Kayseri’de Emeğin Kurtuluşu İşçi Okulu’nda bugün (18 Ağustos) son ders işlendi. “Ücret, fiyat, kar” konulu derste öncelikle ücret konusu ele alındı.
Ders boyunca “Ücret, fiyat, kar” konusuna dair sunumda öne çıkanlar şu şekilde ifade edildi:
“-Ücretin meta gibi, emek gücünün değeri de kendisini işçinin kendisini üretmek/yeniden üretmek için ihtiyaç duyulan gerekli emek zamanı ile belirlenir. Örneğin bir işçinin emek gücüne biçilen değer, o işçinin ertesi gün, ertesi ay da çalışmasını sağlayacak olan yiyecek, içecek, fatura gideri gibi maddi ihtiyaçlarının yanı sıra kültürel ihtiyaçlar gibi pek çok başka gereksinimin de hesaba katılmasıyla ortaya çıkar.
-Ücret, en geniş tanımıyla emek gücüne biçilen değerin parasal ifadesidir. Ücretlerin ne kadar yüksek ya da ne kadar düşük olacağını ise, tek yönlü olarak kapitalistlerin “iradesi” değil, kapitalist ile işçi arasındaki mücadele belirler.
-Kâr, kapitalistin üretim süreci sonunda, artı değere el koyma aracılığıyla elde ettiği sermaye genişlemesidir.
-Günümüzde asgari ücret tartışmalarında sıkça karşılaşılan bir argüman, asgari ücretin artmasıdır! Kapitalistler kar oranlarının düşmemesi için düşük asgari ücrette ısrar ederler. İnsanca yaşamaya yeten asgari ücreti tehdit olarak algılarlar.
-Ücret oranındaki genel bir yükseliş kâr oranında bir düşüşe yol açar, ama derinlemesine ele alındığında, meta fiyatlarını etkilemez.
-Kapitalist üretimin genel eğilimi, ücretlerin ortalama düzeyini yükseltmek değil, düşürmektir.
-Sendikaların sermayenin saldırılarına karşı direniş merkezleri olarak yararlı işlevleri vardır. Güçlerini yersiz bir biçimde kullandıklarında, kısmen başarısızlığa uğrarlar. Aynı zamanda, var olan düzeni de değiştirmeye çalışacakları ve örgütlü güçlerini işçi sınıfının nihai kurtuluşu, yani ücretli kölelik düzenini tamamen ortadan kaldırması için yapması gereken şey iktidar dümenine işçi sınıfın geçmesidir!”
Sunumun ardında işçilerin sorduğu sorular yanıtlandı ve İşçi Okulu sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Kayseri