İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu düzenlediği basın toplantısında 2022 Nisan-Mayıs-Haziran “Marmara Bölgesi hapishaneleri hak ihlalleri raporu”nu kamuoyuna açıkladı.
Açıklanan raporda Silivri Ceza İnfaz Kurumları (CİK) Kampüs Cezaevleri, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı CİK, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı CİK, Kandıra F Tipi CİK, Metris 2 Nolu CİK, Bakırköy Kadın Kapalı CİK, Balıkesir Bandırma 1 Nolu T Tipi CİK, Gebze Kadın Kapalı CİK, Denizli T Tipi CİK, Antalya Elmalı Açık CİK, Maltepe 1 Nolu Kapalı CİK, Ankara Sincan Yüksek Güvenlikli CİK, Ağrı Patnos Açık CİK, Kayseri Bünyan 1 nolu T Tipi CİK, Balıkesir Burhaniye T Tipi CİK, Bodrum S Tipi CİK’te gerçekleşen hak ihlallerini kapsıyor.
“Derneğimize Nisan ayında 26, Mayıs ayında 10, Haziran ayında 55 olmak üzere toplam 91 başvuru yapılmıştır” denilen raporda yer alan başvurularda hakkında şu bilgiler aktarıldı:
“Derneğimize yapılan 91 başvurunun 42’i kadın, 2’i LGBTİ+, 47’i erkek ve 17’i adli, 74’ü politik mahpuslar tarafından yapılmıştır.
Derneğimize yapılan her bir başvuru birden çok ihlal iddiası içermektedir. Derneğimize yapılan 91 başvuruda Nisan ayında 413, Mayıs ayında 175, Haziran ayında ise 651 olmak üzere toplam 1239 hak ihlali tespit edilmiştir. Basın taraması yolu ile tespit edilen 350 hak ihlali ile toplam ihlal sayısı 1589 olarak tespit edilmiştir.”
“İletişim hakkı ihlalleri- tecrit”
“Hapishanelerin sorunlarının başında iletişim hakkının ihlali gelmektedir. Dış dünya ile bağını kopararak, sosyal ilişkilerinden ve dayanışmadan yoksun bırakarak uygulanan ağır tecrit yoluyla, mahpus koşulsuz itaate zorlanmakta, kişiliği yok edilmeye çalışılmaktadır.”
Bu ifadelerin ardından raporda bu hak ihlali örnekleri aktarıldı.
Ardından sağlığa erişim hakkı ihlalleri üzerine raporda şu bilgiler yer aldı:
“Komisyonumuza yapılan başvuruların tamamına yakınında sağlık ve tedavi hakkına erişimde yaşanan sorunlar öne çıkmaktadır. Bu rapor döneminde 259’u başvurulardan olmak üzere toplam 285 sağlık ve tedavi hakkı ihlali tespit edilmiştir. Hastaneye sevk taleplerinin hiç ya da geciktirilerek karşılanması, hapishane revirinde uzman hekim bulunmaması, kelepçeli muayene ve tedaviye zorlanma, muayene odasında asker bulunması, ilaçların düzenli olarak verilmemesi, hastanelerin mahpus koğuşlarının yetersizliği ve olumsuz koşulları, diş tedavilerinin yapılmaması, ağır hasta mahpuslar bakımından Adli Tıp Kurumu’nun olumsuz raporları, diyet beslenme taleplerinin karşılanmaması gibi süren sorunlara pandemi sürecinde yenileri eklenmiştir. Acil durumlarda bile mahpusun ’suçuna’ göre ambulansla mı ring aracıyla mı gideceğinin belirlenmesi, politik mahpusların tedavisinde doktorların kelepçeyle muayene etmekistemesi ve mahpusa kışkırtıcı, onur kırıcı davranışlarda bulunulması, mahpusun ilaçlarını gardiyanın gözetiminde içmeye zorlanması, kemoterapiye gitmesi gereken mahpusların götürülmemesi, hastane gidiş gelişlerden sonra karantina uygulanması, giderek yaygınlaşan ağız içi araması, zaman zaman tedaviye erişimin tamamen durdurulması ; tüm bu uygulamalar, özellikle ağır ve kronik hastalığı olan mahpuslar bakımından yaşam hakkı ihlallerine zemin hazırlamaktadır.”
Bu bilgilerin ardından raporda örnekler aktarıldı.
“Haksız tutukluluk ve adil yargılanma hakkı ihlalleri”
Bu konuda tek tek örnek aktarımından önce raporda şu ifadeler yer aldı:
“Derneğimize yapılan başvurulardan tespit edilen toplam 166 haksız tutukluluk ve adil yargılanma hakkı ihlali, altta yer verdiğimiz örnekler ve başvuru özetlerinden de görüleceği üzere;; denetimli serbestlik engeli, tahliyelerin engellenmesi, uzun tutukluluk, infaz yakma tehdidi, infaz yakma, gözlem kurulunun mahkeme gibi çalışması, sudan bahanelerle mahpusların iyi halli sayılmaması, mahkeme evraklarının verilmemesi gibi şekillerde vuku bulmuştur.”
Sonuç olarak
Başvuruların takibi hakkında bilgi aktarılan raporda sonuç olarak hak ihlallerinin arttığı belirtildi. Ekonomik krizin hapishanelerde etkili olduğu belirtilen raporda S ve Y tipi hapishaneler üzerine şu ifadeler yer aldı:
“Bu dönemin önemli tartışma konularından biri de S ve Y Tipi olarak adlandırılan Yüksek Güvenlikli hapishaneler olmuştur. Y Tipi hapishanelerle ilgili henüz ayrıntılı bilgiler edinilememiş olsa da her iki tip hapishanenin de ağır tecrit amaçladığı, yetkililerin açıklamaları ile kamuoyu bilgisine ulaşmış bulunmaktadır. Tek ve 3 kişilik hücrelerden oluşan, kapıların merkezi sistemle açılıp kapandığı, tuvaletle mahpusun kaldığı yerin birbirinden ayrılmadığı, mahpuslara sosyalleşme imkanı tanınmayan, ayakta sayımın dayatıldığı, mahpuslardan gardiyanlara başkan ya da abi diye hitap etmelerinin istendiği , işkence ve kötü muamele şikayetleri ile gündeme gelen S tipi hapishanelere yapılan sürgün sevklerin artışı, bu hapishaneleri ve birlikte geliştirilen uygulamaları tartışma gündemine taşımıştır.”
Rapor mahpuslarla dayanışma çağrısıyla bitirildi:
“Her raporumuzda dediğimiz gibi; İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu olarak, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini sadece bilgi sunmak için rapor haline getirmiyoruz. Esas olarak meselelere yetkililerin ve kamuoyunun dikkatini çekerek hak ihlallerinin önlenmesini amaçlıyoruz. Biliyoruz ki; hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri dışarıda yükselteceğimiz sesle engellenir. Bu nedenle; hazırladığımız rapor ihlallerin önlenmesi için yetkilileri uyarmak yanında, hapishanelerde yaşanan devasa sorunlara ilişkin duyarlılık ve mahpuslarla dayanışma çağrımızdır.”