Size dik dik bakan adayları izleyin. Dinlemeyin. Çünkü birçoğu nasılsa yalan söylüyor. Sadece bakın. Hepsinin gözleri nefret ve küçümseme dolu delikleri andırıyor. Konuşmuyorlar. Homurdanıyorlar. İran ve mültecilere karşı yurt içi ve yurt dışı savaş sözleri veriyorlar. Görünüşlerinden her an patlamaya hazır bomba gibi oldukları anlaşılıyor. Neden?

Bu neslin çoğu için onların ekonomik siyasetleri devlet müdahalesinin kaldırılması ve sosyal hizmetlerin kısılması demekti. Birçoğu Irak savaşı için oy verdi ya da savaşı destekledi. Kongrenin güdümündeki anketlerle insanları kandırdılar. Bush da  çam üstine çam devirmede onlara öncülük etti.

Başka şekilde söylemek gerekirse onlar Kızgın Beyaz Adamı temsil ediyorlar. Oaklandlı şair, yazar, oyun yazarı ve günümüz dahisi İsmail Reed’in sorduğu gibi “Dünya tarihindeki en saldırgan gruplardan biri olarak neye kızmış olabilirler? Dünyayı talan ettiler,Asya’yı yıktılar, Ortadoğu’yu cenaze evine çevirdiler; Afrika’dan milyonlar çaldılar ve yine de kızgın olan onlar mı?”

Kurtlar ve çakallar gibi uluyarak, daha fazla savaşa, daha fazla yıkıma  aç vaziyette, kolektif şirketlerin beslenmesi için çırpınan bu politikacılar - ki hepsinin ruhları satılık - acı reçeteleri uygulamaya çok hevesliler. Evet, şimdi seçim zamanı.

Evrensel / 24.03.12