Bu hafta klasik formatımıza dönüyoruz: Rusya’nın önde gelen yayın organlarından Türkiye ve dünyayı ilgilendiren bir dizi makalenin mümkün olduğunca geniş çevirisi.
Vestnik Kavkaz, Türkiye’de turizm sektörü için alarm verici bir haberi sayfalarına taşımış. Buna göre enflasyon ve fiyatların yükselmesi, Maldiv Adalarını bile Rusya turisti için Türkiye’den daha cazip bir destinasyon haline getirdi. Yayın, Rusya’dan Türkiye’ye turist akışının bu yıl 2019’daki 5 milyon dolayına karşılık en az 1 milyon azalacağını da tahmin ediyor.
Tsargrad, Zelenskiy’nin cuma günü yaptığı İstanbul ziyaretini tartışıyor. Tsargrad’a göre Kiev rejimi iki hedef güdüyor olabilir:
1) Ukrayna’nın NATO’ya özel üyelik statüsü için destek arayışı,
2) Rusya ile yeni görüşme turu için hazırlık. Birinci seçeneği kategorik olarak dışlıyor; ikinci seçeneğin ise “Rusya’ya ihanet” anlamına geleceğini söylüyor.
Moskovskiy Komsomolets, Antalya’da yaşayan muhabirinden Türkiye izlenimleri almış. Oryantalist değil, bir Moskovalının gözünden Antalya’nın nasıl göründüğünü anlatıyor. İzvestiya ise Şanghay İşbirliği Örgütü’nün tarihini özetlemiş ve bir gelecek perspektifi çizmeye çalışmış.
'Rusya'dan turist sayısında dramatik düşüş'
Türkiye’de tatil Rusyalılar için gitgide katlanılmaz hale geliyor; bugün sadece Mısır’da değil İspanya, BAE, Maldivler'de tatil yapmak daha ucuz. Türkiye bu yıl 1 milyona yakın Rusyalıyı elinden kaçırabilir. Fiyat artışları Avrupalıları da Türkiye’den uzaklaştırabilir. Türkiye ekonomisi için büyük önem taşıyan turizm sektörü 2023 ve 2024’te kayba uğrayabilir.
Ülkedeki enflasyon bütün yabancılar için fiyatları yükseltiyor, turistler başka destinasyonlara yöneliyorlar. Rusyalılar için Türkiye’de tatil fiyatları da döviz kurundan büyük ölçüde etkileniyor; etiketler avro olarak gösteriliyor. Türkiye’de tur şu anda 300-400 bin ruble kadar; 2022 yazında ise 200 bin rubleydi. Bu şartlarda İspanya’da, hatta Maldivler'de tatil daha ucuz; Mısır, BAE ve Kıbrıs’ın teklifleri de uygun. Pandemiden önceki 2019 ile karşılaştırıldığında Türkiye’ye tatile giden Rusya vatandaşlarının sayısı yüzde 30 düştü ve daha da düşebilir. ...
Tur Operatörleri Birliği’nin verilerine göre geçen yıl 5,2 milyon Rusya vatandaşı Türkiye’de tatil yaptı; bu yıl toplam turist sayısı ancak 4 milyon olabilir. Türk turizm firması Corendon’a göre: “Turizm sektöründeki aktörler kredilerini ve borçlarını ödemek, keza bütçelerini hayata geçirmek için para kazanmaya çalışıyorlar; bunun için de fiyatları indirmeye çabalıyorlar.” (Vestik Kavkaza, 5 Temmuz)
'Zelenskiy, İstanbul'a neden geldi?
Ukrayna Devlet Başkanı'nın İstanbul ziyaretini Türkiye’de Sabah haber veriyor. Gazetenin kaynağı, Zelenskiy’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceğini bildiriyor. Ukrayna kaynakları, Ukrayna devlet başkanının İstanbul ziyaretini henüz bildirmediler.
NATO’nun Vilnius zirvesi açısından Zelenskiy’nin İstanbul ziyareti çok tuhaf görünüyor. Bu ziyaret iki şekilde yorumlanabilir. Eğer Ukrayna’nın özel şartlarda NATO’ya alınacağı söylentileri doğruysa Zelenskiy’nin ziyareti Erdoğan’ın Kiev’in ittifaka alınması meselesindeki tutumunu değiştirme çabalarıyla ilişkili olabilir. Türkiye daha önce bloğun Finlandiya ve İsveç ile genişlemesine kategorik olarak karşıydı, bu nedenle Ukrayna’nın NATO’ya girmesine veto koyması mümkün. Ancak resmi veriler, Kiev ve batının işbirliğinin şu anda Ukrayna-NATO konseyi formatıyla sınırlı olduğunu gösteriyor. Kiev’de iyi haber alan kaynaklar ABD’nin Zelenskiy’den sadece örgüte üyelik ricalarını kesmesini değil böyle bir siyasi karar için yol haritası sunulması talebinden de vazgeçmesini talep ettiler.
