Cumartesi Anneleri ilk eylemlerini 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda yapmıştı. Eylemlerine ara verdiği dönemler olsa da çeyrek asırdır Cumartesi Anneleri kayıpların bulunması ve katillerin yargılanarak cezalandırılması için adalet arayışını sürdürüyor.
Kuşkusuz Cumartesi Anneleri / insanları bu sistemde gerçek anlamda adaletin gerçekleşmeyeceğini biliyorlar. Oğlu Murat Yıldız’ı katledip “feribottan atladı, kaçtı” yalanıyla olayı örtbas eden sistemin yargısı Hanife Ana’ya karşı adeta duvar oldu. Adalet arayan anaya duvar olan yargı, konuşmaları yüzünden Hanife da Ana’ya dava açtı.
Gözaltında katledilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ana da “yalnız Hasan için değil, tüm kayıplar için adalet” istiyor. Çeyrek asırdır çocuklarıyla birlikte adalet ararken birçok kez saldırıya uğrayan Emine Ana, Galatasaray Meydanı’nın yasaklandığı 700. hafta eyleminde de saldırıya uğradı.
Güzel Ana’nın kaybedilen bir evladı yok. Ama o da bir Cumartesi Annesi’ydi. Kendi ifadesiyle çocukları için hapishane hapishane koştururken mücadeleye atıldı ve yalnız çocuklarının değil, hepimizin elinde, yüreğinde bayrak oldu. Güzel Ana teorisyen değildi, ama bu sistemde bizim için adalet olmayacağını çok net bilen biriydi. Cumartesi Anneleri’nin / insanlarının tümü bu sistemde gerçek adaletin sağlanmayacağını biliyor. Buna rağmen adaleti hala arıyor olmaları, zulme ve katliamlara sessiz kalmama, teslim olmama duruşundan gelmektedir.
Cumartesi Anneleri eylemlerinin 25. yılında zulme karşı teslim olmadıklarını ve olmayacaklarını, salgın günlerinde sosyal medya hesabından yapacakları hastag eyleminin duyurusunu yaparak şunları vurguladılar:
“Cumartesi Anneleri olarak ‘Kayıplarımızı istiyoruz!’ diyerek başlattığımız barışçıl eylem 25. yılında! Bu vesileyle 27 Mayıs Çarşamba (bu akşam) saat 19.05'te @CmrtesiAnneleri hesabımızdan duyuracağımız hastag ile twitter'da buluşuyoruz.”
Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 25. yılında Galatasaray Meydanı'na karanfil bıraktı.
H. Ortakçı