AKP-MHP iktidarı sosyal medyaya dönük saldırılarını hızlandırdı. Yeni dönemde Meclis’e getirilmesi planlanan yasal düzenleme ile sosyal medyada “yalan haber yapan, yayan ve hakaret edene” Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ceza tanımlanması yapılacak.
Türkiye gazetesinden Ebru Karatosun’un haberine göre, AKP’nin hazırladığı yeni düzenlemede, sosyal medya üzerinden bir kişiye hakaret edilmesi durumunda şüphelinin üç aydan 2 yıla kadar hapisle yargılanması planlanıyor. Yalan haber yayan ve yapanların da 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
Kanundaki mevcut suçlarda uygulanan artırım sebepleri sosyal medya aracılığıyla işlenen suçlar için de geçerli olacak. Örneğin, TCK’nın 125’inci maddesinde kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işleyenlere verilecek cezanın bir yılın altında olamayacağı hüküm altına alınıyor. Ayrıca suçun ağırlığı, sonucu, kişinin konumu, sosyal statüsü ve kastı gibi kriterlerin de ceza yaptırımında dikkate alınması konusunda değerlendirmelerin yapıldığı belirtiliyor.
Sosyal medya başkanlığı kurulacak
Yalan haberi üreten ve yayanları denetleyecek bir mekanizmanın kurulması da planlanıyor. Buna göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ya da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) içerisinde sosyal medyayı denetleme görevini yürütecek ‘Sosyal Medya Başkanlığı'nın kurulabileceği ifade ediliyor.
AKP kurmayları, BTK bünyesinde zaten İnternet Daire Başkanlığının bulunduğunu, söz konusu başkanlık içerisinde bir “sosyal medya” biriminin oluşturulabileceğini aktarıyor.
Yalan ve manipülasyonla ayakta duran rejim...
Türkiye kapitalist düzeninin çok yönlü krizlerine yalan ve manipülasyon üretmekten başka çözüm bulamayan AKP-MHP iktidarı, bu yasa hazırlıklarıyla sosyal medyaya dönük yeni bir saldırı hazırlığında gözüküyor. Dinci-faşist rejim; “yalan haber” ve “hakaret” bahaneleriyle estireceği soruşturma, gözaltı, tutuklama terörüyle, toplumsal muhalefete dönük baskıyı tırmandırmanın, sosyal medyayı da kontrol altına almanın hesabını yapıyor. Çürümüş-çeteleşmiş rejimin bu hesaplarını boşa düşürmenin yolu ise toplumsal muhalefet güçlerinin bir araya gelip mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor.