“12 Eylül yasaları sürüyor!”

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 23 Eylül 2012
  • 04:56

(23.09.12) - Senkromeç direnişçisi Muharrem Subaşı, direnişinin 55. gününde İzmir Eski Sümerbank önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

22 Eylül Cumartesi günü saat 16.00'da “Galvaniz, Hey Tekstil, Cansel MALATYALI, Kiğılı, İzmir Senkromeç direniyor. Direnen İşçiler Kazanacak!” ozaliti ve “Senkromeç İşçisi Köle Değildir. Metal İşçileri Birliği” pankartı açılarak eylem başladı.

İlk olarak Metal işçileri Birliği adına bir konuşma yapılırken, işçi sınıfının direniş geleneğine katkı

sunan direnişler tek tek sayılarak selamlandı. Konuşmada İzmir Senkormeç direnişi de anlatılarak “sermayenin topyekün saldırılarına karşı mücadele ederken tek tek fabrikalarda da sermayenin saldırılarına karşı boyun eğmeyeceğiz, mücadele edeceğiz” denildi.

Ardından direnişçi işçi basın açıklamasını okudu. Açıklamada işten atılma sürecine değinen Subaşı, neden direnişe geçtiğini anlattı. “İzmir Senkromeç’te sömürü ve haksızlık diz boyu. Senkromeç fabrikası hakkını arayıp örgütlenmek isteyenlerin, bu doğrultuda sendikanın 'S' sini ağzına alanların anında işten çıkartıldığı da bir şirkettir aynı zamanda. İşyerindeki bu haksızlıklara boyun eğmeden, örgütlenmek bilinciyle 14 ay boyunca çalıştım.

Bu şartlar altında çalışırken 2012 Temmuz’ unda 'işler az' bahanesiyle bir kez daha toplu işten çıkarmalar yaşanmaya başlandı. Ben de bu çıkışlarda işten çıkartıldım. 27 Temmuz’dan itibaren fabrika önünde direnişe başladım. Direnişim 2. ayını doldurmak üzere.” diyerek Senkromeç' teki çalışma koşullarını anlattı. Senkromeç patronunun ayak oyunlarına da değinildiği basın açıklamasında, patronun direnişi yalıtmak için anti-propaganda yaptığını ifade etti. Subaşı ve direnişe desteğe geleneler hakkında savcılığa şikayette bulunulduğunu, ancak bu oyunların işe yaramadığını, boşa düşürüldüğünü belirtti.

12 Eylül yasaları sürüyor, hesabını işçi-emekçiler soracak

Subaşı basın açıklamasını 12 Eylül darbe düzeninin fabrikalardaki uygulamalarına değinerek bitirdi. Subaşı patronların uygulamalarını şöyle anlattı: “Ben Senkromeç'ten önce 2007 – 2010 arası Habaş Demir-Çelik fabrikasında üç buçuk sene Türk-Metal Sendikası üyesi olarak çalıştım. Habaş'tan da hiçbir gerekçe gösterilmeksizin sendikal haklardan da yararlanamadan işten çıkartıldım. İşe iade davası açarak başım dik bir şekilde hakkım olanın peşinden koştum. Dava sürecim devam ederken Senkromeç’te işe başladım. Ve buradan da çıkartıldım. Direnişimin ellinci günlerinde ise Senkromeç'e açtığım işe iade davasında işverenin sunduğu evraklar arasından Habaş'a dair bir belge çıktı. Bu belge iş başvuru formumun değerlendirilmesiydi. Senkromeç’ten İnsan Kaynakları Personeli Engin Ersik tarafından Habaş yetkilisi İbrahim Bey aranarak hakkımda bilgi alınmıştır. Bu bilgi ise iki cümledir. “Yasadışı örgütlerle bağlantısı vardır. Kesinlikle işe almayınız.” İşte 12 Eylül yasalarının halen daha işlediğine en açık bir örnek. Kişiyi çalışma hakkından yoksun bırakan bir uygulama! Bugün insanlar, hakkını arıyorsa, duyarlıysa, sesini çıkarıyorsa fişlenmek için yeterlidir! 12 Eylül döneminde de 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten çıkartılmıştı. 12 Eylül ile başlayan bu uygulama halen daha devam ediyor. Devam ediyor çünkü patronların korkusu büyük. İşçi sınıfının hesap soracağı günler yaklaşıyor.”

Basın açıklaması boyunca “Senkromeç işçisi köle değildir!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” sloganları atıldı.

Ayrıca açıklamada “Senkromeç işçisi köle değildir!”, “İşine emeğine onuruna sahip çık!”, “Zafer direnen işçilerin olacak!”, “Direne direne kazanacağız!” dövizleri taşındı.

Basın açıklamasına Devrimci Hareket, DİP, DHF, MBP, Halkevleri, EÖC destek verdi.

Kızıl Bayrak/İzmir