Koronavirüs nedeniyle okullara ara verildi, ama...

Eğitime bütçe ayırmak yerine, savaşa dev bütçe ayıran, teknolojik gelişmeleri geriden takip edip bu gelişmeleri çok sonradan okullarda uygulayan AKP iktidarının “alt yapıyı hazırladık” demesinin bir gerçekliği yoktur.

  • Mücadele postası
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 13 Mart 2020
  • 19:13
ikon

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan, şimdiye kadar 117 ülkede görülen ve 4 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine neden olan koronavirüsün Türkiye’de de görüldüğü Sağlık Bakanlığı tarafından açıklandı.

Virüsün bulaştığı kişi sayısını iki olarak açıklayan, nerede görüldüğü sorularını muğlak bırakan devlet sözcüleri kaçak sarayda yaptıkları toplantı sonrası “önlemleri”ni sıraladılar. Buna göre ilk, orta ve lise olmak üzere okullar 16 Mart’tan itibaren bir hafta tatil olacak ve 23 Mart’tan itibaren uzaktan eğitim görülecek. Ayrıca Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk “Öğrencilerimiz, iki haftanın bir haftası istirahat edecekler. 23 Mart’tan itibaren evdeki uzaktan eğitim süreci başlayacaktır. Eğitim bilişim ağı ders ortamını evlere taşıyacak. İlk ve orta dereceli haftalık ders programları yeniden yapılandırılacak. TRT ve internet üzerinden sağlanacak. Bir alt yapı hazırladık, sizlerle sonrasında paylaşacağız” dedi. Sınavlara hazırlık üzerinden ise “Yükseköğretim kurumu sınavlarına hazırlananlar için eğitim bilişim ağı üzerinden hazırlıklarına devam edecekler” açıklamasında bulundu.

Eğitim alanını sermayeye açarak eşitsizlikleri büyüten ve yaygınlaştıran AKP iktidarı, eğitim hakkını daha da paralı ve pahalı hale getirdi. Eğitime bütçe ayırmak yerine, savaşa dev bütçe ayıran, teknolojik gelişmeleri geriden takip edip bu gelişmeleri çok sonradan okullarda uygulayan AKP iktidarının “alt yapıyı hazırladık” demesinin bir gerçekliği yoktur. Halihazırda eğitim alanındaki eşitsizlikler, niteliksizlik ve anti-bilimsel uygulamalar ortadadır. Deprem gibi doğal afetler, bu sorunların nasıl katlanarak ağırlaştığını ve eğitimde ciddi aksamalara, kaosa yol açtığını gözler önüne sermiştir. Marmara ‘99 depreminin gerçekliği ortadayken toplumsal ihtiyaçlar hiçe sayılarak deprem vergileri iç edilmiş, gerekli önlemler alınmamıştır. Tek derdi kendi dinsel-gerici iktidarını korumak ve sermayeye hizmet etmek olan AKP’nin bugün virüse karşı aldığı sınırlı önlemler de öğrencilerin, gençlerin, işçi ve emekçilerin sağlığını korumaktan çok göstermelik birtakım adımlar içermektedir.

Öğrencilerin derslerden geri kalmasının telafi edilmesi için bilişim teknolojisinin kullanılması elbette temel bir ihtiyaçtır. Ancak AKP iktidarı bu ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Toplumdaki ve eğitim alanındaki eşitsizlikler düşünüldüğünde öğrenim gören tüm herkesin aynı oranda uzaktan eğitime erişebilmesi mümkün değildir.

Toplu yaşam alanlarında alınan önlemlerin yetersizliği de sorunun bir diğer boyutudur. Okullar tatil edildi peki fabrikaları tatil edilecek mi? Sermaye buna izin verecek mi? İşten gelen aile bireylerinin aynı evde toplandığı bir ortamda sadece eğitim alanlarının tatil edilmesi virüsü nasıl engelleyecek?

İşçi ve emekçilerin çocuklarının okullara gitmemesi, çocuklarının bakımı için ek masraflar getirecektir. Ücretli öğretmenlerimizin saat başına aldığı ücretleri düşündüğümüzde onların mağduriyetinin ne olacağı muğlaktır. Bir yandan önlem adı altında birçok uygulama devreye sokulsa da önlemlerin sınırlı olduğu görülüyor. Milli Eğitim Bakanı ise açıklama sırasında kendisine sorulan bu soruları geçiştirmiş bulunuyor.

Koronavirüs bir salgındır ve halk sağlığını tehdit etmektedir. Ancak virüs, kapitalizmin halk sağlığını hiçe sayan uygulamalarından ve hüküm süren orman kanunlarından daha tehlikeli değildir. Koronavirüsten korunmanın yolu, halk sağlığını her şeyden daha fazla tehdit eden ‘kapitalizm virüsü’ne karşı örgütlenmek ve mücadele etmekten geçiyor. Koronavirüse de ancak bu temelde bir dayanışma ve bilimin gücüyle karşı koyabiliriz.

İstanbul'dan bir DLB’li