Tek adam rejiminin faşist baskı, zorbalık ve katliamlarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Ekonomik-siyasal kriz içinde debelenen sermaye iktidarı işçilere, emekçilere, Kürt halkına ve kadınlara azgınca saldırıyor, katlediyor. Demokratik hak ve özgürlüklerin pervasızca yok edildiği bir süreçte ilerici ve devrimci güçlere, Kürt halkına yönelik katliam, baskı, işkence olayları daha çok artıyor. Bu düzenin çatısı altında en ufak bir hak arama talebinde bulunan işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar ve Kürt halkı suçlu ilan edilerek kaba şiddetle, işkence ve katliamla teslim alınmaya çalışılıyor. 

AKP-MHP iktidarının zorbalıkla ve katliamlarla toplumsal yaşamı adeta büyük bir zindana çevirdiği bir süreçte hiçbir hukuk ve kural tanımıyor. Tek adam rejimine yönelik her geçen daha da artan öfkenin patlamasından duyduğu korku ile daha da saldırganlaşıyor. Gündüz gözüyle HDP İzmir il binasını ateşe verip, silahlı saldırı düzenleyen eli kanlı faşistin arkasında sermayenin AKP -MHP iktidarı vardır. İpleri sermaye devletinin elinde olan bu saldırgan HDP’li Deniz Poyraz’ı katletmiştir.

Tek adamın bir gece kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından kadına yönelik katliam ve şiddetin arttığı, buna karşı toplumsal muhalefetin sokaklara çıkmaya hazırlandığı günlerde HDP üyesi bir Kürt kadının katledilmesi tesadüf değildir. İçinden geçtiğimiz süreçte bir taraftan kadın düşmanı politikalar hız kesmeden uygulanmaktadır.  Diğer taraftan milliyetçi-şoven politikalarla Kürt halkına yönelik saldırılarla tüm toplum kutuplaştırılmaya Kürt halkının özgürlük ve eşitlik talebi boğulmaya çalışılmaktadır. Mücadelenin en ön saflarında yer alan kadınlar ise azgın bir devlet terörü ile karşı karşıyadır.

Çürüyen ve çeteleşen düzenin dümeninde oturan AKP-MHP iktidarının içine girdiği bataklıktan çıkabilmek için faşist baskı ve zorbalığı tırmandırmaya başlamıştır. Dün olduğu gibi bugünde bu zorba rejimin meşruiyetini yitirdikçe iktidarını ayakta tutmak için her türlü kirli yöntem ve planlı katliamı devreye sokacağı gün gibi ortadır. Burjuva dinsel- gerici ideoloji ve şoven milliyetçilikle toplumsal yaşamın zehirlenmesine karşı tek çare işçi sınıfının birleşik mücadelesini yükseltmektir. Kadın ve Kürt düşmanlığına karşı işçilerin birliğini ve halkların kardeşliği mücadelesini yükseltmek bu zehre karşı en etkili panzehirdir.

Katliamlara karşı Kürt halkıyla dayanışmayı yükseltelim.

Yaşamlarımızı ve geleceğimizi elimizden almaya çalışan sermaye devletinden hesap soralım!

Deniz Poyraz ölümsüzdür!

Katliamların hesaplarını işçi ve emekçiler soracak!

Katil devlet hesap verecek!

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları-İEKK