İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Annelerinin sosyal medyadan gerçekleştirdiği 794. hafta eyleminde 39 yıl önce idam edildikten sonra bedeni kaybedilen Veysel Güney için adalet istendi.
Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun’un sunumuyla başlayan açıklamada Veysel Güney’in kardeşi Ayhan Güney ve Güney Ailesi’nin avukatlarından Av. Ercan Kanar konuştu.
Konuşmaların ardından basın açıklamasını Cumartesi İnsanları'ndan Yeter Yücel okudu.
Güney idam edildi ve cansız bedeni kaybedildi
“794. haftamızda 12 Eylül darbecilerinin idam sonrası bedenini kaybettiği ve bugüne kadar tüm iktidarların iş birliği sonucunda mezarına ulaşılamayan Veysel Güney dosyası ile kamuoyunun karşısındayız” diyen Yücel, Güney’in cansız bedeninin kaybedilişini şu ifadelerle anlattı:
“24 yaşındaki Veysel Güney, 12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 28 Aralık 1980 tarihinde Antep’te bir ev baskınında yaralı olarak gözaltına alındı. Adana Bölgesi Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No’lu Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. Avukat talebi reddedildi ve savunma hakkı yok sayıldı. İlk duruşması 6 Şubat 1981 tarihinde yapıldı. 17 Şubat 1981 tarihinde yapılan ikinci duruşmasında, kendisini suçlayacak deliller olmaksızın idama mahkûm edildi.
“Meclis kararı olmadan özel kanun çıkartılarak, 10 Haziran 1981 tarihinde Gaziantep E Tipi Cezaevi’nde idam edildi. İdam sonrasında Veysel’in üzerinde bulunan kalemi, sigarası ve çakmağı tutanakla baba Ali Güney’e teslim edildi. Ancak 10.06.1981 tarih ve 266 sayılı tutanakla babasına verilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem’e teslim edilen cansız bedeni kaybedildi.”
Savcı Göktürk cinayeti 25 yıl sonra itiraf etti
Güney idam edildikten 25 yıl sonra davanın savcısı Mete Göktürk “Adaleti Gördünüz mü?” isimli kitabında Veysel Güney’i suçlayacak delillerinin olmadığını vurguladığını belirten Yücel ailesi ve arkadaşları, yıllarca Güney’in mezarını bulmak için gösterdiği çabanın karşılık bulmadığını ifade etti.
Güney’in mezar yeri hala öğrenilemedi
Yücel devamında şunları söyledi:
“2006 yılında Gaziantep Mezarlıklar Müdürlüğü’nün 9 Haziran 1981 gününe ait son kaydında ‘hüviyeti meçhul’ bir kişinin ‘asılarak idam edildiği’ ve 105341 numaralı mezara gömüldüğü bilgisine ulaşıldı. Gaziantep 5. Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile söz konusu mezar açıldı. Mezardan alınan kemik numuneleri Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından yapılan kimliklendirme çalışmasında numuneler ile anne Zeynep ve baba Ali Güney arasında kan bağı kurulamadığı yönünde bir rapor hazırlandı.
Kamuoyunda ve Güney Ailesi’nde bu raporun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı veya Adli Tıp’a gönderilen numunelerin doğru olup olmadığı yönünde derin kuşkular oluştu.”
Sonuç olarak Güney’in mezar yerinin hala öğrenilemediğini belirten Yeter Yücel yetkililere seslenerek “Veysel Güney’in idamı ve kaybedilmesi ile ilgili yarım asra yaklaşan cezasızlık uygulamasına son vererek adaleti sağlayacak süreci başlatmaya çağırıyoruz” dedi.