12 Eylül davasının samimiyeti ve Kırbayır – Ezgi Başaran

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 25 Nisan 2012
  • 04:05

Hesap vermesi gerekenler daha büyük bir niceliği olşturuyor. 12 Eylül davası, onun gerçek mağdurlarının müdahalesini bekliyor.

Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya sanık sandalyesinde. Yetmez. Nokta. 12 Eylül’ün içinde Kürt kelimesi dahi geçmeyen bir iddianameyle gerçek manada yargılanamayacağını anlatmanın bir yolu olmalı diye düşünüyordum.
Gazeteci arkadaşım İsmail Saymaz’ın ‘Oğlumu Öldürdünüz, Arz Ederim’ adlı son kitabını okurken sanırım bu yol önümde açılıverdi. İsmail’in kitabından edindiğim bilgileri sizlerle paylaştığımda, 12 Eylül davasındaki ‘yargılama’ samimiyetini kendinizce tartabileceksiniz.

***

Berfo Ana’nın oğlu Cemil Kırbayır, Devrimci Yol’un önemli isimlerinden biriydi. 12 Eylül sonrasında gözaltına alındı, kaybedildi. Sözde kaçmıştı. Ama tanık ifadelerine ve Zafer Üskül’ün başkanlık ettiği TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun hazırladığı rapora (Haziran 2011) göre Cemil işkence görmüştü. Öyle bir işkenceydi ki o, yan odada bekleyen yoldaşları onun bağırtı ve öğürme seslerini 30 yıldır kulaklarından silememişti. Cemil işkence gördü, öldürüldü ve cesedi yok edildi.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu’ nun bu raporundan sonra Kars savcısı soruşturma başlattı. Cemil Kırbayır’la ilgili yapılan ilk yargısal işlem!

Savcı Adem Yazar, Kars Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir yazı yazarak şunu sordu: “Cemil Kırbayır’ın işkence edilerek öldürülmesi iddiasıyla mahkemenizce yargılama yapıldı mı?” Mahkemeden cevap: “Kayıtlarımızda böyle bir davaya rastlanmadı.”

***

Jandarma Kars İl Komutanlığı da 1980-81 döneminde gözaltına alınanların listesinin yer aldığı arşivi 2009’da ‘defterin fazlaca dolması nedeniyle’ imha etmişti.
Peki Emniyet? Savcı, emniyetten de o dönemde görev yapan personelin listesini istedi. Biri teknisyen ve 5’i bekçi olmak üzere 6 kişinin ismi gönderildi. Bu arada savcı Yazar’ın görev yeri değiştirilmesin mi? Dosya halen açık ama ilgilenen yok.
Kırbayır ailesinin avukatı Eren Keskin, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun raporunu kanıt göstererek İçişleri Bakanlığı’na tazminat davası açtı. Bakanlıktan 6 aydır tek bir yanıt yok.

***

İsmail, kitabının önsözünü şöyle bitiriyor: “12 Eylül davası iki sanığın doğal ömrüne, üç kişilik hâkim heyeti ve bir savcının inisiyatifine terk edilemez. Zira 12 Eylül bir darbe olmaktan çok bir insansızlaştırma ve çoraklaştırma operasyonudur. 12 Eylül eliyle, yeni bir ülke yaratma kudreti kurutulmuştur. Böylesi bir operasyon doğal olarak yalnızca beş generalin karar vermesi ile gerçekleşmemiştir. Hesap vermesi gerekenler daha büyük bir niceliği oluşturuyor. 12 Eylül davası, onun gerçek mağdurlarının müdahalesini bekliyor.”

Evet bu noktada, Kırbayır ailesinin AİHM’ye şikâyette bulunduğunu da söylemek lazım. Çünkü yaşam ve adil yargılama hakkı ihlal edilmiştir, iç hukuk yollarının tükendiğine dair sayılamayacak kadar çok emare mevcuttur. Arz ederler!

NOT: İsmail Saymaz’ın ‘Oğlumu Öldürdünüz Arz Ederim’ kitabı Postacı Yayınları’ndan çıktı, bu günlerde okunacak bir kitap varsa, işte budur.

Radikal / 25.04.12