Rus ordusuna karşı ayaklanan paralı asker şirketi Wagner’in Moskova yolculuğu, tarafların anlaşması üzerine şirketinin sahibi Yevgeniy Prigojin’in çağrısıyla şimdilik sona erdi. Prigojin’in Belarus’a gideceği ve hakkında açılan davanın kapatılacağı bildirildi. Çatışma olmadan anlaşma sağlanması Putin için bir başarı olsa da bundan sonraki gelişmeler ve yaşanacaklar ise Rusya payına riskler barındırmaktadır.
Rusya Milli Savunma Bakanlığı ile Prigojin arasındaki anlaşmazlığın kısa süreli bir askeri kalkışmaya dönüşmesi, Rusya’daki siyasi dengeleri etkileyecek ve geleceğe iz bırakacaktır. Putin Rusya’sının “gözbebeği” Wagner Grubu’nun bu ayaklanması belli sınırlarda tutularak sonlandırılmış olsa da gelişmelerin nereye evirileceğini ise hiç şüphesiz savaşın bundan sonraki seyri belirleyecektir. En nihayetinde ayaklanmanın temel nedeni de Rusya Milli Savunma Bakanlığı ile Wagner Grubu arasındaki güç savaşından kaynaklı görünüyor. Dokunulmazlık zırhıyla her türlü kötülüğü yapmakta sınır tanımayan kuralsız bu paramiliter güçleri bir parça kontrol altına alınmaya çalışıldığında neler yapabileceklerine de çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir. Bir çırpıda Moskova önlerine askeri konvoylarını dizecek kadar pervasız ve kontrolsüz olduğu ve bu tür paramiliter güçler sahipleri tarafından ihtiyaç hasıl olduğunda “vatana ihanet” etmekle suçlanabilecekleri görüldü.
Ukrayna’da işledikleri savaş suçlarından bağımsız olarak (emperyalist Batılı güçlerin ve onların Ukrayna’nın başına musallat ettikleri kukla Zelenski iktidarının yaptıkları ve işledikleri savaş suçları göz önüne alındığında her ne kadar Wagner Grubu ve Prigojin kanatları kırılmış ‘melekler’ gibi görülse de bu onların suçlu olduğu gerçeğini zerre kadar değiştirmez). Wagner Grubu kurulduğu 2014 yılından bugüne dek emperyalist Rus dış politikasının askeri müdahale enstrümanı olarak kullanılmıştır. Suriye, Mali, Libya ve son olarak Ukrayna’daki müdahalelerinde Rusya’nın ordu eliyle yapmak istemedikleri işleri Wagner’e havale etmiştir.
Ukrayna’da bir buçuk yılını dolduran savaş, ABD öncülüğündeki Batılı emperyalistlerin yaptırımları ve bütün bunlara parelel olarak Rus askeri stratejisinin yanılgıları neticesinde yaşanan insani kayıplar Rusya toplumunda küçümsenemeyecek bir öfkede biriktirmiş görünüyor. Paralı Wagner ordusunun bu ayaklanması ve güneyden kuzeye yolculuğu boyunca herhangi bir dirençle karşılaşmadan kolayca ilerlemesi, Rusya’daki siyasal dengelere ve toplumdaki fay hatlarına etki edecek bir iz bırakacaktır.
Savaşın seyrine dönük Rusya payına özellikle de bu kısa süreli ayaklanmanın ardından olumlu anlamda bir takım somut adımlar atılmazsa, Putin iktidarını zor günler bekliyor olabilir.
Putin’in “vatana ihanet” diyerek suçladığı ayaklanma ve buna vereceği yanıtın hem iktidar dengeleri açısından hem de Wagner Grubu’nun geleceği açısından yeni gelişmeleri tetikleme ihtimali var. Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko’nun arabuluculuğuyla kışlasına geri dönen Wagner kovboylarının ne olacağına ise artık Prigojin değil 21. yüzyılın “Rus Çarı” Putin karar verecektir.
Batılı emperyalistlerin ayaklanmaya ilişkin beklentileri ve heveslerinin ise kof olduğu görüldü. Paralı askerlerin Moskova yürüyüşüne haddinden fazla büyük anlamlar biçerek “artık Ukrayna zafere daha çok yakın”, “Rusya dokuz parçaya ayrılıyor” diyerek havai fişekler patlatmak için hazırlığa başladılar ancak hevesleri kursaklarında kaldı.