11 işçi kar hırsı ve denetimsizliğin kurbanı

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 21 Mart 2012
  • 14:52

(21.03.12) – İstanbul Esenyurt'taki AVM inşaatının şantiyesinde 11 işçinin yanarak katledilmesiyle ilgili TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Marmara Park Şantiyesi Yangın İnceleme Heyeti, Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği'nin raporu basın ve kamuoyuyla paylaşıldı.

Raporda, “Yanan 11 işçinin kar hırsının ve denetimsizliğin kurbanı” olduğu belirtildi ve iş cinayeti tanımı yapıldı.

Raporda, Esenyurt'ta 300 bin metrekare alanlı alışveriş merkezinin inşaatının 1 Mart 2011'de başladığı ve bu inşaatta yaklaşık 4 bin işçinin çalıştığı belirtildi. Raporda, tüm kenti bir şantiye alanına dönüştüren inşaat sektörünün, dağınık çalışma alanı ve esnek çalışma biçimleriyle denetimin güçlükle gerçekleştiği bir yapı arz ettiği ifade edildi.

İş cinayeti son bulmalı”

İnşaat sektöründe yaşanan kuralsızlığa dikkat çekilen raporda işçilerin yaşadığı barınma sorununa da şu sözlerle değinildi: “İşçilerin önemli bir kısmı taşeron firmaların günlük ya da belirli süreyle çalıştırdığı bireylerden oluşmaktadır. Göçmen işçilerin de sıkça rastlandığı bir alandır. İşçilerin çalışma yerleri ile barındıkları yerler aynı derecede korunaksız ve çoğu zaman içiçe geçmiştir. Yangının yaşandığı kamp alanında da 20-30 işçinin aynı anda ranza sistemiyle barınması, söz konusu sistemin tipik bir örneğidir. İşçilerin ücretleri ise genellikle günlük çalışmalarının bedeli olarak yevmiye şeklinde ödenmektedir. Sigortaları ise sektörün esnek emek sürecinden beslenen bir yapının doğal sonucu olarak oldukça belirsizdir. Söz konusu olayda da örneği görülen işçilerin kaza sonrasında sigortalanması yine oldukça tipik bir durumdur.

11 işçinin yaşamını yitirmesi ders olmalı, yaşanan bu "iş cinayeti" son olmalı, hükümet ve yerel yönetimler acilen önlem almalı, meslek örgütleri ve sendikalarla tüm süreç paylaşılmalı yeni bir yasal düzenleme tüm tarafları içine alacak şekilde ele alınmalıdır.”

Raporun öneriler kısmında ise “Şantiye ve işçilerin barınmasına yönelik planlanan alanların, yönetmelik, tüzük ve yasalar çerçevesinde projelendirilmesi istenen raporda, 'İlgili kurumlar tarafından proje onaylanmalı ve faaliyete geçmeden önce projeye bağlılığı denetlenerek, ruhsat verilmek suretiyle şantiyelerin ve işçilerin kalacağı kamp alanlarının kullanılmasına müsaade edilmelidir” denildi.

Raporda, yapı denetim görevinin müteahhit firma tarafından anlaşılan özel şirketlere bırakılmış olmasının handikap olduğu belirtilerek, şu önerilerde bulunuldu:

“Yapı denetiminin, inşaat şirketlerinden bağımsız ve kamu tarafından yapılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. İş güvenliği uzmanlarının ve iş yeri hekimlerinin işverene ekonomik ve özlük hakları açısından bağlı olması da bu uzmanların görevlerini yeterli şekilde yerine getirmesi önünde engeldir. Mesleki bağımsızlığı sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Devlet birimlerinin (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, belediye, itfaiye) denetimleri ve yaptırımları arttırılmalıdır. İşçilerin, çalışma ve barınma koşulları üzerinde söz ve karar sahibi olmaları sağlanmalıdır.”