Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin her ayın 20’sinde gerçekleştirdiği anma sokağa çıkma yasağından kaynaklı bugün online olarak gerçekleştirildi.
Basın metnini Suruç şehidi Uğur Özkan'ın ağabeyi Süleyman Özkan ve Suruç gazileri Güneş Erzurumluoğlu ile Koray Türkay okudu.
“Taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz”
65 aydır adalet istendiği belirtilen açıklamada “Bu ay pandemi kısıtlamasına denk gelen anma günümüzde taleplerimizi buradan bir kez daha yineliyoruz” dendi. “Kadıköy Halitağa Caddesi’nde oturma eylemimize devam edeceğiz. Suruç için adalet herkes için adalet” vurgusu yapılan açıklamada, katliam davasındaki eksikliklere dikkat çekilerek ilgili talepler şöyle sıralandı:
“Katliamın yaşandığı yeri gören kamera kayıtları dava dosyamıza tam olarak konulmuş değil. Katliam davasında en önemli delillerden bir tanesi olan görüntülerin tamamının dosyaya konulmasını istiyoruz.
Olay yerinin fotoğraflarını çekerken yakalanıp polise teslim edilen Abdullah Ömer Arslan hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Ailelerimiz ve avukatlarımız Abdullah Ömer Arslan hakkında defalarca suç duyurusunda bulunmasına rağmen şüpheli olarak bir kez dahi ifadesi alınmadı. Biz bu kişinin yargılanarak katliamda parmağı olup olmadığının anlaşılmasını istiyoruz.
Hakkında kırmızı bültenle arama kararı olan İlhami Bali hakkında arama kararı olduğu dönemde Ankara’da 5 yıldızlı bir otelde MİT görevlileriyle görüştüğü iddia edilmişti. İlhami Bali Suruç katliamının planlayıcısı olduğu gerekçesiyle dosyada yakalama kararı bulunmasına rağmen yakalanmasına dönük hiçbir işlem yapılmamakta.”
Katiller korunurken mağdur olanlanlara her duruşmada yeni mağduriyetle yaşatıldığı vurgulanan açıklamada, Hilvan hapishane kampüsünde görülmeye devam edilen davanın “Duruşmaların kamuoyu tarafından daha rahat takip edilmesi için duruşma salonunun daha merkezi bir duruşma salonuna taşınması” istendi.
“Adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”
Açıklama, adalet talebinin bütün katliam davaları için olduğu vurgulanarak şu ifadelerle bitirildi:
“Bu katliam davalarının en önemlilerinden biri olan 10 Ekim Ankara katliamı davasında da süreç aynı işletiliyor, yargılamalar sonuç almaktan uzak bir şekilde görülüyor. Ankara katliamının son duruşmasında ailelerin ve avukatların tüm talepleri ret edilmiş, duruşma çıkışında açıklama yapmak isteyen ailelere ve avukatlara polis saldırmıştı. Yapılan saldırıya rağmen Ankara Adliyesi önünde açıklama yapılmış adalet mücadelesinin nasıl yürütülmesi gerektiğini bir kez daha göstermişlerdir. Adalet mücadelemizin önüne çıkarılan engellere rağmen adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.”