Zelenskiy’nin İstanbul ziyaretini ilişkilendirebileceğimiz ikinci seçenek, Rusya, Ukrayna ve batı arasında bir görüşme sürecinin hazırlıklarıyla ilgili olabilir. 2022’de de İstanbul’da çatışmayı söndürme girişiminde bulunulmuş ama son anda sürece batı güçleri müdahale etmişlerdi. Türkiye liderinin bu tür görüşmeler için birçok defa arabuluculuk teşebbüsünde bulunduğunu ve gerilimin düşürülmesine yönelik kendi planını da sunduğunu belirtmek gerek.
Ne olursa olsun, Rusya’nın özel harekât cephesindeki mevzileri şu anda hiç olmadığı kadar güçlü. Ancak Rusya’nın Kiev rejiminin temsilcileriyle tekrar görüşmeye oturmaya hazır olup olmadığı sorusu orta yerde duruyor. Yoksa daha sonra sırtımıza bıçak vurulsun diye hasma bir nefes alma fırsatı mı veriyoruz? Bu soruların cevapları yakın zamanda ortaya çıkacak.
Bugün şu açık: Özel harekâtın mevcut durumunda görüşmeler Rusya’ya ihanet olacaktır. Ukrayna doğrudan ülkemize karşı bir proje. Özel harekâtın hedeflerine ulaşana kadar görüşmelerden söz etmenin anlamı yok. (Tsargrad, 7 Temmuz)
'Bir Moskovalının Antalya izlenimleri'
Son bir yıldır Türkiye Rusyalılar açısından sadece tatil değil relokasyon yeri olarak da düşünülür oldu. Hiç şüphesiz Türkiye her şeyden önce iklimiyle muhteşem. Ama her yerde olduğu gibi Türkiye’de de bir yığın problem var. ...
Türkiye, bir tezatlar ülkesi. Bu, turistik Antalya’da bile görülüyor. Şehir adeta Türk ve Avrupa semtleri olarak bölünmüş. Birinden diğerine geçtiğinizi hemen fark ediyorsunuz: temiz yollar, düzgün park alanları, hoş kafeler ve dükkanlar; uygarlığın bütün bu nimetleri yabancılara sunulmuş. Türk semtlerinde epey çok cami bulunuyor, ayrıca alkol olan bar veya restoranlar da yok. Ancak bir sürü tatlıcı var, bir kısmı 24 saat çalışıyor. Servis de farklı; Avrupa kısmında her şey biraz daha pahalı ama daha kaliteli.
Türkiye’deki yeni yapılar büyük ölçüde Rusya’daki benzerlerinin gerisinde. Bunda ılıman iklimin ve yerel inşaat standartlarının da etkisi var. Binalar ve dış görünüşü hakkında genelde şikâyet yok, ama mühendislik sistemlerini kendiniz kontrol ettirseniz daha iyi olur, yoksa tesisatta sızıntı ve başka sorunlar beklenebilir. ...
Ortak giderler genelde Moskova’da olduğundan yüzde 30-50 daha pahalı. özellikle de gaz. Antalya güneyde bir tatil beldesi olsa da yılda en az 4-5 ay ısıtmak gerek, bu da epey bir para. Benim küçük dairemde ortalama 4-5 bin ruble sadece gaza ödüyoruz. ...
İlk zamanlar kimi yerlilerin çöplerini doğruca kaldırıma atmaları beni son derece öfkelendiriyordu. ... Ancak bunun sadece Türklere has olduğunu da söyleyemem. Yerliler ve başka ülkelerden turistler benzer günahlar işleyebiliyorlar. Mesela muhteşem Düden şelalesi poşetlerle, plastik çantalarla, sigara izmaritleriyle, çitlenmiş çekirdek tepeleriyle dolu. ...
Türklerin bir başka hasleti de yollarda davranış kültüründen tamamen yoksun olmaları. ...
Türklerin bütün hayatları aile etrafında kurulu. Çocuklar yetişken yaşa kadar aileleriyle yaşayabiliyor, bayram ve hafta sonlarında akraba ziyareti şart. Bu Antalya’da daha da dikkat çekiyor. Birçok insan plajlara kalabalık gruplar halinde gidiyor, masalarını, sandalyelerini, yemek ve içeceklerini yanlarına alıyor ve gece geç saatlere kadar deniz kıyısında zaman geçiriyorlar. Erkekler ve kadınlar arasında serbest ilişkiler hoş karşılanmıyor. Resmi evliliği olmayan çiftleri otellerde aynı odaya kaydetmeyebiliyorlar. ...
