Üniversite mezunu kadınlar eve hapsediliyor

Türkiye kapitalizmi, üniversite mezunu kadınları istihdamdan ve eğitimden dışlayarak eve hapsediyor.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 28 Haziran 2020
  • 18:34

Son yıllarda gittikçe artan “tabela üniversiteleri”, istihdam edilemeyen üniversite mezunu oranının yükselmesine neden oldu. Diplomalı işsizlik oranlarını artarken bu durumdan en çok etkilenenler ise üniversiteden mezun olmuş kadınlar oluşturuyor.

BirGün’den Ozan Gündoğdu’nun haberine göre, 2020 yılı Mart ayı itibarıyla ülkede istihdamda 26 milyon 133 bin kişi bulunuyor. Bu kişilerin 7 milyon 325 bini yani yüzde 28’i üniversite mezunu. Ancak verilerde geçmişe doğru gidildiğinde istihdamın içindeki üniversiteli oranındaki çarpıcı değişim dikkat çekiyor. 2015 yılının aynı ayında istihdamdaki her 100 kişiden 20,9’u, 2010’da istihdamdaki her 100 kişiden 16,8’i, 2005’te ise istihdamdaki her 100 kişiden sadece 12,4’ü üniversite mezunuydu. Dolayısıyla son 15 yılda istihdamın içindeki üniversiteli payı 2,5 katına çıkmış oldu.

İstihdamdaki üniversiteli payıyla birlikte iş arayıp bulamayanlar yani TÜİK tanımıyla işsizler içinde de üniversiteli sayısı artıyor. 2015 yılının Mart ayında 648 bin üniversite mezunu işsiz bulunurken, bu sayı 2019 yılının Mart ayında 1 milyon 87 bine yükseldi. Sadece 4 yıl içinde üniversiteli işsiz sayısı yüzde 68 oranında artış kaydetti. Ancak 2019’dan sonra üniversite mezunu işsiz sayısı yaklaşık 150 bin kişi azalarak bu yılın Mart ayında 928 bine geriledi. Bu gelişme üniversite mezunlarının geçen 1 yıl içinde işe girdiğini ve böylece üniversiteli işsizliğinin azaldığını gösteriyor. Gerçekten de geçen yıl 6 milyon 926 bin olan üniversite mezunu çalışan sayısı yüzde 5,7 artarak bu yıl 7 milyon 325 bine çıktı.

En çok etkilenen kadın mezunlar

Çoğu kol emeğine dayanan ve işyerinde erkeklerin yoğun olduğu bu işler içinde en büyük darbeyi ise üniversite mezunu kadınlar yedi. Çünkü ya aileleri çalışmalarına izin vermedi, ya aile içindeki çocuk ve yaşlı bakımı üniversite mezunu kadınlara yüklendi, ya da bu kadınlar niteliklerine uygun bir iş bulmaktan ümidini kesti.

TÜİK’in verilerine göre istihdamdaki 7 milyon 325 bin üniversite mezunu çalışanın yüzde 39’u kadın, yüzde 61’i ise erkek. Ancak istihdamın değişen yapısı üniversite mezunu kadınlara zorluk çıkarıyor. Geçen yıla göre bu Mart ayında üniversite mezun erkek istihdamı 312 bin kişi arttı. Ancak mezun kadınlardaki artış ise 87 binle sınırlı kaldı. Peki onca mezun kadın ne yaptı? Çoğu artık kendisini “ev kadını” olarak tanımlamaya başladı, bir kısmı iş bulmaktan ümidini kesti, yaşı gelen emekli olmayı tercih etti, bir kısmının ise ailesi bir işte çalışmasına müsaade etmedi.

15 yaş üzerinde olup, çalışmasının önünde hiçbir engel olmamasına rağmen çalışmayan veya iş aramayan kadın sayısı geçen yılın Mart ayında 1 milyon 206 bindi. 1 yıl boyunca bu sayıya tam 558 bin kadın eklendi ve sayı böylece 1 milyon 766 bini buldu.

Kadınlar hangi sebepler iş gücünden kopuyor?

TÜİK verilerine göre, geçen yıl Mart ayında ‘iş bulma ümidim kalmadı’ diyen üniversite mezunu kadınların sayısı 52 bindi, bu sayı bu yıl 117 bine yükseldi. “Ben bir ev kadınıyım, ev işleriyle meşgulüm” diyen üniversite mezunu kadın sayısı geçen yılın Mart ayında 396 binken bu yıl 506 bine çıktı. “Çalışmıyorum çünkü ailevi ve kişisel nedenlerim var” diyen üniversite mezunu kadınların sayısı geçen yılın Mart ayında 193 bin kişiydi, bu yıl bu sayı 309 bine çıktı. Ailevi ve kişisel nedenlerle bu durumda olan üniversite mezunu erkek sayısı ise 61 bin.

Çalışma şartlarındaki değişim, toplumsal cinsiyet rolleriyle bir araya gelince kadınlar üniversite mezunu olmasına rağmen çalış(tırıl)mıyor. TÜİK, işgücünden ayrılan mezun kadınların en son işinden ayrılma sebebini de soruyor. Buna göre geçen yıl Mart ayında 83 bin üniversite mezunu kadın “eşinin isteği üzerine” çalıştığı işten istifa etmişti. Bu yıl bu sayı 103 bine yükseldi. Başka bir hesapla son 1 yılda en az 20 bin üniversite mezunu kadın eşinin isteği üzerine işinden ayrıldı. Aynı gerekçeyle işten ayrılan üniversite mezunu erkek sayısı ise bu yılın Mart ayında sadece bin. 

Üniversite mezunu olmayanlar işten çıkarılıyor veya iş başvurusunda kapitalistler tarafından tercih edilmiyor. Bunun yerine işin niteliği üniversite eğitimi gerektirmese dahi üniversite mezunu olanlar işe alınıyor. Bunda üniversite mezununu tercih eden kapitalistler kadar, işsizlikten bıkarak eğitimine gerek duymayan işlerde çalışmaya razı olan üniversite mezunları da etkili. Genellikle kol emeğine dayanan ve işyerinde erkeklerin yoğun olduğu bu işlere ise kadınları almıyorlar veya kadınlar kişisel ve ailevi sebeplerle bu işleri tercih etmiyor.