Metal İşçileri Birliği, çok sayıda fabrikadan metal işçisinin katıldığı Türkiye Meclisi’nde sözleşme sürecinin değerlendirdi ve MİB çalışmasının önümüzdeki dönem planlamasını yaptı.
Mecliste ilk olarak MİB adına MESS Grup TİS süreci değerlendiren bir sunum yapıldı. Sunumda, işçilerin enflasyon karşısında ek zam talebi ve eylemlerle başladığı, sermayenin avans/ön zam hamlesi yaptığı belirtildi. TİS öncesi anketlerde işçilerin yüksek zam beklentisi olduğu açığa çıkmasına rağmen zaman içerisinde TM'nin kendi taslağını daha fazlasını alamayız algısıyla kanıksattığı, işçilerin kabul edebileceği ama yoksulluğun aşılmadığı ve MESS'in belirlediği sınırlarda kalındığı ifade edildi. Sunumun devamında Birleşik Metal-İş Sendikası'nın TM'ye göre daha yüksek zam oranı ile taslak oluşturduğu, "ya taslak ya grev" tavrı ile eylemli bir süreç gerçekleştirildiği vurgulandı. Son dönemde grev yasağını tanımayan tavrı içerisinde sürece girmesinin beklentiyi yükselttiği, ZF ve Sarkuysan'da TİS imzalandıktan sonra da grev eğiliminin devam ettiğini ama sendika yönetiminin yaydığı yalnız kalırız kaygısı ile eski-yeni işçi arasında kıdemden oluşan ücret farkının yarattığı ayrışma sonucunda grev kararlılığını kırdığı anlatıldı. Sunumda ayrıca sözleşmenin ilk altı aylık zamma sıkıştığına ve taslakta olan birçok talebin mücadele konusu edilmediğine, çok hızlı yüzde 27'lik yıl sonuna doğru da yüzde 35'lik dilime girileceğinden vergi diliminin en temel sorun olarak orta yerde durduğuna, cumhuriyet sözleşmesi olarak dile getirilen sözleşmenin sonucunun yoksulluk olduğuna değinildi. Tüm bu gelişmelerin ışığında ortaya çıkan sonuç olarak metal işçilerinin örgütsüzlüğü, sendikal bürokrasinin cenderesinde davranmaktan çıkamaması, sermayenin baskı ve zoru ortaya konulan sunumda metal işçilerinin en temel önceliğinin örgütsüzlük tablosunu aşması, fabrika komitelerinin kurulması ve fabrikalar arası koordinasyonun oluşturulması olduğu vurgulandı.
Sunumdan sonra fabrikalardan sözleşme süreci sonrası yansıyanlar, işçilerin sözleşmede yaklaşımları üzerine anlatımlar yapıldı. Tartışma kısmında ortak mücadelenin genel talepleri işlenirken fabrikalara özgün seslenmek gerektiği, işten atma saldırısının devreye sokulacağı, alkışlı eylemi grev sanan işçiler olduğu ve grev bilincinin daha iyi anlatılması gerektiği, işçilerin sözleşmeye rıza gösterdiği ama alım gücü açısından önünü göremediği için tabanda huzursuzluk olduğu, TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmamasının üzerinden atlanarak sözleşme imzalandığı, Türk Metal tabanındaki işçilerin profilinde 2015 sonrası mücadeleci-zorlayıcı bir değişim olduğu noktasında ekler yapıldı.
MİB'in çalışmalarının ve müdahalelerinin de değerlendirildiği mecliste önümüzdeki dönem için planlamalar yapıldı. MİB Türkiye Meclisi’nin metal işçilerine çağrısı:
-Sendikal bürokrasiden bağımsız fabrika komitelerini kuralım
-Fabrikalar arası koordinasyon sağlayarak ortak mücadele zeminleri oluşturalım
-MİB ile bütünleşelim
-Vergi soygununa karşı mücadeleye devam edelim
-Kıdem tazminatı tavan uygulamasının kaldırılması, kıdem tazminatının gasp edilmemesi için sesimizi yükseltelim
-TÜİK verilerini teşhir etmeyi, gerçek enflasyonu dile getirmeyi sürdürelim
-Depremin birinci yılında ve seçimler sürecinde sermayenin rant, talan ve kar eksenli sömürü düzeninden hesap soralım!