Uğur Konfeksiyon yönetiminin yalan ve hileleri bitmiyor. Daralmaya gittikleri bahanesiyle sendikalı işçileri işten çıkartan Uğur Konfeksiyon yönetimi İŞKUR’un işbaşı eğitimi programı kapsamında işçiler çalıştırıyor. Bununla da yetinmeyen fabrika yönetimi gece vardiyasında hiçbir kaydı olmadan yevmiyeli işçiler çalıştırıyor.
Uğur Konfeksiyon yönetiminin işten atma saldırısını hayata geçirdiği ilk günlerde DEV TEKSTİL, kaçak işçi çalıştırılmasını ve birtakım hak ihlallerini teşhir etmişti. Bunun üzerine fabrika yönetimi geçici bir süreliğine yasa dışı çalıştırmaya ara vermişti. Kısa bir süre sonra kaçak işçi çalıştırma ve diğer hak ihlallerini tekrar uygulamaya başladılar.
Uğur Konfeksiyon bunlarla da yetinmiyor Güngören şubesinin bulunduğu binaya işçi alımı yaptıklarına dair liste asıyorlar. İşe aldıkları işçileri ise İŞKUR üzerinden alıyorlar. Yani kadrolu işçi olarak değil, sigortasız işçi olarak alıyorlar.
Uğur Konfeksiyon’daki hak ihlalleri bunlarla da sınırlı değil. Dünyaca ünlü Marks&Spencer, Next, Mango, Zara, Paul and Bear, Coton, Defacto gibi markalara üretim yapan Uğur Konfeksiyon bu firmalara verdiği taahhütleri de yerine getirmiyor. Firma denetçileri denetime geldiğinde işçilerin bütün haklarını veriyorlarmış gibi düzenleme yapıyorlar. Kendi fabrikalarında üretme taahhüdünde bulundukları ürünleri farklı firmalara fason olarak veriyorlar. Firmaların karşı çıktığı fazla mesai uygulamasını yaygın olarak hayata geçiriyorlar.
Uğur Konfeksiyon yönetimi evraklarda da sahtecilik yapıyorlar. Zeytinburnu Tercüman sitesinde ofisi olan anlaşmalı avukatları da bu sahtekârlıklara ortak oluyor. Yani görevini kötüye kullanıyor. Görevi yasalar ne gerektiriyorsa onları hayata geçirmek olan Firma avukatı (onların deyimiyle arabulucu) işçilere belgeler imzalattırıyor. Yasalar gereği işçilere imzalatılan belgelerin birer örneği işçilere verilmelidir. Fakat vermiyorlar. İşçiler istediğinde ise “bu belgelerin bazıları resmi kayıtlarda gözükmeyen bilgiler içeriyor. Verirsek başımıza bela olur” diyorlar. Yani işçilerin asgari ücret üzerindeki maaşlarını asgari ücretten gösteriyorlar. Ücret farklarını ve diğer ek ödemeleri vb. kayıt dışı ödüyorlar. Hem sigorta priminden hem de işçilerin alacaklarından ek kâr elde ediyorlar. Bütün bunlar arabulucu sıfatlı avukatın bilgisi dâhilinde yapılıyor. Yani hukukçu sıfatlı kişi yasa dışı işleri kılıfına uyduruyor.
Uğur Konfeksiyonun yalan ve hileleri bunlarla da sınırlı değil bunlar sadece buz dağının görülen yüzü görülmeyen yüzünde hem işçilere hem de ürünlerini ürettikleri firmalara karşı çevirdikleri yalan, hile ve entrikalar var. İşçilerin anayasal hakkı olan Sendikalaşma hakkına saldıran Uğur konfeksiyon yasadışı uygulamalarından vaz geçene kadar doğruları söylemeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.