Katliamı protesto etmek ve hayatını kaybedenleri anmak amacıyla, 20 Şubat Perşembe günü Frankfurt’ta da bir protesto mitingi düzenlendi. Çağrısı DGB (Alman Sendikalar Birliği) tarafından yapılan ve Paulskirche meydanında saat 18.00’da başlayan mitinge 5 bin kişilik kalabalık bir kitle katıldı. Aynı saatlerde, başta Hanau olmak üzere, Almanya’nın onlarca başka şehrinde de benzer protestolar gerçekleştirildi.
Mitingde DGB, CDU, SPD, FDP, Die Linke, Yahudi Cemaati, Müslüman Cemaati, Frankfurt Belediye Başkanı, Yabancılar Meclisi, DİDF gibi onlarca kurum adına konuşmalar yapıldı. Olayın münferit olmadığı hemen tüm konuşmaların ortak vurgusu olurken; toleransa, birlikte barış içinde yaşamaya ve hoşgörüye işaret edildi.
CDU ve FDP adına konuşma yapanlar yoğun protestolarla karşılandılar, ıslıklanıp yuhalandılar. Özellikle FDP adına mikrofona çağrılan kadın konuşmacı yoğun protestolardan konuşmasını daha fazla sürdüremeyince, imdadına DGB’den moderatör yetişti ve ‘‘Konuşmacının Thüringen’de olanlarla bir ilgisi yoktur. Frankfurt’taki FDP temsilci de bizimle birlikte anti-faşist mücadele vermektedir’’ şeklinde bir açıklamayla kitleyi sükunete davet etti. Böylece Thüringen’de FDP’nin faşistlerle ortaklığının özrünü dilemek de DGB’ye düşmüş oldu.
DGB koltuklarında oturan tescilli işçi satıcıları sendika bürokratlarının kurduğu sözüm ona anti-faşist(!) sahne, burjuva patilerin ve hatta bazı gerici kurumların gövde gösterisine dönüştü. Buna karşılık hiçbir gerçek anti-faşist veya devrimci konuşmacıya söz vermemeye özel bir özen gösterildi. ATİK’in hazırladığı bildiriyi okuma talebi DGB temsilcisi tarafından ‘‘Burası sınıf mücadelesi alanı değil’ sözleriyle reddedildi. Buna karşılık orada, çoğunlukla İsrail yanlısı bir tutum alan Yahudi Cemaati temsilcisi ya da AKP’nin Almanya’daki kolu olan DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) konuşturulabildi. Bu örneklerde olduğu gibi, başka ülkelerde faşizme ve gericiliğe destek verenler, burada mağdur pozisyonunda meşrulaştırıldılar.
Bir iki konuşmada kerhen değinmenin dışında, sermaye ile faşizmin ilişkisine dair pek laf edilmedi. Daha çok AfD teşhir edilirken, CDU ve FDP’nin ikiyüzlü politikaları da teşhir edildi. Sol, anti-faşist, anti-kapitalist veya devrimci söylemlerin katılımcılardan yoğun alkış alması dikkat çekti. Bu anlamda en çok alkışlananlardan biri de Sol Parti (Die Linke) temsilcisi oldu.
İşçi sınıfı ve emekçiler kendi gerçek devrimci öncüleriyle birleşip politik bir özne olarak sahneye çıkmadıkça, sahneler hep emekçileri döne döne aldatan sahtekar halk düşmanlarına kalmaya devam edecektir…
Miting, Cumartesi günü Hanau’da saat 14.00’da, Almanya çapında katılımla gerçekleşecek yürüyüşe katılma çağrısıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / Frankfurt