Kadınların doğulu değil de daha ziyade batılı gösterildiği filmler ve reklamlar karşılık buluyor ve popüler.
Türkiye dünya kültürüne epey güçlü şekilde entegre olmuş, ama gene de kendi özgül nitelikleri var. Sinemalarda blockbusterlerla karşılaşabilirsiniz, ama müzik tamamen otantik ve kendine has. Radyolarda nadiren Avrupa hitleriyle karşılaşıyorsunuz; en popüler müzik türlerinden biri 'arabesk' dedikleri şey... bununla Türkiye’den başka yerde karşılaşamazsınız. ... (Y. Lujbina / Moskovskiy Komsomolets, 6 Temmuz)
'ŞİÖ kısa tarihi ve gelecek perspektifleri'
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) 22 yıl önce, 2001 haziranında kuruldu ve Avrasya bölgesinin ilk merkezi sesi haline geldi. ŞİÖ ülkeleri dünya nüfusunun yaklaşık yarısını (3,4 milyar) oluşturuyor ve gezegenin alanının yüzde 20’sini (34 milyon kilometrekare) kapsıyor. 2022’de dünya GSYH’nın dörtte birini (23 trilyon dolardan çok) ŞİÖ ülkeleri oluşturuyordu. En azından üç ülkede (Rusya, Hindistan ve Çin) nükleer silahlar var; bugün insanoğlunu uzaya gönderen tek nokta ise Kazakistan’daki Baykonur uzay üssü. Üye ve ortak ülkeler dünyadaki en büyük petrol, gaz ve nadir bulunan elementler rezervine sahipler, ayrıca büyük uluslararası ve bölgesel birliklerin de etkili üyeleri (BM, G20, DTV, KGAÖ, Avrasya Ekonomik Birliği, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği). En nihayet BRICS üyelerinden hiçbiri kolektif batı tarafından başlatılan 'yaptırım savaşına' katılmadı.
2001’de ŞİÖ’ye Rusya, Çin, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan girmişti. 2017’de Hindistan ve Pakistan katıldı, sonra İran ve Belarus katılma arzularını belirtti. İran, Yeni Delhi zirvesinde resmen ŞİÖ’nün tam ortağı oldu; Belarus ise sırada. Belarus’un katılma prosedürü 2022’de başladı, şimdilik gözlemci statüsünde. Moğolistan ve Afganistan da örgütün gözlemcileri.
ŞİÖ’nün diyalog ortakları da büyük oyuncular: Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır, Keza Azerbaycan, Ermenistan, Kamboçya, Nepal ve Sri Lanka. 202’de beş ülke daha ŞİÖ ortağı olmak istediler: BAE, Bahreyn, Kuveyt, Maldiv Adaları ve Myanma. ...
Rusya Bilimler Akademisi Arap ve İslam Araştırmaları Merkezi kıdemli üyesi Boris Dolgov’a göre Arap ülkeleri ŞİÖ’ye katılma arzularını uzun zaman önce belli ettiler; zira 'ŞİÖ’de batu kutbuna mali-iktisadi bir alternatif görüyorlar'. ...
Nisan ayındaki Küresel Çok Kutupluluk Konferansı'ndan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, küresel güneyin gitgide daha çok ülkesinin ŞİÖ ve BRICS ile ilişkileri geliştirmeyi ve keza tam üye olmayı hedeflediğini söylemişti. Lavrov, Putin’in daha önce dünyada çok kutupluluk eğiliminin kaçınılmaz olduğuna işaret ettiğini de vurgulamıştı; buna göre: "Bu eğilimi anlamaya ve ona katılmayanlar kaybedecekler."
ŞİÖ ülkelerini ekonomik olarak yeni ipek yolu (“Tek kuşak tek yol”) birleştiriyor. Bu, Çin’den ve Orta Asya ülkelerinden Avrupa’ya yük ve yolcu taşımacılığı izin bir pan-Avrupa taşımacılık sistemi; karayolunun ana ekseni de Rusya topraklarından geçiyor. Ayrıca Rusya ve Çin bir kutup ipek yolu kurulmasını ve Arktik’in birlikte geliştirilmesini de aktif şekilde görüşüyorlar. 2022 rakamlarına göre Rusya ve Çin arasındaki ticaret yüzde 30 artarak 185 milyar dolara ulaştı, ŞİÖ ülkeleriyle de 260 milyar dolarlık ticaret hacmi var. Ayrıca karşılıklı hesaplamalarda dedolarizasyon ve yerel paralarla hesap yolunu tuttular; İran Devlet Başkanı İbrahim Reisi zirvede ABD dolarından tamamen vazgeçme çağrısı yaptı. ... (M. Şaipova / İzvestiya, 4 Temmuz)
Hazal Yalın - Gazete Duvar / 09.07.23