Gülen Cemaati dünya genelinde örgütlenme için okullar açmıştı. Gülen Cemaati’yle çıkar çatışmasından kaynaklı ipler kopana dek AKP’nin de övündüğü ve destek verdiği okullardı bunlar. Bu okullar sayesinde Gülen Cemaati pek çok ülkede örgütlenmesini güçlendirmişti. Cemaatin bu ülkelerde elde ettiği güçlenme dolaysız olarak Türkiye’ye yansıyordu.
Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Gülen Cemaati’nin bu örgütlenmesine alternatif olarak 17 Haziran 2016’da kuruldu. TMV, AKP eliyle devlet tarafından kuruldu. Buna karşın kamu kaynakları, kamu disiplini dışında her türlü kural ve denetimden arındırılmış bir ortamda vakfın mütevellisine devredildi. Özcesi, ekonomik kaynak devletten ama kazanç devlete değil. Yani AKP, ekonomik olarak devlet hazinesinde aktardığı parayla kurduğu TMV’yi, devletten bağımsız bir vakıf konumuna soktu.
Dün Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararname üzerine TMV’ye 541 milyon lira daha aktarıldı. Kurulduğu 2016’dan itibaren TMV’ye toplam olarak 1 milyar 322 milyon lira aktarıldı.
Buna karşılık Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesi 2018 yılında 92 milyar 529 milyon lira iken, 2019 yılı için 113 milyar 813 milyon lira olarak belirlendi.
Eğitim Sen, eğitime ayrılan bütçenin temel ihtiyaçları bile karşılamayacak kadar az olduğunu belirtiyor. Ülke genelinde eğitimin temel ihtiyaçlarını bile karşılamayacak bütçe ayıran AKP, TMV’ye 2016’dan bu yana 1 milyar 322 milyon lira aktaracak kadar bonkör davranıyor!
TMV’nin Türkiye’de pek bir aktivitesi yok. Ama Ocak 2019 tarihi itibarıyla 33 ülkede 257 eğitim kurumu, 28 yurt, 2 üniversite kurduğu, 15 binin üzerinde öğrencisi olduğu belirtiliyor.
TMV’nın Yönetim Kurulu Başkanı Birol Akgün vakfın görevini “Türkiye’nin eğitim alanındaki bilgi ve tecrübesini ve Anadolu insanının irfan geleneğini evrensel değerlerle buluşturacak, insanlığın barış, adalet ve gelişme ümitlerine hizmet edecek erdemli ‘güzel insanlar’ yetiştirmek” ifadeleriyle özetliyor. Bu özetten de anlaşılacağı gibi, vakfın görevi dünyada okullar açmak.