Kayıp yakınlarından 747’nci hafta eylemi

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın!” eyleminin 747. haftası Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 03 Haziran 2023
  • 15:30

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın!” eyleminin 747. haftası Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp yakınları ve hak savunucularının katıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu hafta Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde 6 Haziran 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın akıbeti soruldu.

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven seçimlere ilişkin yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

“Seçim dönemlerinde iktidar adayları, Kürtlere demokrasi vaatleri konusunda yarışmaları gerekirken, Kürtlere daha uzak oldukları konusunda toplumu ikna yarışına girdiler. Biz Kürtlere daha uzağız, daha mesafeliyiz yarışına girdiler. Bu yaklaşımla bir sorun çözümünün mümkün olmadığını, sorun çözme niyetinin olmadığını biliyoruz. Bu yöntemlerin yıllardır denendiğini, bir sonuç elde edilmediğini defalarca ifade ettik. Biz Kürt meselesinin, gözaltında kayıpların, faili meçhul cinayetlerin salt seçim gündemi ile çözülmeyeceğinin de farkındayız. Onlar seçim gündeminden daha büyük bir sistemin kurbanı oldular. Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz; barış, seçimden daha önemlidir. Gözaltında kayıpların ve faili meçhul cinayete kurban gidenlerin; faillerinin ortaya çıkarılması, hesap sorulması da bir seçimden çok daha önemlidir.”

İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yıldırım ise Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın kaybedilme sürecini aktardı. 

Ardından bir dakikalık oturma eylemi yapılarak eylem sonlandırıldı.

İHD Batman Şubesi de Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde kaybedilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartla bir araya geldi. Salih Çalık ve Sinan Fidan'ın akıbetinin sorulduğu eylemde basın açıklaması okundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi olarak her zaman olduğu gibi bu hafta da tekrarımızı yineliyoruz; acılı anaların yüreklerini bir nebze de olsa rahatlatma adına, gözaltında kaybedilen insanların akıbetlerinin araştırılmasını, faillerinin bulunup yargılanmasını ülke tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutulmasını ve bu kara lekenin bir an önce temizlenmesi için gerekli adımların atılmasını istiyoruz.”

Basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapıldı.

“Failler belli kayıplar nerede?”

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi ise, iki haftada bir "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın!" talebiyle gerçekleştirdiği eylem için Konak Eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. Eylemde, “Kayıplar vicdandır sahip çık!" ve "Failler belli kayıplar nerede!" pankartları açıldı. Bu hafta, 7 Haziran 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İHD üyesi Edip Aksoy ve Orhan Cingöz’ün akıbeti soruldu.

İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin İHD üyesi Edip Aksoy’un baskılara karşı Amed’e göç ettiğini hatırlattı. İncin, Aksoy’un yaşadığı sürece dair şunları söyledi: 

“Edip Aksoy 7 Haziran 1995 tarihinde ektikleri tütünü satmak için Melikahmet'teki dükkanına gitti ve bir daha geri dönmedi. O gün Edip 23 yaşındaki Orhan Cingöz ile birlikte Diyarbakır'ın Dağkapı semtindeki Yeşil Çınar çay bahçesinde giysi satan Bilal Ulusoy ile konuşurlarken yanlarına gelen Renault marka bir otomobilden inen ve kendilerini polis olarak tanıtan üç silahlı ve telsizli kişi tarafından önce kimlikleri alındı, daha sonra araca bindirilerek götürüldüler. Araç hareket halindeyken, Aksoy ve Cingöz'ün köylüsü Cemal Bektaş ikisini aracın içinde gördü ama 28 yıldır kayıplar.”

JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın itiraflarına dikkati çeken İncin, Cingöz ve Aksoy’un işkence edildikten sonra dere kenarına gömüldüğünü kaydetti. Cingöz ve Aksoy’un ailelerinin mücadelesini aktaran İncin son olarak şunları ifade etti:

“Buradan bir kere daha sesleniyoruz; kaç yıl geçerse geçsin kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Her koşulda ‘kayıplar bulunsun failler yargılansın’ demeye devam edeceğiz.”