Saray rejiminin çatısı altında toplanan dinci, şeriatçı, ırkçı, faşist koalisyon her seçimden önce olduğu gibi, bu defa da tecrit altında tuttuğu Abdullah Öcalan’ın kapısını çalıp destek istemiş. Hatırlanacağı üzere 2019 yılında yapılan yerel seçimlerden önce AKP-MHP-BBP-Vatan Partisi koalisyonu Öcalan’dan mektup yazmasını talep etmiş ve olumlu yanıt almıştı. Gelen mektup iftiharla kamuoyuna sunulmuş ancak bu yetmemiş, o zaman Irak Kürdistan’ında yaşayan Osman Öcalan TRT (Tayyip-Radyo-Televizyon) kanalında canlı yayına çıkarılmıştı.
AKP koalisyonunda yer alanlara bakıldığında, bunların şoven-ırkçılıkta birbiriyle yarışan, Kürt halkına düşmanlığı ilkel bir kin boyutuna taşıyanlardan oluştuğu görülür. Siyasi rakiplerini Kürt hareketinin HDP kanadıyla yakınlık kurmakla suçlayıp terörist bile ilan ediyorlar. Kendilerinin şoven-ırkçılığı yapay değil, daha da ötesi iliklerine kadar işleyen bir hastalık gibidir. Buna rağmen sefil çıkarları söz konusu olduğunda, “bebek katili” olmakla itham ettikleri Öcalan’ın ayağına gitmek en ufak bir beis görmüyorlar.
***
AKP koalisyonun durumu bu seçimlerde 2019’den çok daha kötüdür. Tüm veriler büyük bir hezimete uğrama olasılığının günden güne arttığını gösteriyor. “Bir oy bir oydur” mottosuyla hareket eden Saray rejimi adı bile çoktan unutulan DSP’nin başındaki adamı rüşvetle devşirdi. Saltanatın çöküşünden duyulan korkudan dolayı oylarını arttırabileceğini var saydıkları her yola başvuruyorlar. Bu durumda merak edilen sorulardan biri de şuydu: Saray İmralı’ya heyet gönderdi mi?
Nihayet gazeteci Amed Dicle, bu soruya olumu yanıt verdi. Elbette bu, kimseyi şaşırtmadı. Zira daha önce defalarca yapılmıştı. Yine de Saray rejiminin sefil çıkarlarına ne kadar düşkün olduğunu, hiçbir kural veya değer tanımadığını, tiksinti verici derecede riyakar olduğunu göstermesi bakımından dikkate değerdir. Zira Kürt halkına düşmanlıkla yatıp kalkan bir rejimdir söz konusu olan. Türkiye bir yana, Kürt halkının başka ülkelerdeki kazanımlarını ortadan kaldırmak için bile histerik bir saldırganlık içinde olan bir rejimin şefi, Öcalan’ın ayağına heyet gönderip seçimlerde destek talep edebiliyor.
İlkin bunun spekülasyon olabileceği üzerinde duruldu. Ancak rejimin zindana kapattığı HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kendi kaynaklarının da ziyareti teyit ettiğini açıkladı. Cumhuriyet’e konuşan Demirtaş, şu bilgileri kamuoyu ile paylaştı:
“Öcalan, ailesi ve avukatlarıyla iki yıldan uzun süredir görüştürülmüyor. Demek ki Erdoğan, Öcalan’dan istediği şeyi alamadı ve bu nedenle onun dış dünyayla temasını engelliyor. Bu iddiayı dile getiren gazeteci Amed Dicle, emin olmasaydı söylemezdi. Aynı bilgi, benim kaynaklarım tarafından da doğrulandı. İmralı’da sonuç alamayınca sahada Kürtlere baskıyı artırıp HÜDA PAR’ı yedeklemeyi tercih ettiler.”
Son saldırıya da değinen Demirtaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Son siyasi gözaltı operasyonu, tamamen bir seçim çalışmasıdır. Sandıklarda, seçim kampanyası organizasyonunda görev almış arkadaşlarımızdan en aktif olanlar isim isim seçilmiş ve muhtemelen kullanışlı bir itirafçının önüne bir isim listesi konulup düzmece bir ifadeyle kumpas kurulmuş. Şu çok nettir, bu operasyon bir seçim çalışmasıdır.”
Rejim, Kürt hareketinin aktif kadrolarına histerik bir şekilde saldırırken de Öcalan’ın ayağına heyet gönderirken de çöküşünü önleme hesapları yapıyor. Bu ise, dinci-faşist koalisyonun paçalarının iyice tutuştuğuna işaret ediyor...