Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri ek ödeme adaletsizliğine karşı “yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret” talebiyle eylem yaptı.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde saat 17.30’da yapılan eylemde, basın açıklaması okunmadan önce pandemi mücadelesinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından bugün SES eski ve yeni yöneticilerinin gözaltına alınmaları protesto edilerek “Gözaltılar, baskılar bizim hakkı mücadelemizi engelleyemez” dendi.
Basın açıklamasını SES İzmir Şubesi Eşbaşkanı Nursel Yücesoy okudu. Yücesoy, pandeminin başından beri sağlık emekçilerinin sorunlarının artarak devam ettiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının ağırlığı, riskin boyutu ve kapsamı, görev tanımlarının ortadan kaldırılarak angaryanın ve mobbingin sıradanlaşması, şiddetin, iş yükü ve hasta yoğunluğunun hiç olmadığı kadar artmasına rağmen sağlık emekçilerinin ücretleri artmayarak yoksulluk sınırının altında seyretmeye devam etmektedir.”
Sağlık emekçilerinin bu süreçte dile getirdikleri talepleri de “pandeminin topyekûn bir mücadeleyle sönümlemesi için engellerin ortadan kaldırılması, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin işyeri ve can güvenliğinin sağlanması moral ve motivasyonlarının arttırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması” olarak sıralandı. SES’in bunun için yürüttüğü faaliyetler hatırlatılan açıklamada, “Sağlık Bakanlığına, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesinde yer alan çalışan herkesin kendisinin ve ailesinin adil, insanlık onuruna yetecek bir ücret alma hakkına sahip olduğunu, bu nedenle çalışana ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yaşam düzeyini sağlayacak bir ücreti elde etme konusunda gerekli önlemleri alma görevinin verildiğini hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” denildi.
“Ek ödeme tüm sağlık emekçilerine yapılmalı”
“Bizler eşit işe eşit ve adil ücret demekten asla vazgeçmedik” diyen Yücesoy, eşitsizliklerin sağlık çalışanlarını birbirine düşürmek için kullanıldığına da işaret etti. “Ek ödeme adaletsiz davranmadan sağlık işkolunda çalışan (hizmetli, idari hizmetler sınıfı, işçi, üniversite hastanesi çalışanları, sağlık işçileri vb.) herkese ödenmelidir” denilen açıklamada, ek ödeme yönetmeliğinin yol açtığı adaletsizliğe dair şu ifadeler kullanıldı:
“Üniversite hastanelerindeki emeği ve emekçileri yok saymaktadır,
Üniversite hastaneleri dışındaki sağlık emekçilerinin yarısını kapsamamaktadır,
Tüm kurumlardaki idari hizmetlerde çalışan emekçileri yok saymaktadır,
Yardımcı hizmetlerde çalışan personeli yok saymaktadır,
4/D kadrosunda çalışan sağlık işçilerini yok saymaktadır,
Ekip anlayışını ve çalışma barışını bozmaktadır,
Emekçiler görevlendirme ve çalıştırma esnasında pandemi bahanesi ile tüm kazanımları yok sayılırken, ödemede Covid kapsamında Covid kapsamında değil diye çalışma alanlarımızı kategorize etmektedir.”
Açıklama, sağlık emekçilerine TİS sürecinde örgütlenme ve mücadele çağrısı yapılarak şu vurguyla son buldu:
“Yine insanca yaşanacak çalışma koşulları, yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret, OECD ortalamasında kadrolu güvenceli istihdam, 3600 ve 7200 arası ek gösterge, COVID-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması başta olmak üzere ekonomik ve özlük taleplerimiz için TİS sürecini hedefe koyan mücadele ve örgütlenme programımızı daha güçlü bir şekilde hayata geçireceğiz. Bu kapsamda tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini sendikamıza güç vermeye, yanımızda durmaya, birlikte ses çıkarmaya ve birlikte örgütlenmeye davet ediyoruz.”
Kızıl Bayrak / İzmir