Aile hekimleri ceza yönetmeliğinin geri çekilmesi, Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkması başta olmak üzere özlük ve ekonomik hakları için 17-18 Şubat’ta iş bıraktı.
İş bırakma eyleminin 2. gününde İzmir’de eylem gerçekleştiren aile hekimleri ve sağlık emekçileri “Yeter Fahrettin bizi kahrettin” diye seslendi.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan sağlık emekçileri adına açıklamayı okuyan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muteber Çolak, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de pandemi sürecinin ilk iki yılını bitirmek üzere olduğunu belirterek, böylesi zorlu bir süreçte Sağlık Bakanlığı'nın sağlık emekçilerinin yanında olmadığını ifade etti. Çolak yaptığı açıklamaya şu şekilde devam etti:
“Onlar hizmeti daha nitelikli hale getiren uygulamalar yapmak yerine iş barışını bozan ceza yönetmeliğini çıkarmayı tercih etti. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin amacı topluma koruyucu sağlık hizmeti vermektir. Ülkemizde aile hekimliği sistemine geçilmesiyle birlikte biz dizi sorun yaşamaya başladık. Aile hekimliği ve aile sağlığı çalışanları sözleşmeli çalışmaya başladı. Daha önce sağlık ocağı olan binalarımıza kira ödemeye başladık. Elektrik, su doğalgaz faturalarını biz ödemeye başladık. Taşeron firmalardan personel ve hemşire çalıştırmak zorunda kaldık. Serumdan ilaca her şeyi kendimiz temin etmek zorunda kaldık. Aile sağlığı merkezleri bize ait birer özel işletme gibi oldu.”
Bütün bunlar olurken ücretsiz izin haklarını kaybettiklerini, performans ücretlerinin de kesildiğini ifade etti.
“Mart ayında 3 gün grevdeyiz”
Bu ceza yönetmeliğini kabul etmediklerini vurgulayan Çolak, son olarak şunları kaydetti:
“Yönetmelikle getirilen düzenlemeleri yapmak mümkün değil. İnfaz komisyonlarını istemiyoruz. Keyfi sözleşme fesihlerini istemiyoruz. Her geçen gün artan şiddet olaylarına karşı etkili bir şiddet yasası istiyoruz. Gereksiz ve mesnetsiz CİMER şikâyetleri ile uğraşmak istemiyoruz. İş güvencesi istiyoruz. Ücretli izin hakkı ve rapor hakkı istiyoruz. Negatif performans istemiyoruz. Gereksiz ve bizleri zorlayıcı raporlarla uğraşmak istemiyoruz. Askere alma muayenesi, spor katılım raporu, av tüfeği raporu gibi raporların birinci basamak bir değerlendirme olmadığını düşünüyoruz. Bu raporlar nedeniyle hastalarımızla karşı karşıya kalıyoruz. Yapılması imkânsız uygulamalarla baskı ve mobbing görmek istemiyoruz. Ceza yönetmeliği geri çekilene kadar mücadeleye devam edeceğiz."