“Karadeniz Bölgesi Cezaevi Raporu” bugün düzenlenen basın toplantısında kamuoyuna açıklandı. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, Van Barosu Cezaevi Komisyonu ve Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) Van Şubesi tarafından hazırlanan rapor Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında duyuruldu. Raporu ÖHD Van Şube Üyesi Avukat Zınar Kef okudu.
Bafra T Tipi, Giresun Espiye L Tipi, Trabzon Beşikdüzü Tipi, -Rize Kalkandere L Tipi, -Bayburt M Tipi, Erzurum H Tipi, Dumlu 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi ile Erzurum Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirten Kef, buralarda derinleşen tecridi ve artan hak ihlallerini raporlaştırdıklarını ifade etti.
İdare kantininden alınan radyolara el konulduğu ve mahpuslara radyo verilmediğini, haftada bir oda aramalarının yapıldığı ancak aramanın amacı dışına çıktığının kendilerine iletildiğini söyleyen Kef, Karadeniz Hapishanelerinde insan haklarının askıya alındığını vurguladı.
Raporda hak ihlalleri şöyle sıralandı:
“*Hapishane girişlerinde çıplak aramanın olduğu,
*Keyfi şekilde mahpuslara hücre cezaları verildiği,
*Cezaevi koğuşlarında kişi başı kitap kotası bulunduğu, kadınlar koğuşunda kişi başı en fazla 7 kitap, erkekler koğuşunda ise 8 kitap bulundurmaya izin verildiği,
*Kürtçe yazılan mektupların mahpuslara verilmediği, gerekçesinin Kürtçe tercüman bulunmamasının gösterildiği, Kürtçe hiçbir yayına izin verilmediği,
*Yemeklerin yenmeyecek derecede kötü olduğu bu nedenle mahpusların çoğu zaman kahvaltılık ile beslendikleri,
*Covid şüphesi taşıyan mahpuslara test yapılmadığı ve aynı zamanda Kovid olan mahpuslarında tedavilerinin yapılmadığı,
*TRT3-Meclis TV kanalından meclis oturumlarını izlediklerinden ötürü bu kanalın dahi hapishane yönetimi tarafından silindiği ve mahpusların defalarca talep etmelerine rağmen idarenin Meclis TV kanalını açmadığı,
*Hem havalandırmalarda hem de odaların içerisinde kameralar olduğu,
*Yemeklerin çok az verildiği, 29 kişilik odaya 10 kişilik yemek verildiği,
*Odaların çok kalabalık olduğu ve yeni sevk olan mahpusların yerde yatmak zorunda oldukları,
*İdari ve Gözlem Kurulu’nun mahpuslara ‘Hangi partiyi savunuyorsun? Ya da Öcalan hakkında ne düşünüyorsun?’ gibi sorularla cezalarını bitirenlerin infazlarının ertelendiği gibi bir çok hak ihlali yaşanıyor.”