Gerçeklerin yerine rakamların konuşulduğu Türkiye’nin pembe tablosuna bir göz atalım. Devletin resmi açıklamalarına göre, günümüz Türkiye’sinde istihdamın düşmesine rağmen “işsizlik artmıyor”. Testi pozitif çıkanlar hasta sayılmıyor. Her gün kadın cinayeti yaşansa da İçişleri Bakanlığı kadın cinayetlerinin azaldığını ilan ediyor. İşten atılma da kalmadı memlekette. Ekonomi “tıkırında”, pandemi “yönetiliyor!”. “Enflasyon %14’lerde”, bu da en tepe noktası, bundan yükseğe çıkmaz! Özgürlük, demokrasi derseniz Türkiye bu alanlarda “başarıdan başarıya koşuyor”. Türkiye’nin 18 yılda nasıl bir gelişmişlik izlediği ve güçlendiği işte bu rakamlarla izah ediliyor.
Saray rejimi rakamlarla oynayarak yalan söylemeye devam ediyor. Ekonomiden pandemiye, işsizlikten enflasyona değin istatistik sanatında tüm hünerlerini sergileyen iktidar, kağıt üzerinde başarı hikayeleri yazıyor. Bunların en güncel örneklerinden biri de kasım ayında açıklanan enflasyon oranı oldu. Devletin istatistik kurumu TÜİK’in son açıkladığı rakama göre, kasım ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) % 2,30 arttı. Yıllık enflasyon ise %14,3 oranında gerçekleşti. İşsizlik ve koronavirüs tablosuna benzer şekilde, enflasyon oranı da bir yerden sonra sabitlenmesine rağmen yine de rekor seviyeye çıktı. 12 aylık enflasyonu %14,3 olarak gösteren TÜİK’e göre son 3 ayda gerçekleşen enflasyon yüzde 5,5. Akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu ise bu oranın aynı dönem için %9,9, yani TÜİK’in açıkladığının neredeyse iki katı düzeyinde gerçekleştiğini söylüyor.
Resmi verilere bakacak olursak; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporuna göre enflasyondaki yükselişin temel sürükleyicisi gıda ve temel mal grupları oldu. Hizmet fiyatları %0,62 arttı. Enerji fiyatları kasım ayında yüzde 0,84 arttı, enerji yıllık enflasyonu 0,30 puan artışla %4,28’e çıktı. Gıda ve alkolsüz içecekler 4,57 puan artışla %21,08’e yükseldi. İşlenmiş gıda grubu 1,43 puan artışla %15,92, işlenmemiş gıda grubu ise 8,24 artışla %27,02 oldu. Ekmek ve tahıllar grubundaki fiyat artışı %3,32 ile belirgin şekilde hızlandı. Katı ve sıvı yağ fiyatları da aylık %5,11 yükselişle öne çıktı. Kasım ayında azalış gösteren tek ana grup %0,19 ile eğitim oldu.
TÜİK’in %14,03 olarak duyurduğu yıllık enflasyon oranın, gıda ve petrol fiyatlarındaki artış ve döviz kurundaki etkilerin yansımasıyla piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğini belirten Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın, “... Enflasyonist beklentilerin iyi yönetilmesi ve fiyat istikrarının tesisi için, para ve maliye politikası araçlarımızı eş güdüm içinde kullanacağız.” değerlendirmesi özünde rakamlarla sağlanacak istikrarı işaret etmektedir. Beklentinin üzerinde dedikleri enflasyon ise gerçeğin çok çok gerisindedir.
Gerçekler
Pandemi fırsatçılığı ortada! Mart ayından bu yana gıda, sağlık ve temizlikte fiyat artışları yoğun bir şekilde yaşandı. Online alışveriş, uzaktan eğitim vb. ihtiyaçlar nedeniyle bilgisayar fiyatlarında yıllık ortalama %92 artış yaşandı.
Kriz ve pandemi nedeniyle yaşanan iş ve gelir kaybı yüksek seviyede. TL’nin değer kaybetmesi nedeniyle çalışanların ücretleri de değer kaybetti. Alım gücü düştü. Bu nedenlerle, enflasyon kendini çok yoğun bir şekilde hissettiriyor. İstatistiklerle “kontrol altına alınmış” olan enflasyon oranı dahi Türkiye’yi Avrupa ülkeleri arasında enflasyonu en yüksek ülke konumunda gösteriyor. Türkiye’nin Avrupa’daki en yakın takipçisi Polonya’nın enflasyon oranı yüzde 3,8. Enflasyon araştırma grubu (ENAGrup) üyesi akademisyenlerin araştırması ise Türkiye’de kasım ayı enflasyon oranının TÜİK’in verilerinden % 49 fazla olduğuna işaret etmektedir.
Devlet tüm araçlarıyla gerçekleri gizlemeye çalışmaktadır. Enflasyonun düşük tutulması asgari ücretin belirlenmesinde bir kıstas olacaktır. TÜİK’in verileri çarşı-pazardan ziyade asgari ücrete yapılacak zammın ne kadar aşağı çekilebileceği üzerine bir hesaplamanın ürünüdür.
Kısacası, yalan, çarpıtma devam etmektedir. Pandemide bilim kurulu; enflasyon, işsizlik verilerinde TÜİK saray rejimi için çalışmaktadır. Kullanılagelen bu yöntemler, gelinen yerde inandırıcılığını kaybetmektedir. Türlü çarpıtmaya rağmen pandemide pik, işsizlikte zirve, enflasyonda yaşanan rekor yükseliş gizlenememektedir.
S. Gül