Metal TİS kapsamında MESS ile yetkili üç sendika arasında görüşmeler başladı. İdari maddeler üzerinden kimi başlıklar kabul edildi. Metal işçisini yakıcı biçimde ilgilendiren ücret, sözleşme süresi, sosyal haklar vb. henüz görüşülmeye başlanmadı. Fakat malumun ilanı bir kez daha gerçekleşti. MESS masaya, enflasyonun dahi altında zam, 3 yıllık sözleşme, hak gaspları gibi dayatmalarla oturdu.
Aylar öncesinden bu dayatmaların olacağı belli iken, farklı işkolu ve fabrikalarda TİS süreçleri ağır şartlarla kabul edilmişken, masadaki sendikaların hiçbiri buna uygun bir hazırlığı gündemine almamıştı. Hatta, metal işçisinin istekleri ve ihtiyaçları değil, MESS’in ne kadar vereceğini gözeten taslaklar sunulmuştu. Bu yetersiz taslakları alabilecek bir bakış, hazırlık ve mücadele çabası ortada yok!
Metal işçileri, kardeşler;
Önemli bir TİS sürecinin içinden geçiyoruz. Sendika ağalarının dünkü ve bugünkü tutumlarına bakılırsa satışın kapıda olduğunu kestirmek zor değil. MESS karşımıza sefalet zammı ile çıkıyor, 3 yıllık sözleşmeyi dayatıyor. İhtiyaçlarımızı temel alarak taslakların revize edilmesi gerektiği ortada iken sendika ağaları işi sessiz sedasız geçiştirme derdindeler. MESS yetkilileri de zaten kamuoyuna yaptığı açıklamalarla süreci biran önce bitirmek istediklerini söylüyorlar. Oldu bittiye gelmemek bizlerin elinde. Satışa izin vermemek inisiyatifi ele almamızla olanaklı.
Metal patronları krizi fırsata çevirmiş durumdalar. Kâr oranları korunuyor, daha az işçiyle daha çok iş yapıp, daha fazla kazanıyorlar. Bizlerin karşısında ise krizle birlikte işsizlik sopasını sallıyorlar. Sendika ağaları, temsilciler ise şu sıralar zaten “boş” olan taslakların dahi altında oranlara bizi ikna etme işine soyunmuş durumdalar. Algı operasyonu yapmaya, beklentiyi düşürmeye, muhtemel satışı meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Sorun sadece TİS süreci değil. Meclis gündeminde yine kriz bahanesiyle bir dizi hak gaspı bekliyor. IMF’siz IMF programı anlamına gelen yeni YEP, tam da buna tekabül ediyor. Kıdem tazminatının gaspı, sefalet ücretleri, sosyal hakların kuşa çevrilmesi bu paket kapsamında yer alıyor.
TİS sürecinde MESS dayatmalarına bizi ikna etmeye çalışan, hiçbir mücadele hazırlığı olmayan, engellemeleri, grev yasaklarını baştan kabul eden sendika ağaları, kıdem gibi haklarımızın gaspı karşısında da hiçbir hazırlık yapmıyorlar doğal olarak.
Görev bizlerin omuzlarında. Sefalet dayatmalarını, 3 yıllık sözleşmeyi, hak kayıplarını engellemek ancak metal işçisinin tabandan birliğini kurması ve mücadeleye atılmasıyla olanaklı olacak. Karşımızda sadece MESS değil, artık metal işçisinin önünde barikata dönüşen sendikal ağalık düzeni de bulunuyor. Metal işçisi kazanacaksa bu düzeni paramparça etmelidir.
MKE işçileri, TM’yi sırtından atmak için önemli bir çıkış yaptılar. Verilen sözlerin tutulmaması, sefalet ücretlerine atılan imzalar, fabrikada artan baskılar MKE işçilerinde biriken tepkiyi tetikledi. TM ağalarının düzenine, bu düzenden nemalanan yiyici takımına karşı istifa süreci başlattılar. MKE’nin bir çok fabrikasında istifaların hızla çoğaldığı ifade ediliyor.
MESS dayatmalarını boşa düşürmek, TİS sürecinden kazanımla çıkmak, meclis gündemindeki sosyal yıkım saldırılarını bertaraf etmek ve MKE işçisi kardeşlerimizin sendikal ağalık düzenine karşı başlattıkları mücadele ile dayanışmayı yükseltmek için bir adım öne çıkalım. MKE işçileri Metal Fırtınası deneyimi ile yol yürüyorlar. Birliğimizi kuralım, ortak mücadelemizi güçlendirelim. Metal Fırtınası’nda geri adım attırdığımız MESS kodamanlarının, dizlerinin bağı çözülen TM ağalarının korkularını gerçeğe çevirelim.
Metal İşçileri Bülteni’nin Ekim 2019 tarihli sayısından alınmıştır...