"Düşük ücretler, kötü çalışma koşulları, bitmeyen mesailer kaderimiz değildir. Fabrikalarımızdan, işyerlerimizden başlayarak birleşelim, sefalet ücretlerine dur diyelim" diyen Ege İşçi Birliği'nin asgari ücret açıklamasının tam metni şöyle:
Günlerdir zam oranlarının havada uçuştuğu asgari ücret belirleme süreci şaşırtmadı. Komisyon toplantılarının bir kurmaca olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 8,500 TL ile bir kez daha görüldü. Açıklanan zam asgari ücretin açlık sınırında kalacağını teyit etti. Kasım 2022 dönemi için açılanan açlık sınırı 7.818 TL. Yoksulluk sınırı, 27.041 TL. Yeni belirlenen asgari ücret Şubat ayında alınacak maaşlarla elimize geçecek. Şu an dahi sefalet olan ücretin, Şubat ayına gelindiğinde buhar olup uçacağını hepimiz biliyoruz. Sermaye, AKP iktidarı ve masa süsü Türk-İş yöneticileri yıllardır tekrarlanan bir tiyatro oynadılar. El birliğiyle milyonlarca işçi için açlık ücreti açıkladılar. Asgari ücretin açlık ücreti olması kabul edilemez!
Yaşam koşullarının gittikçe kötüleştiği ekonomik kriz döneminde, tüm yükü bir kez daha işçi ve emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Emeğimiz ve alınterimiz üzerinden kâr rekorları açıklayan sermayedarlar büyüyor. Verilen sınırsız teşviklerle ihya ediliyorlar. Yetmiyor, ucuzun da ucuzuna çalışacak işçiler yaratılıyor.
Açıklanan zam oranıyla sermaye bir kez daha istediğini almıştır. AKP iktidarı "İşçiyi enflasyon karşısında korumak" propagandasına sarılmayı tercih etmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “sırtımızda küfe taşıyoruz” diyerek sermayenin yanında, işçinin karşısında tutumunu bir kez daha göstermiştir. Güya işçileri temsil eden Türk-İş başkanı Ergün Atalay ise kuru gürültüyle sermayeye ve iktidara hizmetini layıkıyla yerine getirmiştir. En büyük resti masadan kalkmak olan sendikal bürokrasinin işçileri temsil etmediği açıktır. Bu masada sözü geçmeyen, temsil edilmeyen işçiler olmuştur.
İşçi-emekçi kardeşler!
Asgari ücret süreci ve sonuçları tüm işçileri yakından ilgilendirmektedir. Asgari ücret genel ücret halini almıştır. Birçok sendikalı işyerinde sözleşmeler asgari ücretin altında kalmıştır. Sessiz-sedasız, izleyici olarak kalmak, bizlere bir şey kazandırmayacaktır. Bu tiyatroya son verelim. Sermayenin %300-400 kâr ettiği bu dönemde işçilere açlık koşullarında yaşamı “başarı” diye sunan bu düzene karşı birliğimiz gücü ile davranalım. Düşük ücretler, kötü çalışma koşulları, bitmeyen mesailer kaderimiz değildir. Fabrikalarımızdan, işyerlerimizden başlayarak birleşelim, sefalet ücretlerine dur diyelim.
Ege İşçi Birliği