Bakırköy Hapishanesi’nde bir koğuşun tamamının koronavirüse (Covid-19) yakalanması mahkemelik oldu. Hapishane’deki Fatma Saadet Yılmazer'in avukatı Sümeyra Bulduk, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ve mahpusların sağlığa erişim haklarını hatırlatarak hapishane yönetimi hakkında görevini kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulundu.
Bulduk, mahpusların koronavirüs belirtilerinin devam ettiğini söyleyerek B-4 koğuşunun tamamına PCR testi ve antikor testi yapılmasını talep etti.
Yüksek ateş, hastalık belirtileri devam ediyor
Hacı Bişkin’in Gazete Duvar’da yer alan haberine göre Bakırköy Hapishanesi B-4 koğuşunda kalan mahpuslar geçtiğimiz hafta aileleri ve avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajda yataktan dahi kalkamadıklarını, yüksek ateşleri olmalarına rağmen test yapılmadığını ve sağlığa erişim haklarının ihlal edildiğini anlattı. Avukat Sümeyra Bulduk, hapishaneye gitti ve sorunları kamuoyuyla paylaşarak mahpusların seslerine kulak verilmesi çağrısında bulundu. Ancak aradan geçen bir haftaya rağmen mahpuslara ne PCR testi yapıldı ne de konuyla ilgili hapishane yönetiminden bir açıklama geldi.
“Mahpuslar devletin emanetinde”
Sümeyra Bulduk, konuyla ilgili savcılığa yaptığı suç duyurusunda mahpusların devletin emaneti olduğunu söyledi. Bulduk yaptığı suç duyurusunda şunları söyledi:
“Müvekkilin ve diğer mahkumların tüm belirtileri Covid 19 belirtisi olmasına rağmen kurum doktoru hiç kimseyi muayene etmemiş, muayene etmediği müvekkile ve diğerlerine üst solunum yolu tanısı koymuştur. Müvekkilin yaşam hakkının tehlikeye atılması sağlık hakkından yararlandırılmaması kurum doktoru, hemşiresi ve idarenin sorumluluğundadır.”
“Dışardan gelen doktor test istedi ama...”
Bulduk geçtiğimiz hafta mahpuslarla yaptığı görüşmelerin detaylarını da anlattı. Bu görüşmeden çıkan sonuçları suç duyurusuna ekleyen Bulduk dikkat çeken bir tespite de yer verdi:
“Cezaevine her hafta çarşamba günü dahiliye doktoru gelmekte. 05.05.2021'de tüm koğuş muayene için dilekçe yazmış ancak bir kişi çıkartılmıştır. Muayeneye çıkan kişinin tüm koğuşun tüm sıkıntılarını anlatması üzerine dahiliye doktoru B4 koğuşunun tamamına test istediğini söylemiş ancak kurum doktoru müdahale ederek kurul kararı olmadan test yapamadıklarını belirmiştir. Ancak söz konusu kurul kimdir, kimlerden oluşmaktadır, kaç tanesi doktordur ve en önemlisi bir doktor hangi yetkiyle müdahale edip müvekkilimin sağlığı hakkında hükme varacaktır?”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nce mahpusların sağlığa erişim ve birçok hakkının koruma altına alındığını hatırlatan Bulduk “Kurum doktorunun muhtemel amacı salgınla başarılı şekilde mücadele edildiği izlenimi verebilmek adına pozitif vaka olduğunu gizlemektir” dedi.
Bulduk son olarak B4 koğuşunun tamamına PCR ve antikor testi yapılmasını talep ederek kurum doktoru, hemşiresi ve sorumluluğu tespit edilecek diğer tüm görevliler hakkında Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda soruşturulma yapılmasını istedi.