1 Mayıs hazırlıkları boyunca işçilerin temel taleplerini örgütlemekten geri duran DİSK şimdi ise gösteriş peşinde.
DİSK kamuoyuna dönük bir dizi açıklama gerçekleştirdi. Fakat eylemli süreci örgütlemekten özenle kaçındı. DİSK’in çağrısıyla yapılan merkezi toplantılarda da ortaklaşmak adına toplantıya katılan kurumlara kendi belirledikleri programı sundular, toplantıya katılan bileşenlerin önerilerini aldılar. Bileşenlerin 1 Mayıs’ta eylemli sürecin örgütlenmesine ilişkin önerilerine dörtlü adına açıkladıkları programda yer vermediler.
İstanbul’da oluşturulan İstanbul 1 Mayıs Platformu bir dizi bileşenin özel çabasıyla 1 Mayıs’ı sadece sosyal medyaya sıkışan bir gün olmaktan çıkarmıştır. Bu doğrultuda anlamlı bir irade ortaya konulmuştur. DİSK, konfederasyon olarak son gün yapılan 1 Mayıs şehitleri anmaları dışında bu eylem ve etkinliklere katılmamıştır. Dertleri 1 Mayıs’ı sosyal medyaya sıkıştırmak olan DİSK’e egemen anlayışlar yapılan eylemlerin basıncıyla olsa gerek 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlama hevesine kapılmıştır. Heves diyoruz çünkü bu konuda samimi olsalardı eğer bu doğrultuda somut çabalar sarf ederlerdi. 1 haftadır örgütlenen eylemleri güçlendirir ve fabrikalarda güçlü 1 Mayıs hazırlığı yaparlardı. Fakat bundan özenle kaçındılar. İstanbul 1 Mayıs Platformu ve dörtlü toplantılarda 1 Mayıs bileşenlerinin tamamının katılmadığı bir anmayı kabul etmeme kararı almıştır. Ancak gelinen aşamada devletin 1 Mayıs günü Taksim’e 10 kişilik temsili katılım sağlayabilirsiniz tutumuna karşı dörtlü önden alınan karar gereği valilikle görüşmeyi kesmiştir. Dörtlü temsili katılmama kararı almasına rağmen DİSK daha sonra yaptığı açıklamada konfederasyonuna bağlı sendika temsilcileri Taksim’e çelenk bırakma kararını açıklamıştır.
DİSK “birlikte” hareket ettiği kurumların görüşünü dahi almadan böyle bir karar vermiştir. KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcülüğü 1 Mayıs bileşenlerinin ayrıştırılarak 1 Mayıs kutlamasını reddettiklerini, yarın yapılacak Taksim’e çelenk bırakma eylemine katılmayacağını ifade etmiştir.
1 Mayıs sürecinde bakanlık ve valilik koridorlarında izin koparmak dışında pek bir şey yapmayan DİSK yönetimi tribünlere oynayarak görüntüyü kurtarmaya çalışmaktadır. DİSK üyesi sendikaların yönetiminde olan, mücadeleci olduğunu iddia eden ve DİSK’in tutumunu eleştiren bir dizi sendikacı da bu tutuma ortak olmaktadır. Bir kere daha ifade etmek gerekir ki; DİSK’in açıkladığı “bağlı sendikalarımızla 1 Mayıs günü meydana çelenk bırakacağız” tutumu samimiyetten uzaktır. Tamamen görüntüyü kurtarmaya dönüktür. Bu konuda samimi olsalardı, erken bir zamanda “Biz korona koşullarını da gözeterek kendi belirlediğimiz temsiliyetle Taksim’de olacağız” açıklaması yaparlardı. Böyle bir açıklama yapmaktan, korona günlerinde çalışması zorunlu olan alanlar dışında tüm çalışanlara ücretli izin hakkı için işçilerin üretimden gelen gücünü örgütlemekten özenle kaçınanların son anda Taksim demeleri samimiyetten yoksundur. Şimdiye kadar yol yürüdükleri TMMOB, TTB, KESK’i bile saf dışı bırakarak böyle bir tutum almaları ise DİSK’e hâkim anlayışlardaki çürümenin son haddeye geldiğinin göstergesidir.
Devrimci, ilerici, duyarlı kamuoyu 1 Mayıs ruhuna tamamen aykırı olan bu gösteriş meraklısı anlayışlara prim vermemelidir. DİSK’e hâkim yozlaşmış, bürokratik, sosyal diyalogcu anlayışlara karşı tabandan sınıf mücadelesini örgütlemek için seferber olmalıdır.
İstanbul Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu