Sağlık emekçileri Ankara ve İzmir'de eylem gerçekleştirdi.
İzmir'de Tepecik Hastanesi'nde ve Ankara'da Sağlık Bakanlığı önünde eylem gerçekleştirildi.
Ankara'da sağlık emekçileri Sağlık Bakanlığı önünde
Sağlık örgütleri (TTB, TDB, SES, Dev Sağlık İş, Birlik ve Dayanışma Sen, THD, TPD) saat 12.30’da Sağlık Bakanlığı önünde eylem gerçekleştirdi.
“Pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyoruz” şiarlı pankart ile gerçekleştirilen eylemde ilk sözü TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı alarak iktidarın, pandeminin ağır sonuçlarının sorumlusu olduğunu dile getirdi. Fincancı şunları dedi:
“Tüm bu süreçte emekleri değersizleştirilen sağlık çalışanlarının son olarak ‘giderlerse gitsinler’ sözleri ile karşı karşıya kalmaları utanç verici bir tutumdur. Biz gelecek kaygısı ile yurtdışına gitmek zorunda kalan sağlık çalışanları için de mücadele ediyoruz...
... Pandemi süresince gerçekleşen çeyrek milyon ölüm önlenebilirdi. Biz sonuna kadar pandeminin sonuçlarının sorumlusunun iktidar olduğunu söylemeye devam edeceğiz”
Eylemde Fincancı’nın ardından CHP, HDP ve KESK adına da konuşmalar gerçekleştirildi.
Eylem 14-15 Martta gerçekleşecek olan Büyük G(ö)reve çağrı yapılarak sonlandırıldı.
İzmir'de sağlık emekçileri eylemde
Sağlık emekçileri sendikası (SES) İzmir şubesi sağlıkta şiddeti protesto etmek için Tepecik Hastahanesi'nde eylem yaptı
Açıklamayı SES eş başkanı Nursel Yücesoy okudu. Yücesoy Nasıl bir sağlık hizmet düzenidir ki, resmi rakamlara göre bile her gün 50 sağlık çalışanı sözlü ya da fiziksel olarak şiddete maruz kalmaktadır. Hastaneler artık sağlıkla değil şiddetle anılmaktadır. Mevcut sağlık sisteminde herkes mutsuz, en çok da sağlık emekçisi mutsuzdur denerek şöyle devam edildi:
"Uzun süredir güvenli işyerleri talebimiz ve etkin, caydırıcı bir sağlıkta şiddet yasası talebimiz olmasına karşın, her gün bir değil, birkaç sağlıkta şiddet olayı olmasına rağmen attığı tek adım sosyal medyadan tweet atmak olan Sağlık Bakanı da bu şiddetten sorumludur. Yaşatmak için çalışan Hekim, hemşire, ebe, teknisyen, idari memur, sağlık işçisi, bu ülkenin tüm sağlık emekçileri olarak bizler şiddete, şiddeti özendiren tüm politikalara karşıyız."
Açıklama şu ifadeler ile bitirildi:
"Sağlığın piyasalaşması sonucu oluşan sorunların, yanlış uygulamaların sorumlusu bizmişiz gibi şiddete maruz kalıyor, hedef gösteriliyor ve öldürülüyoruz. Özcesi bu sistemin kendisi şiddeti doğurmaktadır. Sağlık emekçilerinin haklarını ve halkın sağlık hakkını koruyup geliştirecek başka bir sağlık sistemi mümkündür. Bu sistemi inşa edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Nitekim 14-15 Mart tarihlerinde yapacağız Büyük G(ö)REV eylemliliğimizin en önemli sebeplerinden birisi de sağlık artan şiddet vakalarıdır."
"Sağlıkta şiddetle mücadeleden geri adım atmayacağız. Şiddetle yüz yüze kalan tüm sağlık emekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz" denilen eylem slogan ve alkışlarla bitirilecek 14-15 Marta sağlık çalışanlarının grevde olduğu duyurusu yapıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara, İzmir