DEV TEKSTİL: Uğur Konfeksiyon hukuksuzluğa devam ediyor!

Biliyoruz ki, üyemizi işe almayarak dava sonucunu uzatmaya çalışıyorsunuz. Bu şekilde ayak oyunları yaparak pes ettiremeyeceksiniz. Suçlu olduğunuzu dava yoluyla da tescillemiş olduk. Üyelerimizin sonuna kadar yanında olacağız. Hem hukuki süreci işletmeye devam edeceğiz hem de fiili-meşru mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 19 Ağustos 2019
  • 18:28

Sendikamızın üyesi Eda Çukurçayır, 16.06.2017 tarihinde Uğur Konfeksiyon yönetiminin ayak oyunlarıyla işten çıkartıldı. Bunun sonunca işlettiğimiz dava süreci 3 yıl aradan sonra sonuçlandı. Üyemizin işe iade davasını kazandık. Uğur Konfeksiyon fabrikasına açtığımız tüm davaları kazanarak, gerçekleştirdikleri hukuksuzlukları mahkeme kararları ile bir kez daha tescillemiş olduk. Ancak Uğur Konfeksiyon yönetimi hukuksuzluğu işletmeye devam ediyor.

Üyemizin işe iadesini kabul eden ve 15.08.2019 tarihinde gelip işe başlamasını söyleyen fabrika yönetimi, üyemizi oyalamaktadır. 15.08.2019 tarihinde fabrikaya giden üyemiz fabrika yönetiminin yeni bir oyunuyla karşılaştığını şöyle anlattı:

Dava sonucunda iş yeri işe başlamam için tarafıma tebligat gönderdi ve 15.08.2019 tarihinde iş yerinde olmamı istedi.

Bu tarihte iş yerine gittim ve işe başlamak için hazırdım. Personel Müdürü Mesut Avcı ile görüşme yaptığımda bana teklifi, seni bu şubede (İkitelli) değil, Bayrampaşa şubede “Hem kazanmak için hem de daha iyi yerlerde görmek için farklı bir birimde çalıştırmayı düşünüyoruz” dedi ve asla hangi bölüme göndereceklerini belirtmedi. Ben İkitelli şubesinde yine aynı bölümde çalışmayı istediğimi belirttim.

Mesut Avcı gönülsüz bir şekilde, “Demek aynı bölümü istiyorsun pekâlâ o zaman insan kaynaklarıyla görüşeyim geleyim” dedi ve telefonla konuşup geldiğinde; “19.08.2019 tarihinde evraklarını getirip başlayabilirsin” dedi. Bu durumu avukatımla görüştüğümde avukatım, “Çalışma varsa 15.08.2019 tarihinde de evraklarını götürüp işe başlayabilirsin ertelemelerine gerek yok” dedi. Avukatımın yönlendirmesiyle 15.08.2019 tarihinde tekrar iş yerine gittiğimde evraklarımı alabileceklerini fakat beni işe 19.08.2019 tarihinde başlatabileceklerini, sigorta girişimi yaptıkları tarihten bir sonraki iş günü beni işe başlatabileceklerini, bunun bir yasa olduğunu ve bu şekilde olmazsa para cezası olduğunu söylediler.

Mahkeme kararıyla 15.08.2019 tarihinde iş yerinde olmam gerekiyor ve iş yeri hiçbir şekilde resmi kayıt yapmıyor, günü geciktiriyor. Görüştüğüm avukatım, sigortayla ilgili bu durumun normal personel alımı için geçerli olup, benim mahkeme kararım olduğu için hiç bir yasal ceza olmadığını, hemen işe başlatabileceklerini belirtti. Avukatımla görüşme yaptıktan sonra tekrar personel müdürü olan Mesut Avcı ile görüşüp durumu anlattığımda yine aynı şekilde “Seni başlatamayız” dedi.

Kendisine “Beni başlatırsanız para cezası ödeyeceğinizi, yasalardan dolayı işbaşı yaptıramadığınızı ve aslında 15.08.2019 tarihinde iş yerinde bulunduğumu bildiren bir yazı verin. Ben de gideyim, sizin istediğiniz gibi 19.08.2019 tarihinde geleyim. Sizin sözlü beyanınızla hareket edemem. Çünkü geçmişte siz beni kovduğunuzda, 3 gün devamsızlık yaptığımı öne sürmüştünüz, mahkemece bunun asılsız olduğu da anlaşıldı” diye karşılık verdim.

Bunun üzerinde personel müdürü, “Madem bize güvenmiyorsun, burada ne işin var” dedi. Üslubunu düzeltmesini belirterek hukuki bir süreç sonucunda iş yerinde bulunduğumu ve o istese de artık beni işten çıkaramayacağını hatırlattım ve verdiğim evraklarla sigorta girişimi yapmasını söyleyerek iş yerinden ayrıldım. Her türlü oyunlarla işe girmemin önünde engel olmaya çalışıyorlar.

Hakkımı her türlü savunacağım, emek hırsızlarına karşı pes etmeyeceğim.

Biliyoruz ki, üyemizi işe almayarak dava sonucunu uzatmaya çalışıyorsunuz. Bu şekilde ayak oyunları yaparak pes ettiremeyeceksiniz. Suçlu olduğunuzu dava yoluyla da tescillemiş olduk. Üyelerimizin sonuna kadar yanında olacağız. Hem hukuki süreci işletmeye devam edeceğiz hem de fiili-meşru mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Fabrikada çalışan her bir işçiyi, köleniz olarak görüyorsunuz. Makinelerin bugünkü sahibi olabilirsiniz, ancak işçilerin sahibi değilsiniz.

Uğur Konfeksiyon işçilerine çağrımızdır;

Kardeşler, fabrika yönetimi her türlü hukuksuzluğa devam etmekte. Bu hukuksuzlukların karşısında birlik olunmalıdır. Düşük ücretlere, sağlıksız yemeklere, baskılara karşı ancak mücadele ederek son verebilirsiniz. Sizler makinenin bir parçası değil, onuruyla çalışan işçilersiniz. Sizleri bir kez daha Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’na üye olmaya, gücümüzü birleştirmeye davet ediyoruz.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası