Koronavirüsün insanlara eşit davrandığı, sınıflar arasında ayrım yapmadığı söyleniyor. Virüsün kendisi ayrım yapmasa da, farklı sınıfların korunma imkanları arasında uçurum olduğu için “eşitlik” ortadan kalkıyor. Küstah ultra zenginler doktorlarıyla birlikte özel sığınaklarına çekilirken, dünyada üç milyar insanın evinde elini yıkayabileceği lavabosu bile yok. Böyle bir sistemde salgın karşısında bile eşitlikten söz etmek abesle iştigaldir.
Deprem, sel, yangın gibi felaketlerin ilk kurbanları emekçiler olur her zaman. Deprem aynı deprem ama çürük binada oturanla sarayda oturana etkisi farklı oluyor. Virüs salgını konusunda da benzer bir durum var. Toplu taşıma araçlarını kullanan, fabrikalarda-işletmelerde topluca çalışan, sağlıklı beslenme, sağlıklı barınma imkanından yoksun olan emekçiler, virüslere karşı daha savunmasız durumdadır.
“Olağan” koşullarda bile Türkiye işçi sınıfı için bir facia olan AKP-MHP koalisyonunun icraatları, koronavirüs salgınıyla milyonlarca işçi için bir tehdit haline geldi. İşçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin alınmasını yıllardır geciktiren AKP-saray rejimi, on milyona yakın işçiyi herhangi bir korumadan yoksun bir şekilde çalışmaya mahkum etmiştir.
Sorunu gündeme taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Koronavirüs kapsamında Türkiye’de bütün risk gruplarına karşı tedbir alındığını ancak milyonlarca işçi için ortada ne tedbir ne de bir karar olduğunu” belirtti.
Türkiye’de 50’den az işçi çalıştıran işletme sayısının (bu işletmeler işçi sağlığı-iş güvenliği yasalarına tabi değiller) toplam işyeri sayısının yüzde 80’ini oluşturduğunu belirten Ağbaba, “Türkiye’de 10 milyona yakın işçi şu anda iş yerlerinde iş sağlığı güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi olmadan çalışıyor” bilgisini verdi. Ağbaba, “1 milyon 800 bin iş yeri, iş sağlığı ve güvenliği hükümleri kapsamında değil” dedi.
AKP iktidarı döneminde iş cinayetleri zaten tavan yapmıştı. Virüs salgını ise, milyonlarca işçi için ayrıca risk oluşturuyor. AKP-saray rejimi işgalden-savaştan arta kalan zamanlarını sermayeye hizmet için hasrediyor. Bu vahim tablo ancak işçi sınıfı haklarını savunmak-sağlığını korumak için mücadele ettiğinde değişecektir.
