800 öğrenci hala içerde...

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 16 Aralık 2012
  • 10:30

Akranları üniversite kapılarından geçerken onlar F tiplerinde hâkim karşısına çıkacakları günü bekliyor. Bir sürü hak ihlaliyle mücadele ederek... Suçları büyük; parasız ve özerk eğitim istemek, toplu taşıma zamları geri alınsın demek, HES’lere karşı çevre hakkına dikkat çekmek, anadilinde eğitim talebinde bulunmak, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan veya İbrahim Kaypakkaya’yı anmak yani “devleti yıkmaya teşebbüs!” Suç aletlerine gelince; kitaplar, şemsiye, ders notları, yumurta, halay çekmeleri, türkü söylemeleri, plastik pankart boruları... Kayhan Tüney, işte bu “azılı suçlu”lardan biri. 26 yaşında Tüney. İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi ikinci sınıf öğrencisi, yani tutuklanmadan önce öyleydi. Neredeyse iki yıldır F tipinde. Nedeni mi? “Barış ve Demokrasi Partisi binasında yapılan ve yasadışı olduğu iddia edilen bir toplantıya ve vicdani ret, anadilinde eğitim talebiyle yapılan basın açıklamalarına katılmak” diye yazıyor iddianamede. Bir de darp iddiası var ki, evlere şenlik, çünkü yüzde 70 engelli Kayhan, sağ kolunu kullanamıyor, sağ bacağında da aksama var. Uzun mesafeyi zorlukla yürüyor. Ablası Sevgi Tüney yaşanılanları anlatıyor...

Kayhan’ı en son ne zaman gördünüz?

Açlık grevi sürecinde görüşlere çıkmadıkları için iki aya yakındır görüşemiyorduk, en son 6 Aralık’ta annemle birlikte görmeye gittik. Moral olarak bize hep aynı geliyor ya da sürekli öyle gösteriyor diyeyim ama ben ablası olarak iyi olmadığının çok farkındayım, artık bir bıkkınlık döneminde, kendisi de neden cezaevinde bu kadar süredir tutulduğuna anlam veremiyor. 19 Aralık’taki mahkemede belki çıkabilirim diyor, tabii süreç bu davalarda çok etkili oluyor, bugünkü süreç de bırakılmayacağı ihtimalini daha yüksek tutuyor.

İki yılda kaç mahkemeye çıktı?

Tutuklandığı 11 Şubat 2010’dan beri üç kez mahkemeye çıkarıldı. 19 Aralık’taki dördüncü duruşma olacak. En can sıkıcısı da iddianamesinde Kayhan’ın bu kadar süre orada kalmasını gerektirecek bir delil yok! BDP il binasına girişini öne sürerek, onu delil göstererek gençlik toplantısında bulunduğu iddia ediliyor fakat o toplantıda olduğuna dair hiçbir delil ya da ses kaydı bulunmuyor. Kayhan’ın birini darp ettiği de iddianamede bulunuyor, işte bu gerçekten çok can sıkıcı çünkü Kayhan’ın engel durumu ortada, ayrıca her şeyden önemlisi Kayhan asla ve asla bir insana zarar verecek biri değil... Son mahkemede avukatı, Kayhan’ı ayağa kaldırıp fiziksel engelini göstererek bir insanı nasıl darp edebilir, bunu hâkime göstermeye çalıştı. Sonuçta yine bırakılmadı.

Bu süreç sizi, ailenizi nasıl etkiledi?

İki yıl gerçekten çok uzun bir zaman, bizler eksik de olsa yaşamlarımızı sürdürüyoruz, fakat Kayhan için, özellikle de engelli biri için cezaevi koşullarını da göz önünde bulundurursak gerçekten çok zor. Cezaevinde işlerini kendisi yapabilecek durumda değil, kıyafetini giymek dışındaki işleri için mutlaka yardım alması gerekiyor. Ayrıca iki yıl Kayhan’ın okulundan geri kalması da büyük bir sıkıntı.

19 Aralık’taki duruşmaya dair umudunuz var mı?

19 Aralık’a dair biraz daha umutluyuz çünkü yargılanan 72 kişiden, 22 kişi cezaevinde şu an, sayı biraz daha azaldı. Fakat diğer taraftan sürekli tutuklanmaların olması umudumuzu azaltıyor. Umuyorum ki içeride haksız yere yargılanan bütün tutuklular bir gün gerçek adaletle karşılaşırlar.

Cumhuriyet / 16.12.12