AB’den Ukrayna savaşına 5 Milyar Euro

AB adına yapılan açıklamada, “AB ülkeleri beş milyar Euro değerinde askeri yardım konusunda anlaşmaya vardı” denildi.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 20 Mart 2024
  • 15:50

Avrupa Birliği(AB) Ukrayna üzerinden Rusya’ya karşı sürdürülen savaşı daha da alevlendirme politikasını sürdürüyor. Yapılan son müzakerelerde Ukrayna'ya yeni “yardım” konusunda anlaşmaya varıldığı belirtildi. Müzakere süreci Almanya ve Fransa'dan gelen talepler nedeniyle uzamıştı.

13 Mart’ta AB adına yapılan açıklamada, “AB ülkeleri beş milyar Euro değerinde askeri yardım konusunda anlaşmaya vardı” denildi. AB şefleri, aylar süren müzakerelerin ardından Ukrayna'ya verilecek askeri teçhizatın finansmanını ortak karşılamaya devam etme konusunda anlaştılar. AB dönem başkanlığını üstlenen Belçika hükümeti tarafından yapılan açıklamada, “askeri yardımın Avrupa ‘Barış Fonu’nun bir parçası olarak yapılacağı” belirtildi. Barıştan, demokrasiden söz eden AB şefleri, “Barış Fonu” adını verdikleri aparatı kullanarak Ukrayna savaşının ateşine benzin dökmeye devam ediyorlar.  

***

Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin büyükelçileri “fonun revizyonu” konusunda görüş birliğine vardı. Varılan anlaşma, liderler zirvesinde kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek. Ancak “liderlerin onayı” formalite icabı yapılan göstermelik bir şeyden ibarettir. Almanya ile Fransa'nın “Fonun nasıl yenileneceği” konusundaki itirazlarının yarattığı tartışmalar sürecin uzamasına neden olmuştu.

Fransa “desteğin” Avrupa'da üretilen silah ve mühimmatlar için kullanılmasında ısrarcı olmuş, “AB savunma sanayisinin rekabet edebilirliğini sürdürmek için üretim kapasitesini kalıcı bir biçimde artırabilmesi ve bunun için de sabit siparişlere ihtiyacı var”  görüşünü savunmuştu.

Almanya ise, “ülkelerin fona katkısında ikili yardımların dikkate alınmasında” ısrarcı olmuştu. Yani AB kararı olmadan ülkelerin Ukrayna’ya yaptığı silah ve mühimmat desteğinin hesaba katılmasını istemiş ve ikili yardımların daha hızlı ve etkin bir biçimde sağlanabildiğine vurgu yapmıştı. Yapılan açıklamada, “Fonun revizyonunda maliyetin adil bir biçimde paylaşılmasını sağlayan düzenlemeler getirildi” ifadeleri de yer aldı.

Almanya açısından ikili “yardım” hususu önem taşıyor. Zira Almanya sadece bu yıl Ukrayna'ya 7 milyar Euro değerinde askeri “yardımda” bulunacağını açıklamıştı. Yeni düzenlemede “ikili yardımlar” yarı yarıya AB fonuna yapılan mali katkı olarak kabul edilecek.

***

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell uzlaşmayla ilgili yaptığı açıklamada, "Mesaj açık, Ukrayna'nın galip gelmesi için gereken desteği vereceğiz" dedi. Oysa Borrell ve onun gibi savaş kundakçıları, Ukrayna’nın zafer kazanmasının söz konusu olmadığını en iyi bilenlerdir.

Hal böyleyken, kukla Zelenski rejiminin Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, "Bu, ortak zaferimize ulaşmada Avrupa'nın birlik ve kararlılığının güçlü ve vakitli bir gösterisidir" diye açıklama yaptı.

***

Mesaj açık, “gereken destek” her iki tarafta yüzbinlerce insanın ölümü pahasına veriliyor. Ukrayna’nın kukla yöneticileri de ülkenin yerle bir olması, ekonomilerinin çökmesi pahasına, “ortak zafer” için kan dökmeye devam ediyorlar. Verilen “destek” ve “ortak zafer” için dökülen kan, savaşı daha da alevlendirerek dünya savaşı tehlikesini büyütüyor.

Putin “nükleer savaşa hazırız” uyarısında bulunurken ABD ve AB Ukrayna’ya ek silah gönderiyor, dahası askeri birliklerini Ukrayna’da konuşlandırmayı tartışıyorlar.

ABD ordusundan emekli Albay Alexander Crowther, Ukrayna’daki kukla Zelenski rejiminin çıkmazını şöyle tanımlıyor:

“Ukraynalıların askerleri tükeniyor, tıpkı 1944’te Avrupa’da aşçıları alıp ellerine tüfek verdiğimiz ve ‘sen artık askersin’ dediğimiz zamanki gibi. İşte Ukrayna bunu yapmak zorunda olduğu bir noktaya gelmiş bulunuyor.”

ABD ve AB’nin “ortak zafer” için “gereken destek” çabaları “zafere” değil, daha çok yıkım daha fazla ölümlere ve halkların daha derin acılar çekmesine yol açıyor.

Bu savaşta her iki taraftan sayıları yüzbinlerle ifade edilen asker ve sivil kayıplar sadece bu iki ülkeyi etkilemiyor. Savaşın faturası ABD ve Avrupa’da da cep yakıyor. Ekonomik kriz, tedarik zincirlerindeki aksamalar, gıda kıtlığı ve enflasyon yoksulluğu adım adım derinleştiriyor.

“Günümüzün dünya kapitalist ekonomisi, birbirine bin bir bağla sıkı sıkıya bağlı organik bir bütündür. Dolayısıyla şu veya bu ülkeyi hedef alan ekonomik-finansal ambargo, aynı zamanda sistemin bütününü de gerisin geri vuran bir silahtır. Hele de hedef ülke, ekonomisi önemsiz nispeten küçük bir ülke değil de özellikle pazar ve hammadde kaynağı bakımından son derece önemli bir büyük ülke olarak Rusya’ysa.”

(www.tkip.org ‘dan TKİP Merkez Yayın Organı Ekim’in Haziran 2022 tarihli 324. sayısında yayınlanan "Ukrayna krizi sonrası dünya" yazısından alınmıştır…)

Rusya’ya uygulanan ambargo Batılı kapitalist tekeller kadar özellikle yakıt ve gıda fiyatları üzerinden geniş tüketici kitlelerini de derinden etkilemeye devam ediyor. Ukrayna ve Gazze dahil, bir dizi yerde süren emperyalist paylaşım savaşları ve iç savaşlar sistemin çok yönlü krizlerini derinleştiriyor. Bu da işçi ve emekçilere, dünya halklarına acı reçeteler olarak fatura ediliyor.

Batılı emperyalistler “Barış Fonu”nu savaş ateşine benzin dökmenin bir aracı olarak kullanacak kadar zıvanadan çıkmış durumdalar. Bu histerinin yaratabileceği yıkımların boyutunu ise kestirmek zor. Bu tablo militarizm ve savaş karşıtı mücadeleye olan ihtiyacı yakıcı hale getiriyor. Savaşı da kapitalist barbarlığı da dizginleyebilecek olan işçiler, emekçiler ve dünyanın ezilen halklarının birleşik mücadelesinin bir an önce yükseltilmesi yegane çıkış yoludur.