İnsan Hakları Derneği (İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 496. F Oturması’nda “Hapishanelerde, hasta mahpusların ölüme terk edilmesi ve katliamlar yoluyla gerçekleşen yaşam hakkı ihlallerine son” dedi.
Saat 13.30’da dernek binasında düzenlenen basın toplantısında basın metnini komisyondan Meral Nergis Şahin okudu. Şahin hapishanelerde gerçekleşen katliamları şöyle sıraladı:
“*21 Eylül 1995’te Buca Hapishanesi’nde asker ve polis operasyonuyla 3 politik mahpus,
*24 Eylül 1996’da Diyarbakır Hapishanesi’nde 10 politik mahpus,
*26 Eylül 1999’da Ulucanlar Hapishanesi’nde 10 politik mahpus,
*4 Ocak 1996’da Ümraniye Hapishanesi’nde 3 politik mahpus,
*19 Aralık 2000'de F tipi hapishanelere geçiş için 20 hapishaneye yapılan katliam operasyonunda toplam 28 politik mahpus, öldürüldü.”
Katliamlar sürece yayılarak sürüyor
19 Aralık Katliamından sonra silahla, gaz bombası vb. ile yapılmayan katliamlar özellikle kasta mahpuslar için tedavilerinin engellenmesi yoluyla, sürece yayılarak devam ettirildiğini dile getiren Şahin şunları ifade etti:
“Covid-19 pandemi sürecinde ise; hasta mahpuslar başta olmak üzere tüm mahpuslar için tedavi ve sağlık hakkına erişimin engellenmesinden kaynaklanan yaşam hakkı ihlalleri söz konusu oldu. Pandemiye dair kamuoyuna açıklanan önlemlere dahi uyulmazken, önlem adına tecriti daha da ağırlaştıran hak ihlalleri yerleştirildi.”
Şahin açıklamanın devamında şunları söyledi:
“Derneğimizin ulaşabildiği bilgilere göre, 2020 yılında 50 hasta mahpus, 2021 yılının ilk üç ayında ise 13 hasta mahpus yaşamını yitirdi. Sabri Kaya ve Mehmet Ali Çelebi; ölmek üzereyken tahliye edilip, sayılı günler sonra dışarıda ailesinin yanında yaşamını yitiren mahpuslara son örneklerdir.”
Yeni katliamların önüne geçmek için hasta mahpuslar serbest bırakılsın!
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“83 yaşında ve çoklu organ yetmezliği olan Mehmet Emin Özkan, yine 83 yaşındaki Sıddık Güler hala hapishanede tutularak ölümleri beklenmektedir. Bunların yanı sıra hapishanelerde ölüme terk edilen;
Ali Osman Köse, Ergin Aktaş, Ekim Polat, Mehmet Yamaç, Fatma Tokmak, Süreyya Bulut, Dicle Bozan, Serdal Yıldırım, Kemal Gömi, Kemal Özelmalı ve ismini sayamayacağımız yüzlerce hasta mahpus bu durumdadır. Tedaviye ve sağlığa erişimleri engellenerek, sürece yayılarak uygulanan içeride öldürme politikası nedeniyle, adeta ölüme mahkum edilmişlerdir.
İnsan hakları savunucuları olarak diyoruz ki; Ağır hasta mahpusların tedavi hakları engellenmesin, hapishanede tedavi imkanı bulunmayan mahpuslar henüz tedavileri mümkünken serbest bırakılarak tedavileri sağlansın, tedavinin engellenmesi yoluyla gerçekleştirilen mahpus cinayetleri önlensin.
Hasta mahpuslar başta olmak üzere yaşlı, engelli, çocuk, çocuklu kadın mahpusların pandeminin yarattığı risk de gözetilerek serbest bırakılmaları için kamuoyunu duyarlılığa, yetkilileri göreve çağırıyoruz.”
Kızıl Bayrak / İstanbul