DİSK asgari ücrete dair görüş ve önerilerini sendikanın genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıda açıklamayı DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu yaptı.
“İşçi sınıfını asgari ücrete mahkûm etmeyin” vurgusuyla yapılan açıklamada DİSK’in sürece dair tespitleri şöyle sıralandı:
“*Her şeyden önce bir kez daha altını çizmek gerekiyor ki, asgari ücretin belirlenmesinde tek yetkili organ olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı demokratik değildir. İşverenlerin ve hükümetin tek taraflı olarak asgari ücret belirleyebildiği bir tespit süreci baştan antidemokratiktir. Asgari ücretin sembolik bir ücret olmaktan çıktığı, ortalama ücret haline geldiği bir ülkede işverenler ve hükümetin tek taraflı olarak ücret belirleyebildiği bir düzen, haktan, hukuktan, adaletten uzaktır.
*Asgari ücret belirlenirken, bu ülkedeki en düşük ücret değil ortalama ücret belirlenmektedir. Ülkemizde milyonlar asgari ücret civarında ve hatta asgari ücretin bile altında ücretlerle çalıştırılmaktadır. ...
*TÜİK’in baskılanmış enflasyon rakamlarına referans vererek sık sık dile getirilen ‘asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik’ söylemleri hakikatten uzaktır. TÜİK hem enflasyona esas madde fiyat listesini mahkeme kararlarına rağmen gizlemeye devam ederek hem de doğalgazdaki devlet desteğini dahi enflasyonu düşük göstermek için kullanarak, inandırıcılığını ve güvenilirliğini tamamen yitirmiştir.
*Ücretlerin baskılanmasını tercih eden, emeği ucuzlatmaya dayalı politikaların sonucunda kamu ve özel sektör arasındaki ücret uçurumları artıyor! ...”
Yerine getirilmediğinde “mücadeleyi sürdürecekleri” iddiasıyla asgari ücrete dair atılması gereken adımlar, alınması gereken acil önlemler şöyle sıralandı:
“*Türkiye’yi asgari ücretliler ülkesi haline getirenler, derhal bu politikalarından vazgeçmelidir. İşçi sınıfının asgari ücret cenderesinden kurtulması için sendikalaşma ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. *Acilen atılması gereken adım ise teşmil yoluyla toplu iş sözleşmelerinin kapsamının genişletilmesidir. *Teşmil, yasalarımızda olan bir düzenlemedir ve işçilerin işkollarındaki toplu iş sözleşmelerinden faydalanmalarını sağlamak oldukça kolaydır. İşçilerin asgari ücret mahkûmiyetine son vermek istiyorsak, teşmil derhal gündeme alınmalıdır.
*Asgari ücret tespit süreci demokratikleştirilmeli, diğer işçi konfederasyonlarının katılımı da sağlanmalı, işveren ve hükümetin ortak kararıyla asgari ücret ilan edilmesinin önüne geçilmeli, uyuşmazlık halinde grev hakkını da içeren bir toplu pazarlık süreci olarak işletilmelidir.
*Asgari ücretin tespitinde TÜİK’in inandırıcılıktan uzak enflasyon verileri değil, gerçek enflasyon ve ekonomik büyüme ile geçim şartları, işçinin sadece kendisinin değil ailesiyle beraber geçiminin sağlanması gerektiğini söyleyen uluslararası standartlar göz önüne alınmalıdır.
*Her zaman söylediğimiz gibi, asgari ücret belirlenirken bir evde iki kişinin çalışması halinde o eve yoksulluk sınırının üstünde gelir girmesi güvence altına alınmalıdır.
*Kamu işçileri ve özel sektör işçileri arasındaki ücret farkları ortadan kaldırılmalıdır.
*En düşük emekli aylığı da asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir.”