İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri adalet arayışının 937. haftasında “Ayten Öztürk'ü ve zorla kaybetme suçuna ortak olanları unutmayacağız” dedi.
Bursaspor-Amedspor maçında yapılan ırkçı saldırıda ırkçı taraftarın açtığı Yeşil ve beyaz Toros resimlerine tepki olarak yapılan açıklamada katliamların hesabının sorulması çağrısı yapıldı.
Cezalandırılması gereken suçu işlemeye devam ediyorlar
Saat 12.00’de paylaşılan videoda basın metnini Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Bursaspor ile Amedspor arasında oynanan karşılaşmada, 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerin, zorla kaybetmelerin sembolü olan ‘Beyaz Toros’ların ve ‘Beyaz Toros’larla anılan insanlığa karşı suçların faillerinden biri olarak bilinen ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın posterleri açıldı… … Bursa Stadyumu’nda yaşananlar, 90’lı yılların karanlık zihniyetinin sahiplenilmesidir. ‘Bu suçları biz işledik, buradayız, yine işleriz’ mesajıdır. İnsanlığa karşı işlenmiş suçların yargılanan, aranan sanıklarına ‘korunuyorsunuz’ mesajıdır. Kısacası cezalandırılması gereken bir suçtur. Suçu işleyenler ve suçun işlenmesine yol verenler yargılanarak cezalandırılmalıdır.”
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım bir katildir
Yeşil’in kim olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz: Yeşil, 1990’lı yıllarda adı faili meçhul bırakılan cinayetler, insan kaçırmalar, zorla kaybetmelerle anılan bir JİTEM ve MİT mensubudur. 937. haftamızda, Yeşil’in sanık olarak yer aldığı Ayten Öztürk dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz. 32 yaşındaki Ayten Öztürk Mazgirt ilçesine bağlı Akpınar'daki Tunceli İl Özel İdaresi'ne ait bir fabrikada çalışıyordu. 27 Temmuz 1992 akşamı mesai çıkışı sonrası içinde 4 kişi bulunan beyaz bir arabayla kaçırıldı. 13 gün sonra Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiindeki boş arazide gömülü olarak bulundu. Bedeni parçalanmış, gözleri oyulmuş olan Ayten'in kimlik teşhisi ancak giysilerinden yapılabildi. JİTEM komutanları, JİTEM elemanları Ayten Öztürk’ün, Yeşil ve ekibi tarafından OHAL Valiliği’nce kendisine tahsis edilen araç ile kaçırıldığını, sonra da Diyarbakır JİTEM’e götürüldüğünü ve burada üç gün boyunca işkence gördükten sonra infaz edildiğini açıkladı. Bu açıklamalar basında da yer aldı.
“Bu suça ortak olanları unutmayacağız”
Ayten Öztürk’ü kaçıranlar, işkence ile katledenler, bedenini kaybedenler bu insanlığa karşı suçu
örtbas edenler biliniyor olmasına rağmen sorumluların tespitine ve cezalandırılmalarına imkan verecek şekilde etkili bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmedi. Dosyada tanıklar, deliller, itiraflar olmasına rağmen Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen dava, 21 Eylül 2022’de zamanaşımından düşürülerek cezasızlıkla sonuçlandı.
937. haftamızda bir kez daha hatırlatıyoruz: Tüm bu yıldırma ve gözdağı politikaları karşısında yılmayacağız; mücadelemizde ısrar ederek yolumuza devam edeceğiz. Yolumuza devam ederken, bu suça ortak olanları da unutmayacağız.”
Tepe’nin ardından Ayten Öztürk’ün babası Hıdır Öztürk statta Yeşil ve beyaz torosların pankartlarının açıldığı anda duyduğu acı ve öfkeyi anlatan bir konuşma yaptı.
Kızıl Bayrak / İstanbul