İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medya hesabından gerçekleştirdikleri 807. hafta eyleminde; 40. yılında “12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilenleri unutmayacağız!” dedi.
Saat 12.00’de paylaşılan videoda komisyon üyesi Sebla Arcan’ın sunumuyla 12 Eylül darbesi sonrası gözaltında katledilen Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır, Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan söz alarak kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini ifade ettiler.
Darbe bütün insan haklarını budamaya çalıştı
Basın metnini Cumartesi İnsanlarından Ruhat Sena Akşener okudu. 40 yıl önce gerçekleşen 12 Eylül Darbesi’ne değinen Akşener “12 Eylül Darbesi ve akabinde kurulan askeri rejim, demokratik standartlar açısından sorunlu olan Türkiye’nin anayasal ve yasal sistemini otoriter bir yerden inşa ve tahkim etti. Temel hak ve özgürlüklerin tanımadığı, korunmadığı, hukuk dışı, demokrasi dışı bir anlayışı egemen kıldı. Acımasız bir baskı rejimi kurarak binlerce insanın yaşamına mal oldu” dedi.
12 Eylül’de gözaltında kaybedilenler
Akşener 12 Eylül Darbesi sonrası gözaltında katledilerek kaybedilenler için şu ifadeleri kullandı:
“Kars’ta Cemil Kırbayır ve Mahmut Kaya, Bingöl’de Hüseyin Morsümbül, Ankara’da Nurettin Öztürk, Yalova’da Zeki Altunbaş, İstanbul’da Hayrettin Eren, Nurettin Yedigöl, Süleyman Cihan, Mustafa Hayrullahoğlu ve Maksut Tepeli 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedildiler. Süleyman Cihan’ın işkence ile öldürülen bedenine 3 ay sonra, Mustafa Hayrullahoğlu’nun işkence ile öldürülen bedenine 5 ay sonra “kimliği meçhul kişi” olarak gömüldükleri kimsesizler mezarlığında ulaşıldı. Diğerlerinin mezarları ise hala gizleniyor.
İdamlarla devam eden katliamcı gelenek hala sürüyor
“12 Eylül rejiminde Antep’te Veysel Güney, İzmir’de İlyas Has idam edildi. Onların bedenleri ailelerine teslim edilmedi, mezar yerleri açıklanmadı. İlyas Has’ın mezarına 28 yıl sonra ulaşılabildi. Veysel Güney’in mezarı ise hala gizleniyor.
“Tanıklara rağmen, belgelere rağmen, Adli Tıp raporlarına rağmen, TBMM raporuna rağmen tüm hukuki yolları kullanmamıza rağmen 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilen sevdiklerimiz için adalet sağlanmıyor. 12 Eylül’ün gözaltında kayıpları inkâr eden ve kaybedenleri cezasız bırakan zihniyeti bugün de sürüyor. 12 Eylül, anayasası, yasal mevzuatı ve kurumları ile yaşamaya devam ediyor.”
‘Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’
12 Eylül’ü aşmanın darbeci anlayışı aşmakla mümkün olacağını söyleyen Akşener şu ifadelerle konuşmasını bitirdi:
“Kaç yıl geçerse geçsin 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilenler için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! 108 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”