Yeni yılda yayın hayatına başlayan Emeğin Kurtuluşu Gazetesi ağır bir yıkım olarak yaşanan deprem felaketinin sonuçlarını yaşadığımız şu günlerde, 16-28 Şubat 2023 tarihli dördüncü sayısını yayınladı.Emeğin Kurtuluşu Gazetesi’nin 16-28 Şubat tarihli 4. sayısında yer alan yazılar şöyle:
Gazete, Maraş merkezli yaşanan deprem nedeniyle yaptığı açıklamada, “Dayanışma seferberliğini kapitalizme karşı mücadele seferberliğiyle birleştirmeliyiz” çağrısı yaparken, “Kapitalizme karşı mücadele seferberliğini kendi cephemizden güçlendireceğiz. Ama bir yandan da sarılması gereken yaralar, karşılanması gereken ihtiyaçlar var. Bu açıdan emekçi halkımızın dayanışma seferberliğine verdiğimiz desteği de artıracağız. Bu destek çabalarından biri olarak 4. sayımızın bütün satış gelirlerini deprem bölgesindeki halkımıza aktaracağız” vurgusu yaptı.
Deprem gerçekliği ve kapitalist düzende yaşanan bir afetin insanlığa büyük bir yıkım yaşattığı gerçeğini çıkan sayısının sayfalarına taşıyan gazete, deprem anından itibaren yaşanan gelişmeleri, ortaya çıkan gerçekleri, deprem gölgesinden gözlemleri aktarmış.
“Ölüm ve sömürü düzeninizi yıkacağız!” başlıklı kapak yazısında kapitalist düzen gerçekliğine vurgu yapılarak şunlar ifade edilmiş:
“Alınmayan tedbirler bilmezlikten değil. Devletin elindeki muazzam imkanların seferber edilmemiş olması sadece beceriksizlikten değil. Bilim ve akıl karşısındaki bu körlük sadece cehaletten kaynaklanmıyor. Tüm bunların gerisinde bir sınıf mantığı var.”
Yazı devamla şunları ifade etmiş:
“Bizim de tuttuğumuz bir defter var. 6 Şubat 2023, bir doğal afetin devlet eliyle bir katliama dönüştüğü tarih olarak kazındı bu deftere. Ne tüm amacı kendi iktidarını korumak olan AKP iktidarının halkın öfke ve tepkisini sindirmek için salladığı OHAL sopasından korkacağız. Ne de oluşan öfkeyi göçmenlere yöneltmeye dönük oyunlarınıza aldanacağız. Kayıplarımıza and olsun ki, tüm bu suçların hesabını soracağız! Ölüm ve sömürü düzeninizi er ya da geç yıkacağız!”
Gazetenin “Sınıf Tavrı” köşesinde “Toplumun üzerine çöken sermaye devletinin kendisidir!” başlıklı yazı ile sermaye devletinin toplum karşısındaki tutumu ve misyonu somut gelişmeler ekseninde işlenmiş.
Gazetenin “Bakış” köşesinde “Dayanışma ruhunun örgütlü güce dönüştürülme zamanı” başlıklı yazı ile, ilk andan itibaren tam bir seferberlik halinde davranan işçi ve emekçilerin bu çabasının kapitalist düzene karşı örgütlü bir güce dönüştürülmesi yakıcı ihtiyacına vurgu yapmış.
Gazetenin orta sayfası AKP-MHP gericiliğinin iktidarda olduğu bir dönemde yaşanan deprem gerçekliğine ve gelişmelere ayrılmış. Bakanlardan bürokratlara, AKP sözcü ve yöneticilerine kadar akıl ve bilim dışı açıklamaları, icraatları, insanlık dışı yaklaşımlarının yaratılan “güçlü devlet” algısını bir buçuk dakikada nasıl yıktığı ve deprem vergileri gerçeği spot halinde ifade edilirken “AKP iktidarı enkaz altında kaldı!” denilmiş.
Gazetenin arka kapağında, “Deprem değil düzen öldürür! Yaşamak için sosyalizm!” başlıklı yazıyla tek ve gerçek kurtuluş olan sosyalizm mücadelesini büyütme ihtiyacının altı çizilmiş.
Gazetenin “Mücadele Postası” sayfasında, ilk günden itibaren deprem bölgesine giden ve arama-kurtarma çalışmalarına katılan işçilerin, bulundukları her alanda yardım ve dayanışma seferliği içinde olan emekçilerin seslerine ve gözlemlerine yer vermiş.
“Suriyeli depremzedelerin boynunda Sezar'ın kılıcı var!” başlıklı yazı ile unutulan-atlanan bir gerçek olarak, depremin Suriye'deki etkileri ve Suriye'yi emperyalist barbarlığın yıllardır uğrattığı yıkım bir arada işlenmiş.
“Erdoğan yine ‘kader planı’ dedi”, “İnşaat bildikleri bir işmiş!”, “Esas provokatör kim?”, “Çürümüş düzenin kokuşmuş medyası”, “İşçi aidatlarına çöken sendika ağaları”, “Asıl yağmacı da vurguncu da sizsiniz!”, “Sermaye deprem dinlemiyor!” ve “Deprem bölgesine yardım için sınıf seferberliği” başlıklı yazılarla karşı karşıya olunan tablo farklı yönleriyle ele alınmış.
Kadın sayfasında “8 Mart'a giderken!”, “Kültür-sanat” sayfasında ise emekçilerin ve ezilenlerin şairi Hasan Hüseyin Korkmazgil'i anan yazılara yer verilmiş.