Emeğin Kurtuluşu Gazetesi 1-15 Mart 2023 tarihli yeni sayısı, “Yaraları sarmak, hesabını sormak için... Örgütlenme seferberliği!” manşetiyle yayınlandı.
Devrimci işçi gazetesi olarak yayın hayatına başlayan ve 15 günde bir yayınlanan gazete, kapitalist düzende yaşanılan bir doğa olayının toplu insan kırımına neden olduğu bir süreçte sayfalarını ağırlıklı olarak bu gelişmelere ayırmış bulunuyor. Depremin ardından ortaya çıkan tablo, deprem bölgesinden gözlemler, saray rejiminin saldırgan tutumları ve işçilerin alması gereken tutumun ne olduğu farklı başlıklarla işlenmiş. Örgütlenme ve sorumlulardan hesap sorma çağrısı öne çıkmış. 8 Mart'ta alanlarda olma vurgusu yapılmış.
Gazetenin “Yaraları sarmak, hesabını sormak için... Örgütlenme seferberliği!” başlıklı kapak yazısı, depremin yaşandığı günden bugüne kadar ortaya çıkan gelişmeler ekseninde düzen-devlet gerçekliği, ilk günden itibaren bir seferberlikle gerçekleştirilen dayanışma çalışmaları vurgulanarak, toplumsal dayanışmayı siyasal bir hesaplaşmaya çevirme ihtiyacının altı çizilmiş. Kapak yazısında şu vurgular yapılmış:
“Henüz yeterince örgütlü olmadığı halde ortaya çıkan halk dayanışması, emekçi halkımızın ne kadar büyük bir potansiyel taşıdığını gösterdi. Şimdi görev bu büyük dayanışma eylemini gerçek bir mücadele gücüne dönüştürmektir. Başta fabrikalarımız olmak üzere toplumsal yaşamın her alanında büyük bir örgütlenme seferberliği yaratmak, buradan alınacak güçle tüm bu yaşananların hesabını sormaktır. Depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanmasının da, sağlıklı yaşanabilir kentler inşa etmenin de, bu ölüm ve sömürü düzenine son vermenin de yolu buradan geçmektedir.”
“İktidar şov peşinde... Halk yaralarını kendi sarıyor” başlıklı yazıda televizyonlarda canlı yayında gerçekleştirilen bağış toplama rezaleti işlenirken, “Devletin valisi yardım değil yağma peşinde!” başlıklı yazıda valinin “işçiler, memurlar bir ay maaşlarını almasalar ne olur?” söylemleri teşhir edilmiş.
Her felakette olduğu gibi deprem yıkımının ardından da gündeme gelen milli birlik ve beraberlik söylemi ve acılar üzerinden siyaset yapmayın vurguları, “Siyaset yapmayın diyenlerin siyaseti... Toplu insan kırımı!” başlıklı yazıda egemenlerin içi boş kavramları ele alınarak, işçi sınıfının kendi dünya görüşü ekseninde siyaset yapmasının ihtiyacı vurgulanmış.
Gazetenin Sınıf Tavrı köşesinde “Bir değil, yirmi değil... Sizi müebbet kurtaramaz!” başlıklı yazı ile AKP düzeninin, devletin öncesi ve sonrası ile yıkımda varolan suç seceresi ifade edilerek, suçluların bedelini ödeyeceğinin altı çizilmiş ve şunlar ifade edilmiş:
“Haramilerin saltanatı yıkılacak! Yol açtıkları yıkımın enkazında filizlenen dayanışma ruhu işçi sınıfının öncülüğünde örgütlü bir güce dönüşecek. Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, doğal afetlerde ölmediğimiz sosyalist bir ülke böyle kurulacak.”
“Çadır yok ama konut vaadi var!”, “Deprem herkesi sallar, yoksulları vurur!”, “OHAL'den istifade işçilerin grev ve TİS hakları engelleniyor!” başlıklı yazıların yanı sıra, Bakış köşesinde “Halktan korkmakta haklılar” yazısına yer verilerek, baskı ve zorbalıkla suçlarının üzerini örtmek isteyen, tepkileri engellemeye çalışan AKP iktidarına karşı örgütlü mücadele çağrısı yapılmış.
Gazetede DEV TEKSTİL İstanbul Temsilcisi ile TOMİS Genel Sekreteri'nin deprem bölgelerinden edindiği gözlemler ve ortaya çıkan gelişmeleri ifade eden röportaj ve gözlem yazıları yer alırken Ocak zamları, fabrikalarda yaşanılan gelişmelere dair haberlerle deprem ve işçi sınıfına yönelik saldırılar konu edilmiş.
Gazetenin orta sayfası Dosya konusu olarak 8 Mart'ı ele almış. “Ölüm ve sömürü düzeninden hesap sormak için 8 Mart'ta mücadeleye!” başlıklı ana yazının yanı sıra “Bu kaderi biz yazmadık, bozacak olan biziz!” ve “8 Mart'ın ortaya çıkışı” başlıklı yazılar kullanılmış.
Gazetenin Dünya sayfası “Ukrayna'da emperyalist savaş birinci yılında” ve “Yunanistan işçi sınıfından Türkiye haklarıyla dayanışma seferberliği” yazılarına ayrılmış.
Kültür, Sanat, Bilim sayfasında “Depremlerle yaşamak”, “İktidarın bilimle kavgası” yazıları, Kadın sayfasında ise “Depremde kadın ve çocuk olmak”, “Depremzede çocuklar güvende değil” konuları işlenmiş.
Mücadele Postası'nda dayanışma çalışmalarına katılmış, arama-kurtarma faaliyetlerinde yer almış işçilerin yazılarına yer verilirken, gazete okuru bir iş güvenliği uzmanının, kendi alanı üzerinden ortaya çıkan deneyimlere ve yapılması gerekenlere vurgu yaptığı mektubu yayınlanmış.
Gazete'nin arka kapağı “Ölüm, baskı ve ayrımcılık düzenine karşı 8 Mart'ta alanlara” çağrısı yapmış.