Emeğin Kurtuluşu Gazetesi’nin ikinci sayısı, “Sömürü ve baskı düzenine karşı mücadele bayrağını yükseltelim!” manşetiyle yayınlandı.
Gazetenin kapak yazısında; ağırlaşan ekonomik kriz tablosu karşısında TÜİK verileriyle işçi ve emekçilerin yoksulluk ve sömürüsünün derinleştiği vurgulanıyor. İktidar ve muhalefetiyle düzen partilerinin seçim eksenli hamleleri ve atışmalarının teşhir edildiği yazıda, işçi ve emekçilerin sorunlarına çözümünün ancak mücadele etmekten geçtiği vurgulanıyor.
“Kuşkusuz bugün işçi hareketi oldukça parçalı ve dağınıktır. İşçi kitlelerinin kendine ve sınıf kardeşlerine olan güveni zayıftır. Karşısında aşması gereken birçok engel bulunmaktadır. Bunların tepsinin aşılmasının yolu birleşmekten, örgütlenmekten ve mücadele etmekten geçmektedir” tespitlerinin yapıldığı kapak yazısında, “Bıçağın kemiği delip geçtiği bugünlerde yapılması gereken, yaklaşan seçim seçimlere ilişkin beklentileri bir kenara koymak, sömürü ve baskı düzenine karşı mücadele bayrağını yükseltmektir” çağrısı yer alıyor.
Gazetenin orta sayfası grev ve grev yasaklarına ilişkin dosya konusuna ayrılmış. Yılın son günlerinde grev yasağını aşarak belli bir kazanım elde eden Bekaert işçilerinin gösterdiği yol vesile edilerek, grev yasakları, sermayenin ve AKP iktidarının tutumu işlenmiş. “Grev hakkını grev yaparak kazanan Türkiye işçi sınıfı bu hakkına yine grevlerle sahip çıkabilir” vurgusu yapılmış. “Burjuvazinin grev hakkına tarihsel düşmanlığı” başlıklı çerçeve yazıda Cumhuriyet öncesi dönemden bugünlere grev yasakları işlenmiş. “Grev hakkı grevle kazanılır!” başlıklı çerçeve yazıda ise, işçi sınıfı mücadelesi açısından özel bir yeri olan Kavel Grevi konu edilmiş.
Gazetenin “Sınıf Tavrı” köşesinde seçim sandıklarından beklenti yaratmaya çalışan tutumlara karşı “AKP düzeni işçi sınıfın mücadelesiyle aşılacak!” başlıklı yazıya yer verilmiş.
AKP'nin seçim vaatleri, derinleşen servet-sefalet kutuplaşması, başlayan ve süren işçi direnişlerinin coşkusu gazete sayfalarına taşınmış.
Artan işçi cinayetleri hakkında İSİG Sözcüsü Murat Çakır ile yapılan röportajın yer aldığı ikinci sayıda, metal fabrikalarında ek zam talepli hareketliliği gündemleştiren “Metal işçisi kazanmak istiyorsa...” yazısı “Kavganın içinden” köşesinde kendine yer bulmuş.
Avrupa'da işçi sınıfının grev dalgası İngiliz ve Fransız işçi sınıfı cephesinden işleyen yazıların yanı sıra, kadın sayfasında gündemde olan Anayasa değişikliği konu edilmiş.
Roza Luksemburg, Karl Liebknecht ve Mustafa Suphi ölüm yıldönümleri, işçi sınıfının şairi Nazım Hikmet ise doğum yıldönümü vesilesiyle birer yazı ile gazete sayfalarında anılıyor.
Çok sayıda direnişçi işçinin gazetenin çıkışını selamlayan mektubunun yer verildiği gazetenin arka kapağında “Aynı gemide değiliz!” denilerek şunlar söyleniyor:
“Aynı yoksulluğu paylaşanların kader ortaklığından korkun. İşçi sınıfına mensup olanların güçlerini birleştirmesinden korkmaya devam edin. Ey sermaye sahipleri! Bilesiniz! Karşınızda el pençe görmek istediğiniz bu eller size kefende dokuyacak.”