Ankara Newroz’u bugün Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısı ile Anıtpark’ta gerçekleşti. Alana girişler esnasında BDSP’nin pankart ve flamaları alana alınmamak istendi. BDSP’nin kararlı tutumu ile bu yasakçı tutum boşa düşürüldü.
Saygı duruşu ile başlayan miting Emek ve Demokrasi Güçleri adına yapılan konuşma ile devam etti. Ülkedeki tablo özetlenerek başlayan konuşmada şu ifadeler yer aldı:
“Her gün en az üç kadının katledildiği bir coğrafyada İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiler. Gençliğin geleceğini çalmaktan vazgeçmiyorlar. Yollar, köprüler, gökdelenler işçi kanıyla sulanmış betonlar üzerinde yükselmeye devam ediyor. Yoksulluk ve açlık almış başını gidiyor. Yandaş şirketlere milyonlarca liralık vergi affı gelirken geçim derdinde olan halkların, yediği ekmekten, içtiği suya kadar vergi alınıyor. Bunun yanında, coğrafyanın dört bir yanında, kente, doğaya, derelerimize, suyumuza, binlerce yıldır var olan kültürel miraslarımıza, Hasankeyf’e, rant için saldırmaya devam ediyorlar. Bunlar yetmezmiş gibi Koronavirüs krizi, tedbir adı altında, halkların yaşamı üzerinde bir baskı aracı olarak varlığını korurken, milyonlarca insan, virüsle mücadele adı altında evlere hapsediliyor, işçiler ölüme terk ediliyor. Yoksulluğun, işsizliğin ve umutsuzluğun bir politika haline getirildiği bu dönemde, geleceksiz bırakılan gençler, işsiz bırakılan müzisyenler, esnaflar, faturalarını ödeyemeyen, kredilere esir edilen emekçiler; çözümsüzlüğün sonucunda intihar ediyor. Virüs değil iktidarın politikaları halkları ölüme sürüklüyor.”
“Gücümüz ve meşruiyetimiz Newrozlara akan milyonlardan”
AKP-MHP iktidarının HDP’ye saldırılarına değinilerek devam eden açıklamada şunlar belirtildi:
“Geçtiğimiz günlerde HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü. Yine aynı günlerde HDP’ye yönelik kapatma davası açıldı. 687 kişiye siyaset yasağı getirilmesine ilişkin iddianameler hazırlandı. Bu kararların gerekçelerinden, sosyal medyada paylaşılan bir haberi içeren polis fezlekelerinden, içi boş iddianamelerden, anayasa mahkemelerinden, yargıtay savcılarından bahsetmeye gerek bile yok. Devlet kendi oyununda oyunbozanlık yapıyor. Sizlerin mahkemeleri, sizlerin yargıçları kendi kanunlarını göz göre göre çiğnemeye elverişli aparatlar olabilir. Halklarımızın gözünde ise bu kararların hiçbir hükmü yoktur. Bizler gücümüzü de meşruiyetimizi de, kağıt parçalarından değil her türlü baskı, inkar ve imha politikalarına rağmen, bugün coğrafyanın dört bir yanında, bir an olsun vazgeçmeden, bir an olsun korkmadan, bir an olsun tereddüt etmeden Newroz alanına akın eden milyonlardan alıyoruz. Bunun ötesi, bizim nazarımızda, ezilenlerin nazarında, halkların nazarında hükümsüzdür!”
Okunan metnin ardından Ankara Kadın Platformu adına bir metin okundu. Kadınların katledilmesi, Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, HDP’nin kapatılması ve İstanbul sözleşmesinin iptali gibi güncel gelişmelere değinilen konuşmada şu vurgu yapıldı: “Erkek şiddetine karşı İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. Bu sözleşme bir lütuf değil, mücadele ile kazanılmış bir haktır. Bu karar yok hükmündedir. Bu saldırılara karşı mücadelemizle dünyayı yerinden oynatacağız.”
“Gidici iktidarın son çırpınışları”
Kadın Platformu’nun ardından HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu söz aldı. “Barışın sesini yükseltmeye geldik, siyasi tutsakların sesi olmaya geldik, tutuklu belediye eşbaşkanlarının sesi olmaya geldik” sözleri ile konuşmasına başlayan Kerestecioğlu şu sözlerle devam etti:
“Parti kapatmayla, vekillik düşürmeyle, kayyumlarla bizi durduramazlar. Parti, kapısına kilit vurulabilen bir şey değildir. Parti halktır. Ve halk burada. Bizi siyasi yasaklarla durduramazlar. Biz siyaseti yaşamın içinde öğrendik.
“Türkiye pandemide topluma en az destek veren ülkeler arasında. Pandemide en fazla sömürülen ve şiddet görenler kadınlar oldular. İstanbul sözleşmesinden çekildiler. Biz bu haklarımızı söke söke aldık. Gasp ettirmeyeceğiz. 21. yüzyılın kadınların yüzyılı olduğunu göstereceğiz.
“10 milyonu aşan işsizlik var. Yoksulluk ve bunlara eşlik eden intiharlar var. Bu iktidar yoksulluğa ve işsizliğe çözüm değil.
“İnsan hakları eylem planı adeta insan hakları katliamı... Hapishanelerde açlık grevi sürüyor, Adalet Bakanı’ndan ses yok. Katliamcı IŞİD dosyaları raflarda tozlanırken Ömer Faruk Gergerlioglu’nun dosyası apar topar işleme alınıyor. HDP kapatılmak isteniyor. Gezi Parkı’nın mülkiyeti bir vakıfa devrediliyor, İstanbul Sözleşmesi iptal ediliyor, Hazine’nin içi boşaltılıyor, Kanal İstanbul projesi için devlet garantisi veriliyor. Tüm bunlar artık gidici olan iktidarın son çırpınışlarıdır.”
Gergerlioğlu: Bu engeller bizi ayıramaz
Kerestecioğlu’nun ardından Cevdet Bağca sahne aldı. Sonrasında Hüda Kaya kitleyi selamladı ve Gergerlioğlu’nun alana geldiği ama polisler tarafından içeri alınmadığını belirtti. Bu durumu teşhir eden Kaya telefon ile Gergerlioğlu’na bağlandı. Gergerlioğlu telefon görüşmesinde “Kaç gündür bir ortaoyunu izliyorsunuz. Bu ülkeye barış gelmesini istediğimiz için yalanla, dolanla vekilliğimiz elimizden alındı. Ama biz koltukların değil sizin gönlünüzün vekiliyiz” dedi. “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği, berxwedan Jiyan, Newroz Piroz be” diyen Gergerlioğlu, “Bu engeller bizi birbirimizden ayıramaz, zindana koyarlar, mahkemeye çıkarırlar ama biz halkın vekiliyiz” ifadeleriyle sözlerini bitirdi.
Ardından sanatçı Ahmet Şiyar’ın söylediği türkülerle miting bitirildi.
Kızıl Bayrak / Ankara