Marmara Yaşasın Platformu, Marmara’da yaşanan çevre talanına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. Divriği Kültür Derneği’nde gerçekleştirilen toplantıda “Marmara yaşasın” kampanyasının başlatıldığı duyuruldu. Platform adına okunan basın açıklamasında Marmara bölgesinin sanayileşme ve kentleşmeyle birlikte talana açıldığı belirtilerek şunlar vurgulandı:
“Endüstriyel ve evsel atıksular, tarımda yoğun olarak kullanılan gübre ve tarımsal zehirler, gemi balast sularıyla denize taşınan kirleticiler, kıyılardaki yoğun yapılaşma, endüstriyel balıkçılığın sebep olduğu aşırı avlanma, deniz kıyılarının doldurulması gibi etkenler Marmara’yı ölümün eşiğine getirdi.”
“Marmara ekokırım suç mahalline dönüşmüştür”
Marmara Denizi’nindeki kirliliğin boyutlarının raporlarla aktarıldığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Marmara Denizi, tüm kıyı çevresi ve adalarıyla bir ekokırım suç mahalline dönüşmüştür! Mega kent İstanbul Marmara’yı önemli ölçüde kirleten evsel atıksularıyla, Kocaeli-Dilovası bölgesi sanayi yoğunluğunun ürettiği hava ve su kirliliğiyle, Tuzla ve Yalova bölgeleri tersaneler kaynaklı kirlilikle, Ergene havzası bölgedeki tüm organize sanayilerden kaynaklı toprak ve su kirliliğiyle, kirliliği Marmara Denizi’ne taşıyan ve tamamının devreye girmesiyle daha da felakete yol açacak olan Ergene Derin Deniz Deşarjı’yla, Bandırma’da Gönen Nehri, Bursa’da Nilüfer Nehri’nin ağır endüstriyel, evsel ve tarımsal kirlilikleri denize taşımasıyla, Çanakkale-Balıkesir'deki ölçek planları sonucu ortaya çıkabilecek yat, liman vb projeleriyle, Biga’daki kömürlü termik santrallerin soğutma sularının neden oldukları kirlilik ve sıcaklık artışıyla, adalardaki çok sayıda mermer ocakları ile inşaatlar, hafriyatlar ve kıyı doldurmalarıyla tüm bölge istisnasız tüm illeriyle bir suç mahaline dönüşmüş durumda. Tüm Marmara çevresinde toprağı, havayı, suyu zehirleyerek ekolojik yıkımlara yol açan bu etkenler, sadece Marmara Denizi’ni yok etmiyor, aynı zamanda bölgede yaşayan insanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor, yaşam alanlarını bozarak geçim koşullarını zarara uğratıyor, insanların denizle bağını kopararak, kültürel mirasa ve toplumsal hafızaya ağır darbe vuruyorlar.”
“Herkesi kampanyaya destek olmaya çağırıyoruz”
Açıklamada Marmara’nın ekokırım suç mahalli olduğuna ilişkin kamuyu bilgilendirmek, yerel yönetimler ve ilgili bakanlıkların yıllardır ihmal ettikleri görevlerini yerine getirmeleri için ses yükseltmek ve süreci takip etmek amacıyla “Marmara yaşasın!” kampanyasının başlatıldığı duyuruldu.
Kampanya kapsamında yapılacaklar şöyle ifade edildi:
“Marmara Denizi yıkımlarının vurgulanması için sosyal medya kampanyaları, sunum-forum organizasyonları, atölye çalışmaları, Marmara’nın yıkımına yol açan ekokırım suç mahallerinin ifşası için eylemler, ekokırımın Türkiye’nin iç hukukunda suç olarak tanınmasına yönelik Marmara’daki suçların anlatılarak “Yurttaş Ekokırım Yasası Yapıyor” kampanyasına imza toplanan stant çalışmaları yapacağız.
Herkesi kampanyamıza destek olmaya çağırıyoruz, gelin, Marmara’yı birlikte kurtaralım! Marmara Yaşasın!”