Korona zamanında “aktrol” kepazeliği

Korona salgını derinleşirken bu iğrenç oyunlara devam eden dinci-faşist rejimin burjuva anlamda bile insani-ahlaki krizin bataklığında çırpındığı gözler önüne serilmiştir. Sermayenin vurucu gücü olan dinci-faşist rejime de bu yakışır…

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Nisan 2020
  • 22:33

AKP-MHP koalisyonun başında bulunduğu dinci-faşist rejim korona salgınından uzun süre önce toplumsal meşruiyetini yitirmişti. Bütün devlet kurumlarını ele geçiren, medyayı “tetikçiler ordusu” olarak kullanan, devasa bir talan-rant çarkı kuran AKP-Erdoğan iktidarı, ancak kaba zorbalığa dayanarak ömrünü uzatabiliyordu. Salgın dönemi ise, bu rejimin, işçileri-emekçileri insan yerine bile koymadığını ibret verici bir şekilde gözler önüne sermiştir. 

Salgın yayılırken, halk can derdine düşmüşken, kendi bekalarının derdine düşen rejimin efendileri yalan, aldatma, zorbalık, riyakarlık gibi rezaletlerde sınır tanımıyorlar. “Devlet kurumları, medya, sermaye” üçgenine yaslanmak saray rejiminin şeflerini teskin etmeye yetmiyor. T. Erdoğan başta olmak üzere AKP şefleri zırva kabilinden açıklamalar yapıyor, gerçeği tersyüz eden nutuklar atıyor, rant çarkının dönmesi için her yola başvuruyorlar. 

Rejimin her saldırı furyasında tetikçilik yapan “aktroller”e bir kez daha önemli görevler atfedildiği anlaşıldı. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alan bu tetikçilerin iğrenç oyunları deşifre edildi. Özel planda Belediye Başkanları’nı genelde Büyükşehir Belediyeleri’ni hedef alan troller hem sabotaj yapıyor hem yıpratma taktiği izliyorlar. Belediyelerin, salgında mağdur olanlara bir takım hizmetler götürmesini bile sabote eden troller, sahte videolar çekip sosyal medya üzerinden piyasaya sürerek çöplüğünden beslendikleri sarayı memnun etmeye çalışıyorlar. 

Tetikçi trollerin son marifeti, İBB Başkanı İmamoğlu’nun Mersinli üreticiden aldığı limonları kendi yandaşlarından temin ettiğini iddia eden bir video yayınlamak oldu. Suçüstü yakalanan troller, göstermelik de olsa gözaltına alındılar. Sarayın yargısının sarayın tetikçilerine ceza vermesi beklenmiyor elbet. Ancak korona salgını derinleşirken bu iğrenç oyunlara devam eden dinci-faşist rejimin burjuva anlamda bile insani-ahlaki krizin bataklığında çırpındığı gözler önüne serilmiştir. Sermayenin vurucu gücü olan dinci-faşist rejime de bu yakışır…