4+4+4 inkar ve imhanın eğitim ayağıdır...

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Liseli Gençlik
  • |
  • 21 Eylül 2012
  • 10:46

Ana dilde eğitim hakkının gaspı devletin asimilasyon politikasıdır!


Sermaye hükümeti AKP’nin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer yaptığı açıklamalarla 4+4+4’ün getireceği düzenlemelerde yanılsamalar yaratmaya çalışırken aslında her açıklamasıyla gerçeği bir kez daha ifade etmiş oluyor.

Başta Ömer Dinçer olmak üzere sermaye hükümetinin sözcüleri gerici uygulamaya karşı tepkinin büyümesi, emekçilerin dayatmalar karşısında alternatif yaratmaya çalışması üzerine pervasız bir saldırganlığa giriştiler. Dinçer 4+4+4’e karşı çıkanları “PKK’lı ya da laikçi kesim” olmakla itham ederek emekçileri bölmeye, tepkileri kırmaya çalışıyor. Ömer Dinçer bu tarz tehditkar açıklamalar arasında 4+4+4’le asıl amaçlanan uygulamaları da itiraf etmiş oldu. Dinçer “küçük yaşta Türkçe öğretmek” diyerek tanımladığı uygulama ile Kürt çocuklarına asimilasyon politikaları planladıklarını da ifade etti. Sermaye devleti küçük yaşta Kürt çocukların ana dilde eğitim hakkını reddederek, okullarda zorla “ne mutlu Türk’üm diyene!” dedirterek aslında Kürt halkının özgürlük mücadelesini boğmak istiyor.

Kürtçe televizyon ve Kürtçe dil kursu gibi hak kırıntıları sunarak teslim alınmaya çalışılan Kürt halkı için şimdi de 4+4+4 sunuluyor. Kürt halkına karşı kirli savaş yürütenler eğitim üzerinden gençliği kontrol altına almayı hedefliyor. Anadilde eğitim talebimizi yok sayan düzen çıkıp erken yaşta Türkçe öğretmeyi marifet sayıyor. Kürt gençlerinin son yıllarda okullarda anadilde eğitim hakkının gasp edilmesini protesto için boykotlar örgütlemesi, bu meşru talebin yükseltilmesine devam edilmesi devleti rahatsız ediyor. 4+4+4 ile daha çocuk yaşta Kürt gençliğini kimliğinden soyutlamayı, düzenin resmi politikalarını benimsetmeyi istiyorlar.

Bizler, liseli gençler olarak bu politikaların karşısında taleplerimizi daha gür sesle savunmalı haklarımızı kazanmak için mücadeleyi yükseltmeliyiz. Anadilde eğitim talebi sadece Kürt gençliğinin değil tüm emekçi, ezilen gençliğin ortak talebi olabilmelidir. Çünkü sermaye düzeni ancak bizleri bölerek sömürüsünü yürütebilir ve ezilen Kürt halkının ve Türkiyeli emekçi gençliğin mücadelesini dağıtabilir. Bunun için bizler liseli genç komünistler olarak “Herkese eşit parasız bilimsel anadilde eğitim!” diyoruz. Sermaye devletinin eğitimdeki her yeni uygulaması daha fazla saldırganlık ve baskı demektir. Bu cendereyi dağıtmanın ve en temel haklarımızı kazanmanın yolu ise mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir.

(Liselilerin Sesi, sayı 45, Eylül 2012)