Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İstanbul Beşiktaş İskele Meydanı’nda 8 Mart eylemi gerçekleştirdi.
Eylem öncesinde iskele meydanı polis ablukasına alındı ve girişlerde yapılan aramalarda LGBTİQ+ yazılı 2 pankart, polis tarafından el koyularak alana alınmadı. İlçe kadın meclislerinin kendi pankartlarıyla katıldığı eylemde öldürülen kadınların fotoğraflarının olduğu resim sergisi yer aldı.
İlk sözü alan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu genel temsilcisi Gülsüm Kav, kadın cinayetlerine karşı yıllardır verilen mücadelenin sonuç getirdiğini belirterek LGBTİQ+’lara dönük saldırılara dikkati çekti. “Bir zamanlar kadın cinayetleri de yok diyorlardı, şimdi LGBTİQ+’ları da yok sayıyorlar. Fakat biz hep birlikte varlığımızı göstereceğiz. O kadar fazlayız ki, bizi yok sayanlar meydanları nasıl zaptettiğimizi görsünler.” diyen Kav, şüphede bırakılan kadın ölümlerine de değinerek “Gerçeklerin açığa çıkması için mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
28 günde 39 kadın katledildi
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, onlarca ilde kadınların sokaklarda olduğunu ifade ederek “Bizler yıllardır sadece 8 Mart’ta değil her gün meydanlarda, adliyelerde, üniversitelerde, iş yerlerinde mücadele ediyoruz. Ama 8 Mart Dünya Kadınlar günü hepimiz için tarihsel bir öneme sahip. Şimdi de asla yalnız yürümeyeceksin diyen tüm kadınlarla birlikte Dünya Kadınlar Günü için bir aradayız” dedi.
Ataselim, Şubat ayında 28 günde 27 kadının öldürüldüğünü, 12 kadının ise şüpheli biçimde hayatını kaybettiğini açıklayarak “Bu rakamlara kimse alışmasın. Bu rakamları kimse normalleştirmesin. Her ay açıkladığımız bu veriler birer sayı değil, kadınların mücadele dolu yaşamı. Bizler artık kadın cinayeti verilerini açıklamak zorunda kalmak istemiyoruz. Bizler hiçbir kadının öldürülmediği günlerde buluşmak istiyoruz” dedi.
“Katledilen kızlarımızın hesabını soracağız”
Şüpheli şekilde öldürülen Aysun Yıldırım’ın annesi söz aldı ve şunları ifade etti:
“Kızım katledildi, etkin bir soruşturma yapılmadan kızımın dosyası kapatıldı. Aile olarak çok çaba harcadık dosyanın açılması için. Kızım intihar etmedi. Platforma başvurduk ve dosyamız yeniden incelendi, yeniden açıldı. Gerçek ortaya çıktı. Kızımın öldürüldüğü ortaya çıktı. Ülkemizde adalet yok, kadınlarımız öldürülüyor. 6284 uygulansın. Tüm aileler olarak katledilen kızlarımızın hesabını soracağız. Haksızlığa uğrayan lise ve üniversite öğrencilerinin de haklarını yedirmeyiz.”
“Kadın katilleri yargılansın”
Üniversite Kadın Meclisleri adına yapılan konuşmada kadın üniversitelerine karşı “Gericiliğe izin vermeyeceğiz, kurulmasına izin vermeyeceğiz” denildi. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde 60 gündür süren kayyım rektörlere karşı direnişe değinildi. “Biz bu direnişlerin öznesiyiz, kendisiyiz. Kayyımlar gidene bütün arkadaşlarımız serbest kalana dek mücadeleye devam edeceğiz” diyen Üniversite Kadın Meclisleri temsilcisi, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Katledilen kadınların failleri cezasızlık politikası ile ödüllendiriliyor. Direnenleri ev hapisleri ile hapis cezaları ile baskılayanlar, güç gösterisi yapacağına kadın katillerini yargılansın.”
“Örgütlü mücadeleyi büyüteceğiz”
İşçi Kadın Meclisleri adına yapılan konuşmada pandemiyle birlikte patronların yükü kadın işçiler üzerine yıktığının altı çizilerek Kod-29 ve ücretsiz izin saldırısı ile sömürünün katmerleştiği ifade edildi. Sendikalaşan kadınların işten atılarak cezalandırılmak istendiğinin altı çizilerek “Haklarımızı ancak örgütlülükle alabiliriz. Örgütlenerek patronların korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz. Bulunduğumuz tüm iş yerlerinde komite kurarak işçi kadınların örgütlü mücadelesini büyüteceğiz” denildi.
“Binlerce öğrenci eğitime ulaşamadı”
Lise Kadın Meclisleri adına yapılan konuşmada, pandemide milyonlarca öğrencinin eğitime ulaşamadığı belirtilerek “Yüz yüze yapılacak sınavla hayatımız tehlikeye atılıyor. Yüz yüze sınava girebiliyorsak eyleme de gideriz. Eşit, parasız eğitim için ve sıra arkadaşlarımızın ölmemesi için mücadeleye devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Kadın ölümlerinin şüpheli bırakılmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için adliyelerde, sokaklarda, meydanlarda kadınların mücadele edeceğinin altı çizilerek eylem sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul