Hafta içi fabrikalar durmaksızın çalışıyor. Hafta sonu ise sokağa çıkma yasağı ilan edilse de sermayedarlar kaymakamlıktan aldığı izinlerle çalışmaya devam ediyor. Bunu tercih etmeyen ya da belgeleri hazırlayıp çalışma izni alamayan sermayedarlara ise telafi çalışma hakkı tanınıyor.
İlk sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 11-12 Nisan günleri için Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yazı yazarak sokağa çıkma yasağı nedeniyle tek bir gün, tek bir saat bile üretimin durmasına karşın, telafi çalışma yaptırmanın koşulları için ‘görüş’ talep etti.
Bakanlık ise yanıt olarak telafi çalışma maddesindeki hükümleri TİSK’e iletti: “Zorunlu nedenlerle işin durması nedeniyle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi hallerinde, işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir.”. “Cumhurbaşkanı (da) bu süreyi iki katına kadar arttırmaya yetkili” olduğuna göre, üzerinden aylar geçse de telafi çalışma karşımıza çıkartılabilir.
Sokağa çıkma yasağını da “zorunlu nedenlerle işin durması” kapsamında ele aldıklarına göre, 3 vardiya çalışan birçok fabrikada cumartesi günleri de normal çalışma süresi içinde yer aldığı için sermayeye gün doğmuş oluyor.
Telafi çalışma yaptırmanın fırsatını kollayan TİSK, bu talebini Bakanlığa da onaylatıp ellerini ovuşturmaya başladı bile…
Salgını fırsata çeviren sermayedarlar, her sokağa çıkma yasağını telafi çalışma kapsamında ele alıp önümüzdeki aylarda bizlerin önüne çıkaracak. İlgili maddede ayrıca “telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz.” Hükmü yer alıyor. Yani, sermayedarlara 3 saatlik fazla mesailerle telafi çalışması yaptırabilirsin, para da ödemezsin deniyor.
Uzun lafın kısası, sermaye-hükümet elbirliği ile koronavirüs salgının bütün faturasını bizlere kesmeye devam ediyor. Oysa yapılması gereken şey açıktır: Zorunlu iş kolları dışında üretim durmalı, tüm işçiler maaşlarında kayıp olmadan ücretli izne çıkartılmalıdır. Bunun için de biz işçilerin birlik olmaktan, örgütlenmekten, fabrikalarımızda mücadeleyi örgütleyecek komiteler kurmaktan başka çaremiz yok.
Metal İşçileri Birliği