv
  • |
  • Kızıl Bayrak
  • |
  • 22 Eylül 2012
  • 10:39

Baskılara, asimilasyona, eğitimin gericileştirilmesine karşı mücadeleye!

Aleviler, 7 Ekim’de Ankara’da yapılacak olan kitlesel mitinge hazırlanıyorlar. Mitingi Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu ve Alevi Dernekleri Federasyonu organize ediyor. Aleviler “Demokratik Türkiye için eşit yurttaşlık” adıyla düzenledikleri mitingde zorunlu din dersi uygulamasına, baskı ve saldırılara, yok sayılmaya karşı taleplerini dile getirecekler. Alevi örgütleri 7 Ekim’de, eğitimin gericileştirilmesi çerçevesinde gündeme getirilen 4+4+4 sistemine karşı da tepkilerini ortaya koyacaklar.

Aleviler baskı ve saldırıları protesto edecekler

Alevilere yönelik inkar ve imha politikaları kesintisiz olarak uygulanıyor. Bu politikaların doğal sonucu olarak baskı ve zulüm, katliam ve sürgün politikaları sürüyor. Kısa bir süre önce Malatya’nın Sürgü beldesinde  bir Alevi aileye yönelen baskı ve tehditlerin yeni hedefi Celal Mezarcı adındaki bir Alevi emekçisi oldu. 

Gönderilen tehdit mektubunda Celal Mezarcı açıkça ölümle tehdit edildi. Mektubu yazan kontra elamanları Celal Mezarcı’ya “istersen polise haber ver, aynı dakika haberim olur” diyerek arkasında devletin olduğu gerçeğini ifade ediyor.

Özellikle sermaye devletinin Suriye’ye yönelik saldırgan politikaları ile birlikte Alevileri de hedefe çaktığı biliniyor. Esad’ı da Alevilikle suçlayarak katli vacip ilan eden AKP, kuşkusuz ki Alevilere yönelik her tür saldırının da doğrudan tarafı olarak hareket ediyor. Tüm bu saldırılara, tehditlere karşı Alevi toplumu, tepkisini 7 Ekim mitinginde yansıtmaya hazırlanıyor, mitingin temel gündemlerinden birini de bu baskı ve saldırılar oluşturuyor.

Aleviler 4+4+4 eğitim sistemine karşı tepkilerini gösterecekler!

Sermaye devleti 12 Eylül karşı devrimi sonrasında “Zorunlu Din Dersi” işkencesiyle Alevi çocuklarını ablukaya almak istedi. Aleviler din dersi işkencesine karşı yıllardır mücadele ediyorlar. AKP iktidarı AİHM mahkemesi kararını yok saydı ve yıllardır zorunlu din dersi uygulamasını sürdürüyor. Aleviler şimdi daha da katmerli bir saldırıyla karşı karşıyalar.

AKP hükümeti 4+4+4 eğitim sistemi ile Alevilere yönelik asimilasyon politikalarına kan taşıyor. Sünni inancını esas alan tek din anlayışını toplumsal düzeyde hakim kılmak istiyor. AKP ülke genelinde ortaya çıkan tepkilere yönelik düşmanca açıklamalarını sürdürüyor. 4+4+4 karşıtı eylemleri “PKK’lılar ve laikçilerin” işi olarak tanımlıyor. Böylece 4+4+4 eğitim sistemine karşı mücadele eden özelde Alevilere, genelde emek mücadelesi içerisindeki kesimlere yönelik düşmanlığını gösteriyor.

El attığı her sorunu kördüğüme çeviren AKP Hükümeti “4+4+4” uygulaması ile zaten karmakarışık olan eğitim sistemini de kör düğüme çevirmek istiyor. “Seçmeli” yalanı ile uygulamaya konan dersler aslında zorunludur. Eğitim programında ve sisteminde hiçbir bilimsellik kalmamış ve tamamen ırkçı, inkarcı bir sistem hazırlanmıştır. Bu eğitim sistemini hazırlayan AKP iktidarı eğitim emekçilerinin sendikalarına, öğretmenlere, öğrenci velilerine, bilim insanlarına, sivil/demokratik kurum ve kuruluşlara haber vermemiş ve programı kendi ırkçı zihniyetine göre şekillendirmiştir.

Başbakan’ın “Tek Din” söylemi bir “Dil sürçmesi” veya “hata” değildir. Başbakan’ın “Tek Din” söylemi AKP iktidarının düşünsel bakışının özü özetidir.

“4+4+4 Eğitim Sistemi” ekonomik, sosyal, siyasal ve inançsal yaşamı bir bütün olarak kuşatmayı ve neo liberalizmin ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan piyasacı bir eğitim modelidir. Mevcut Türkiye Cumhuriyeti anayasasında “İlköğretim devlet okullarında parasız ve zorunludur” denilmektedir. Oysa gerçekte eğitim paralı ve kesintili hale getirilmiştir. Yeni sistem ile eğitimin paralılaştırılmasının önündeki tüm engeller temizlenmek istenmektedir.

7 Ekim mitingi Alevilerin eğitimin gericileştirilmesine, piyasalaştırılmasına karşı mücadele iradesinin göstergesi olacaktır. Aleviler 7 Ekim mitinginde AKP iktidarının ırkçı, gerici, asimilasyoncu; Türk/İslamcı eğitim sistemine izin vermeyeceklerini, yaşamın her alanında mücadele edeceklerini gösterecekler.

Alevi burjuvazisinin denetimindeki örgütler mitingden tecrit edilmelidir

Alevilerin düzene yönelik tepkisini frenlemenin en önemli araçlarından biri “devlet Aleviciliği”nde ifadesini bulan anlayıştır. Mitingin en önemli aktörlerinden biri olan Alevi Bektaşi Federasyonu’nun bu yıl daha da belirginleşen şoven anlayışla uzlaşmacı tutumu sürüyor. ABF ırkçı İzzettin Doğan’ın başında bulunduğu Alevi Vakıflar Federasyonu ile Hacıbektaş şenliklerinde ortaklaşmıştı. ABF 7 Ekim mitingini de ortaklaşma temelinde ele almaktadır.

Alevi Vakıflar Federasyonu’nun onursal başkanı olan İzzettin Doğan, Alevi burjuvazisinin, devlet Aleviciliğinin önderi olarak öne çıkmıştır. Onun istediği sömürücülerle, asalak burjuva sınıf devletiyle işbirliği içinde bir anlayışı Aleviler içinde hakim kılmaktır. Bu çizgi her koşulda en gerici siyasi aktörlerle birlikte hareket ederek güç kazanmaya çalıştı. İşbirlikçi Alevi burjuvazisinin sesi olan Alevi Vakıflar Federasyonu’nun önderlerini yani çağımızın Hızır paşalarını teşhir etmek önemli bir görevdir. Alevi emekçiler devletin denetimini kabul etmeyeceklerini göstermeli, işbirlikçi Alevi örgütlerine geçit vermemelidirler.

Komünistler tüm sorunların olduğu gibi, Alevilerin sorunlarının da kaynağı olan burjuva sınıf iktidarına karşı mücadele çağrısını yaygınlaştırmak için 7 Ekim mitingine hazırlanacak, Alevi emekçileri devrim ve sosyalizm bayrağı altında birleştirmek için çabalarını yoğunlaştıracaklardır.

(Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak, 21 Eylül 2012/05, Sayı 38)